Türkiye'nin yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği gurur kaynağı ürünler, muhalefet partileri tarafından hedef gösterilmeye devam ediyor. Son olarak CHP Genel Başkanı ve Yedili Masa'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde yerli ve milli savunma sanayine hizmet veren özel firmaları hedef aldı.
"Güç aynı zamanda sizin savunma sanayinizin güçlü olmasına bağlıdır. Eğer bu alanda güçlü olursanız illa silah kullanacağım diye bir kural yok." diyen Kılıçdaroğlu, "Ama herkes bilmeli ki Türkiye savunma sanayinde önemli bir aşamayı kat etmiş vaziyette. Onların tamamı büyütülecek. Sadece özel sektöre verirseniz bu da Türkiye için büyük bir risk. Neden? Yarın fabrikayı kalktı Amerikalılara sattı. Ya da bizim tank paleti verdiğimiz gibi Katarlılara verdi. Olmaz. Dünyanın bütün demokrasilerinde, rejimlerinde savunma sanayi mutlaka devletle beraber yürümek zorundadır. Çünkü silahı kullanacak olan kim? Ordu kullanacak." ifadelerini kullanmıştı.
Kılıçdaroğlu'na Haluk Bayraktar'dan yanıt: Bu iftiraları gördükçe iyi niyetli olduğunu göremiyorum
Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, Kılıçdaroğlu'nun, "Fabrikayı Amerikalılara satsalar ne yapacaksınız" diyen Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi.
"Bu iftiraları gördükçe iyi niyetli olduğunu göremiyorum" diyen Bayraktar, "Firmamızı kimseye satmayız. Bu ülkenin geleceğine yönelik kazanıma herkesin sahip çıkması lazım." ifadelerini kullandı.
"Bir açık bulunup böylesine önemli kazanımı, halkın nazarında göz önünden düşürmek istiyorlar"
"Bu tartışmalar bitmiyor. Çok farklı tartışmaların içine çekiliyor bu konu. Ülkemiz için çok önemli kazanımlar. Baykar konuştuğunuz firma 3 bin 500 tane gencin çalıştığı, dünyanın 29 ülkesine ihraç eden yüzde 99.3'ü ihracattan gelen yaptığı işlerde bugüne kadar hiçbir devlet kuruluşundan kredi çekmemiş, nakit hibe gibi uygulamaları kullanmamış. Kızılelma bütün dünya konuşuyor. Bu teknolojiyi Baykar kendi imkanlarıyla geliştiriyor. Bugün Türkiye'de özel sektör yüzde 30. Dünyada siz rekabetçi ürün çıkartabilecek ürün oluşturacaksınız özel sektörü katmanız gerekir. Böyle bir firmaya kalkıp da yurt dışına satabilir, böyle bir şey söz konusu yokken senaryolar biçip firmaya yönelik ithamlar bulunmak çok talihsiz. Bu ifiriaları gördükçe iyi niyetli olduğunu göremiyorum. Yaptığı işler devlet iznine tabiidir. Konunun içinde olmadıklarını gösteriyor aynı zamanda. Bütün bu ihracatların tamamı ilgili ülkeler başvuruyor. Milli Savunma Bakanlığı, Dışişleri'ne soruyor ve onay alıyor.
Doğru olan şey takdir edilmeli. Bu ülkenin geleceğine yönelik kazanıma herkesin sahip çıkması lazım. Amerika'dan alırken kimse bir şey demiyordu. Bilim merkezleri açıyoruz, TEKNOFEST gibi çok büyük festivaller düzenliyor. 1 milyondan fazla yarışmacı gencimiz başvurdu. Seçim öncesinde böylesine güzide çalışmalar en ufak hata bulunamayacak çalışmalara iftiralar atılarak karartılmaya çalışıldı. Rahmetli babamın nasihatı şuydu: Hiç kimseden ne nakit ne hibe almayacaksınız.
Burada bir açık bulunup böylesine önemli kazanımı, halkın nazarında göz önünden düşürmek istiyorlar."
Yedili Masa'nın seçim vaadi: Bayraktar'a dokunacağız
Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında, Türkiye'nin savunma sanayisindeki yatırımlarıyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulunmuştu. Babacan, "SİHA'lar hükümetin elindeki en büyük propaganda projelerinden birisi. Bu proje 'Kutsal, dokunulmaz' hale getirildi. Kusura bakmayın ya, dokunacağız tabi ki" demişti.