Dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip ülkesi Venezuela, son dönemde içinde bulunduğu ekonomik ve politik bunalımları aşmak için kaynaklarını Rusya ve Çin’in erişimine açmasının ardından ABD’nin hedefi haline geldi. Beyaz Saray’ın, Venezuela’da Devlet Başkanı Nicolas Maduro idaresinin değişmesini sağlayabilmek için bu ülkeden petrol alımını durdurmak ya da ülkenin tüm petrol ihracını İran’a uygulananlara benzer bir yasak silsilesiyle bitirmek gibi seçeneklerin de dahil olduğu bir dizi yaptırımı gündemde tuttuğu belirtiliyor.
EN BÜYÜK PETROL REZERVİNE SAHİP
KİŞİ BAŞI MİLLİ GELİRİ ALTI YILDA 7,6 BİN $ AZALDI
Ekonominin can damarı olan enerji emtia satışları, yıllar içinde dış ticarette ülkenin en stratejik gelir kaynağı konumuna geldi. Petrol gelirlerinin yüzde 50’nin üzerinde paya sahip olduğu ülke ekonomisinde, petrol ve petrol ürünleri satışları ihracatın yüzde 90’ını oluşturuyor. IMF verilerine göre, Venezuela’da 2012’de 11,2 bin dolar olan kişi başı milli gelir, petrol fiyatlarında hızlı bir düşüşün yaşandığı 2014’te 7 bin dolara gerilemiş, 2018’de ise 3,6 bin dolara kadar düşmüştü.
DIŞ BORÇ SARMALINA SÜRÜKLENİYOR
Sahip olduğu zengin petrol kaynaklarına rağmen dış borcunun 140 milyar dolara yaklaştığı tahmin edilen ülkenin en büyük iki kreditörü Rusya ve Çin, ABD’nin arka bahçesi olarak adlandırılan Güney Amerika’da etkinliklerini arttırmak için Caracas ile ticari ilişkileri basamak olarak kullanıyor.
Ülkenin dış borçlarının yaklaşık 30 milyar dolarının Çin’e, 20 milyar dolarının da Rusya’ya olduğu tahmin ediliyor. Bu iki ülkenin yatırımları ise Venezuela’nın en önemli zenginlik kaynağı olan petrol ve doğal gaz alanlarında yoğunlaşıyor.
HİPER ENFLASYONLA BOĞUŞUYOR
Borç batağına gömülen ülkede halk, dış manipulasyonların oluşturduğu iktisadi açmazlarlar ve hiper enflasyon nedeniyle temel ihtiyaç maddelerine ulaşamıyor. Venezuela’da son yıllarda ekonomik sıkıntıları protesto için vatandaşların bir kısmı sokağa çıkarken, bir kısmı da kaçarak komşu ülkelere sığınma yolunu tercih ediyor.