Türkiye’deki elektrikli araçların geleceğini ve enerji altyapısına olası etkilerini incelemek amacıyla anket, yüz yüze derinlemesine görüşme ve analizleri içeren Türkiye’nin ulusal ölçekte en güncel araştırması Boğaziçi Üniversitesi tarafından gerçekleştirildi.
Boğaziçi Üniversitesi Enerji Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM) Başkanı ve Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu ve Araştırmacı Dr. Zafer Öztürk tarafından yürütülen ‘’Türkiye Ulaştırma Sektöründeki Elektrikli Araçların İklim Değişikliği ve Elektrik Talebi Etkileri Projeksiyonu’’ başlıklı araştırma, Türkiye’de elektrikli araçların yaygınlaştırılmasıyla oluşacak çevresel faydalar, altyapı maliyetleri, elektrikli araç optimum pazar payı gibi bilgileriyle ülkemizin elektrikli araç stratejilerini desteklemek üzere bir yol haritası sunuyor.
Elektrikli araç kullanmak isteyenler çoğunlukta
Anket sonuçlarına göre elektrikli araç hakkında bilgi sahibi olsun veya olmasın, araştırmaya katılanların çoğu elektrikli araç satın almayı istiyor. Elektrikli aracı bilenlerin yüzde 80’i, bilmeyenlerin ise yüzde 65’i elektrikli araç satın almayı düşünebileceğini net bir şekilde belirtiyor. Elektrikli araç satın almak isteyenlerin bu tercihinin arkasında; elektrikli araçların düşük maliyetli, tasarruflu ve çevre dostu olması gibi nedenler ön plana çıkıyor.
Elektrikli araç satın almayı düşünmeyenlerde ise; elektrikli araç hakkında yeterli bilgiye sahip olmamak, Türkiye’de henüz yaygınlaşmamış olması ve teknik özelliklerin yetersiz kalacağı yönünde algıların öne çıktığı görülüyor.
EPAM Başkanı Prof. Dr. Kumbaroğlu, araç sahibi olan veya önümüzdeki 2 yıl içerisinde araç satın almayı planlayan 600 kişi ile gerçekleştirdiğimiz anketi şöyle değerlendirdi:
“Araştırmamızda halkımızın neden ‘elektrikli araçtan uzak durayım’ yaklaşımına kapıldığını da gördük. Araçların şarjına yönelik yeterli altyapı bulunmaması kullanıcıda büyük bir soru işareti oluşturmuş. Dolayısıyla şarj istasyonlarının yaygınlaşması, bu altyapının gelişmesinde kritik önem taşıyor. Türkiye’de hibrit araçları saymazsak 2017 yılı sonu itibariyle yaklaşık 2.500 elektrikli aracın kullanımda olduğunu biliyoruz. Bugün en lüks araç segmentinden en ekonomik araçlara kadar, tüm otomotiv markalarının elektrikli araçlara yönelik kaçınılmaz çok güçlü bir eğilimi bulunuyor. Tamamen geçişi sağlamasalar bile portföylerinde en az bir temiz araca yer verme gayretleri var. Dolayısıyla hızlı büyümesi beklenen bu endüstride elektrikli araçların kaynağı yenilenebilir enerjiden sağlanırsa, elektrikli araç pazarı gerçek anlamda sürdürülebilir büyüme trendine girecektir.”
İlk defa Türkiye’de temiz enerji ile çalışan şarj noktaları için ideal lokasyonlar belirlendi
Araştırmada coğrafi bilgi sistemi üzerinde çalışılarak güneş destekli şarj istasyonlarının ve otoparkların kurulumu için de bir analiz yapıldı. Türkiye için güneş sahaları ve güneş potansiyeli de araştırmaya dahil edilerek şebeke ile bağlantıya sahip ve güneş potansiyeli yüksek noktalar belirlendi. Hazırlanan coğrafi bilgi sistemi haritası, elektrik şarj istasyonlarının ve otoparkların güneş enerjisi kullanarak nerelerde kurulabileceği konusunda tüm sektör için rehber görevi görecek. Karayolları haritasının da dahil edildiği ve elektrikli araçların ortalama menzilleri hesaplanarak çıkarılan optimum lokasyonlar sayesinde, elektrikli araçların Türkiye çapında mesafe kat ederken şarjları bitmeden, nerelerde şarj istasyonu kurulabileceğinin haritası çıkarıldı.