Uber Mağdurları, zararlarının karşılanması ve mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla tazminat davası açmaya başladı.
Avukatları ile Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelen Uber mağdurları, tazminat davası başvurusunda bulundu.
Mağdurların, araç dizaynı için yaptıkları masraflar, turizm belgeleri için aldıkları izin ve ruhsat belgesi ücretleri nedeniyle oluşan zararların Türkiye ve Hollanda’daki şirketlerden talep edildiği, zararın toplam değerinin ise 50 milyon lira olduğu belirtildi.
“KENDİ SÜRÜCÜLERİNİ MAĞDUR BIRAKARAK FAALİYETLERİNE SON VERDİ”
Konuya ilişkin adliye önünde açıklama yapan avukat Alparslan Saraç, “31 Mayıs 2019 tarihinde Uber, tüm Türkiye’deki Uber XL faaliyetine son verdi. Tabi bu faaliyetini hukuksuz bir şekilde, tek tarafları olarak ve haksız bir tutumla son verdi ve kendisiyle birlikte yaklaşık 3 yıldır, 4 yıldır iş yapmakta olan kendi sürücülerini mağdur bırakarak faaliyetlerine son verdiğini söyleyebiliriz.
Türkiye’de herhangi bir reklam yapma ihtiyacı duymadan, kendi şoförlerinin vermiş oldukları kaliteli hizmetler sayesinde kendi değerini Türkiye’de yükselten Uber, faaliyetlerine bir anda son vererek, kredi çekerek, borç alarak, masraflar yaparak, Uber ile işe başlamış olan kendi sürücülerini ciddi anlamda zarara uğrattı” ifadelerini kullandı.
“UMUYORUZ Kİ UBER’İN UMURSAMAZ TUTUMU DEĞİŞİR”
Uber’in umursamaz davrandığı gerekçesiyle dava başlattıklarını dile getiren avukat Saraç, “Arkadaşlar yaşamış oldukları sorunları, sıkıntıları bizlere bildirmişlerdir ve yaklaşık bin kişiyi bulan davacı kitlesiyle bugün, bu tarihte davaların başladığını beyan edebiliriz.
Bu davalar mağdurların görmüş oldukları zararlara ilişkin ve bu zararların tazminine ilişkin ticaret hukukundan kaynaklanan bir alacak davası şeklinde görülecektir.
Umuyoruz ki, bundan önceki süreçte kendileriyle yaptığımız görüşmelerde Uber’in umursamaz ve buradaki problemlere karşı kayıtsız kaldığı tutumunu değiştirir ve bu dava sürecinde zararların tazmini doğrultusunda gereken duyarlılığı gösterir ve burada bulunan kitle gibi diğer arkadaşlarımızın da zararları karşılanır. Herkes için hayırlı olmasını temenni ediyoruz” diye belirtti.
“BİZ SADECE ZARARIMIZI, ZİYANIMIZI İSTİYORUZ”
Avukat Saraç’ın ardından söz alan mağdur Yunus Köseli, “Biz Uber araç sahipleri ve şoförleri olarak, Uber tarafından çok ciddi bir şekilde mağdur edildik. Bu mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. Biz araç aldık ve bu araçları kullanabilmemiz için bizden yeterlilik belgeleri istendi.
Biz bunların hepsini tamamladık. Araçlarımızı Uber’in ve Türkiye Cumhuriyeti kanunlarının yasalarına göre dizayn ettirdik, belgelerini aldık, her şeyi tamamladık ve biz Uber’in teşvikleriyle, bakın burası çok önemli, Uber’in promosyonlarıyla, çağırmasıyla Uber’e dahil olmuş insanlarız.
Ben 3,5 sene Uber şoförlüğü yaptım, 2 tane araç aldım. Birini satmak zorunda kaldım, bankalarla hacizlik duruma düştüm. Benden çok daha kötü durumda olan insanlar var arkadaşlar. Yani evini satan hatta ve hatta intihar eden arkadaşımız bile var.
Bunlar çok kötü bir durum. Evet bir iş yaptık, bir ortaklık yaptık ama tek taraflı bizi yüzüstü bırakması doğru bir şey değil. Biz sadece zararımızı, ziyanımızı istiyoruz. Türk adaletine sonsuz güveniyoruz. İnşallah hayırlısı olur diyoruz” ifadelerini kullandı.