Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, Türk otomotiv tedarik sanayisine ve endüstrinin dijital dönüşümüne ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türk otomotiv sanayisinin 15 yıldır ihracatta lokomotif sektör olarak öne çıktığını belirten Saydam, Türkiye'nin ihracatta yaklaşık her 6 doların, bir dolarını otomotiv ihracatıyla sağladığını söyledi.
Türkiye otomotiv sanayisinin dünya otomotiv sanayisi ekonomisinden aldığı payın yüzde 1,5 ile 1,7 arasında olduğunu aktaran Saydam, "Bazı fırsatlar var önümüzde. Doğru adımlar atıldığında, bu fırsatlar gerçeğe dönüştürüldüğünde bu oranın yüzde 2 hatta yüzde 2,5’e çıkması mümkün" ifadelerini kullandı.
Saydam, söz konusu fırsatlar hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yurt dışından da yatırımcı çekeceğimiz ortada"
Albert Saydam, yabancı yatırımcının Türk otomotiv sanayisine olan ilgisine de değindi.
Son 5 yıla bakıldığında, son iki sene arka arkaya anons edilmiş yeni yatırımlar olduğuna dikkati çeken Saydam, "Bu yeni yatırımların iki nedeni var. Birincisi, Türk otomotiv tedarik sanayisinin gelmiş olduğu seviye. İkincisi de Türkiye'de ana sanayilerin lanse etmiş oldukları, tanıtmış oldukları yeni platformlar. Yeni platformlar sadece görüş anlamında değil, yeni teknolojiyi kullanan platformlar. Sonuçta bu platformlar ülkemizde üretildiği sürece yurt dışından da yatırımcı çekeceğimiz ortada." diye konuştu.
"Dijital dönüşümün geri dönüşü olmayacak bir şekilde başladı"
Dijital dönüşümün özellikle salgınla geri dönüşü olmayacak bir şekilde başladığını ve gittikçe etkisi ve ağırlığını artırdığını anlatan Albert Saydam, şunları söyledi:
"Sektörün elektrikli doğru dönüşümünü sağlaması şart"
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Saydam, TOGG, Ford Otosan, Oyak Renault ve Tofaş gibi otomotiv firmalarının dönüşüm kapsamında aldıkları yeni kararların ve elektrikli veya hibrit araç platformlarının devreye alınmasının sektör açısından çok önemli olduğunu vurguladı.
Şu an Türk otomotiv sanayisinin bir aracın yüzde 80'ini üretebilir durumda olduğunu ancak dönüşüme ayak uydurulmaması durumunda bu oranın düşeceğini belirten Saydam, sözlerini şöyle tamamladı: