Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, daha yüksek hacimli ürünlerin ihracatında lojistik merkezlerinin yeni dönemde daha da önem kazanacağını belirterek, “Ülkemize yönelen talebe tam anlamıyla cevap verebilmemiz için üretim kapasitemizi geliştirmemiz gerekmektedir. Türkiye üretimde sürdürülebilirlik ilkelerini azami benimsemeli ve yeşil ekonomiye ağırlık vererek ihracatımız bu alanda belgelenmelidir” dedi.
Online olarak düzenlenen 23. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde konuşan Gülle, tüm dünyada üretim çarklarının durduğu, ticaretin olağanüstü boyutlarda daraldığı bir dönemin geride kaldığını ifade etti. Gülle, Türk ihracatçısının, bu zorlu dönemde dahi üretim kabiliyeti ve tecrübesiyle, günün şartları neyi gerektiriyorsa onu ürettiğini vurgularken, temposunu hiç bozmadığını ve kapalı pazarlara ticaret yapmaya devam ettiğini hatırlatarak, 207 ülkeye ihracat gerçekleştirildiğini belirtti. İhracat zaman zaman 190 ülkeyle 230 ülke arasında değişkenlik gösterebiliyor, ama Türkiye 2020’nin geneline bakıldığı zaman 210 ülke ortalamasını korumaya devam ediyor.
ÜRETİMDE ALTERNATİF ARAYIŞLARI SÜRÜYOR
Küresel tedarik zincirlerinde halihazırda devam eden dönüşüm sürecinin pandemiyle birlikte daha da hızlandığının altını çizen İsmail Gülle, “Özellikle gelişmiş ülkelerin sanayi malları ithalatında Çin’e olan yüksek bağımlılığı ve bu durumun yarattığı riskler, küresel ticarette yeni bir dönemi tetiklemektedir” dedi. ABD ve AB ile diğer gelişmiş ülkelerin Çin’den olan ithalatlarını azaltmayı planladığını aktaran Gülle, başta tekstil ve hazır giyim sektörü olmak üzere çok sayıda sektörde Türkiye’den Çin’e ikame mal tedariki arayışlarının başladığını aktardı. Türkiye’nin, Çin’e alternatif olarak öne çıktığını söyleyen Gülle şöyle devam etti: “Günümüz koşulları artık keskin bir rekabeti değil iş birlikleri ile rekabeti zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle Türkiye ve Çin her alanda enerjilerini rekabete değil iş birliklerine harcamalıdır. Bir Kuşak Bir Yol projesi de Türkiye ile Çin arasında yeni dönemde tesis edilecek iş birliklerinde en önemli unsur olarak kullanılmalıdır.”
E-İHRACAT DÖNÜŞÜMDE BAŞROLDE YER ALACAK
Bu yılın ilk altı ayında, geçen yılın aynı dönemine göre e-ticaret hacminin yüzde 64’lük artışla 91,7 milyar dolara ulaştığını anımsatan Gülle, bu istatistiğin yeni dönemde e-ihracatın pastadan daha büyük pay alacağını gösterdiğinin altını çizdi. Bu yıla da tazelenmiş bir rekor hedefiyle girdiklerini
ve yılın ilk iki ayını hedefin üzerinde tamamladıklarını hatırlatan Gülle, “Mart ayı ile birlikte pandemi dünya ticaretinde benzeri az görülmüş bir daralmaya neden oldu. Eylül ayında ihracatımız rekor kırarak, 16 milyar 13 milyon dolara ulaştı” şeklinde konuştu.
KOMŞULARA İHRACAT 10,8 MİLYAR DOLAR
Türkiye, ocak-eylül döneminde komşuları İran, Yunanistan, Irak, Gürcistan, Suriye ve Bulgaristan’a 10 milyar 802 milyon dolarlık ihracat yaptı. Söz konusu tutar geçen yılın aynı döneminde 12 milyar 441 milyon dolar seviyesindeydi. 9 aylık dönemde en fazla ihracat 5 milyar 15 milyon 967 bin dolarla Irak’a yapıldı. Bu ülkeyi 1 milyar 738 milyon 643 bin dolarla Bulgaristan, 1 milyar 241 milyon 788 bin dolarla Yunanistan takip etti. Bu dönemde en az ihracat ise 670 milyon 985 bin dolarla Suriye’ye gerçekleştirildi.
EKONOMiK OLARAK POZiTiF AYRIŞTIK
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, salgın sebebiyle üretim, sanayi, ticaret, ekonomi ve kültür endüstrilerinin durma noktasına geldiğini belirtirken, “Göstergeler bütün ülkelerde dalgalanmalar gösterirken, ülkemiz pozitif olarak ayrıştı” dedi. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe ise “Ticaret savaşı nedeniyle ABD’den Türkiye’ye bir yönelim var. Biz yeni durumu fırsata çevirip ABD’ye ihracatımızı arttırabiliriz” dedi.