Katar Üniversitesi İbn-i Haldun Merkezi Kıdemli Araştırmacısı Ali Bakır, özellikle son iki yılda ilişkilerin normalleşme yoluna girmesinin ardından ziyaretin kapsamlı anlaşmaları içerdiğini ve ilişkilere çok önemli katkılar sağladığını söyledi.
Bakır, "Ziyaret sonuçları, Türkiye'nin halihazırda Katar ile mevcut bir stratejik ittifakı olduğu düşünülürse, Türkiye ile Suudi Arabistan ve BAE başta olmak üzere Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri arasında normalleşme aşamasından stratejik ortaklık seviyesine geçildiğini gösteriyor." dedi.
Türkiye'nin KİK ülkeleriyle ilişkilerinde bir sonraki aşamaya geçmesi gerektiğini kaydeden Bakır, "KİK ülkeleri ile Türkiye arasındaki ortak çıkar ilişkilerinin mümkün olan en üst düzeye çıkarılması için Türkiye ile Kuveyt, Umman ve Bahreyn arasında da üst düzey ziyaretlerin olması gerekiyor." diye konuştu.
Bakır, sözlerine şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Körfez turunda varılan anlaşmalar, ziyaretlerin önemini yansıtıyor. Ekonomi ve yatırım düzeyindeki anlaşmaların yanı sıra savunma sanayi düzeyinde ve enerji alanında öne çıkan anlaşmalar var.
Anlaşmaların en öne çıkanı, Türkiye ile Suudi Arabistan arasında imzalanan anlaşma. Çünkü bu, Türk savunma sanayi tarihinin insansız hava aracı alanında en büyük anlaşması.
İHA anlaşmalarının uzun vadeli ve yatırım gerektirecek anlaşmalar olduğunu aktaran Bakır, bunuj aynı zamanda Türkiye ile KİK ülkelerinin stratejik ortaklığını da ortaya koyduğunu ifade etti.
Bakır, Türk-Körfez ortaklığının geleceğine ilişkin ise "bölgesel ve uluslararası dosyalar üzerinden ilişkilerin test edileceğini, ekonomi ve yatırıma odaklanmanın bu stratejik ortaklığı daha ileriye taşımak için olumlu bir unsur olacağını" sözlerine ekledi.
"Savunma alanındaki işbirliği yalnızca ekonomik işbirliği olarak değerlendirilemez"
Beyan Araştırma Merkezi Müdürü Araştırmacı Nizar Kırikiş Erdoğan'ın ziyaretlerine dair, "Körfez ülkeleriyle köprü kurma yaklaşımı önem arz ediyor. Türkiye'nin, İran'ın yanı sıra Arap ülkeleri ile ilişkilerinde sabit değerleri olan bölgesel bir sistem kurması özel bir öneme sahip." değerlendirmesinde bulundu.
Kırikiş, Türkiye ve Körfez ülkeleri arasındaki işbirliğine değinerek "Askeri ve savunma alanlarındaki işbirliği yalnızca ekonomik işbirliği olarak değerlendirilemez. Bunlar uzun vadeli ortaklıklar kurmayı amaçlayan stratejik işbirliğidir. Çünkü bölgenin stratejik güvenliğinin bir parçasıdır." ifadelerini kullandı.
Stratejik işbirliğinin önemine işaret eden Kırikiş, şöyle devam etti:
"Bu işbirliği ortak vizyon ve değerlerin inşası yönünde gelişirse, diğer ülkelerin tutumlarını etkileyen sabitlerin belirlenmesinde faydalı olabilir. Bu da bölgenin sıkıntı çektiği krizlere karşı çabaların birleştirilmesine katkı sağlar."
"Stratejik hedeflerle uyumlu bir görüntü verildi"
Siyasi analist Hassan et-Temimi de Erdoğan'ın ziyaretlerinin bölge diplomasisi açısından bir kilometre taşı olduğunu belirterek, ziyaretlerin Türkiye ile Körfez ülkeleri arasındaki bağı derinleştirme çabalarını ortaya koyduğunu söyledi.
Ziyaretlerin birçok açıdan değerlendirilebileceğini aktaran Temimi, "Özellikle bölgesel konulardaki siyasi tutumlarda yakınlaşma, terörle mücadele, çatışmaların çözümü ve bölgesel istikrar gibi konularda ortak çıkarların güçlendirildiğini ortaya koydu. Özetle, stratejik hedeflerle uyumlu bir görüntü verildi." yorumunu yaptı.
Temimi, "Ziyaretlerin, ilişkilerin normalleşme aşamasından potansiyel bir stratejik ortaklığa dönüştüğüne işaret ettiği söylenebilir. Devam eden ortaklık, savunma alanında işbirliğini derinleştirme ve problemlerin çözümü, ilişkilerin gelecekte nasıl şekilleneceği konusunda oldukça önemli." dedi.
Türkiye ile Körfez ülkeleri arasında ilişkilerin geliştirilmesi için birçok dinamiğin bulunduğuna dikkati çeken Temimi, savunma alanındaki işbirliği ve zorluklarla yüzleşmenin çok önemli olduğunu vurguladı.
Temimi, şunları kaydetti:
"Devamlı ortaklık, askeri ve savunma işbirliğini geliştirmenin yanı sıra güven, anlayış, ortak girişimleri uygulamayı güçlendirecek. Ortak araştırma ve geliştirme projeleri, teknoloji transferi ve müşterek savunma sanayi üretimi için fırsat mevcut. Savunma alanında derinleşen ilişkiler, ortak tehditler karşısında bölgesel güvenlik ve işbirliğini geliştirecek."
Stratejik ortaklığı pekiştirmek için Türkiye ve Körfez ülkelerinin birtakım zorluklarla karşı karşıya kalacağına işaret eden Temimi, bölgesel çıkarların yönetimi, siyasi farklılıkların ele alınışı ve yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için etkili iletişimin önemli olduğunu ifade ederek sözlerini tamamladı.