Önümüzdeki günlerde üniversite tercihi yapacak gençlerin özgür bırakılması gerektiğini vurgulayan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Aileler üniversite tercihi yapacak olan gençleri tercih konusunda rahat bırakmalı. Gençler hayata atılmanın son adımı olan üniversiteyi puanına göre hangi şehirde hangi bölümü istiyorsa orada okumalı. Baskı kurmak, ailenin kendi istediği bölümü tercihlere yazdırmak onları yanlış yönlendirmeye sevk edebiliyor. Kendini tanıyan ve ideallerinin farkında olan her genç kendi istekleri doğrultusunda tercih yapmalı” dedi.
“Gençlerin üzerinde yeteri kadar baskı zaten var”
Gençlerin değişen sistemler ve rakiplerinin artmasıyla zaten zorlu bir süreç yaşadıklarını hatırlatan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “YKS (Yükseköğretim Kurumları Sınavı)’ye bu yıl TYT (Temel Yeterlilik Testi)’ne 2 milyon 446 bin 51, AYT (Alan Yeterlilik Testi)’ne 1 milyon 985 bin 689, YDT (Yabancı Dil Testi)’ne ise 134 bin 323 aday başvurdu. 18 Temmuz’da sonuçlar açıklanacak ve tercihlerse 23-29 Temmuz arasında yapılacak. Son yıllarda birçok kez eğitim sisteminin değişmesi, başvuru sayısının ve dolayısıyla rakiplerin artması gibi birçok nedenden gençlerin bu süreci zaten zorlu bir şekilde geçiyor. Bir de tercih zamanı ailelerin baskısı, başkalarıyla kıyaslaması onların üzerinde baskı oluşturuyor ve istemedikleri bölümü okumak zorunda kalabiliyorlar” diye konuştu.
“Mesleğini sevmeyen insanların yetişmesine izin vermeyelim”
Kendi isteyerek seçtiği mesleği yapmayan insanların kendisine de mesleğine de faydasının olmayacağını belirten Palandöken, “Yönlendirilmeye ve etkilenmeye en açık oldukları bu gençlik döneminde aileler çocukların üzerinde baskı kurmamalı. İleride mesleğini sevmeyerek yaptığı sürece ne kendine ne de yaptığı işe faydası olmaz. Ülkemizin her meslekten insana ihtiyacı var. Esnafa, sanatkara da ihtiyaç var, doktora, mühendise de ihtiyaç var. Gençlerin yeteneklerini ve kendisini iyi tanıması, ona göre bir tercihte bulunması gerekiyor. Bu sınavlar, sonuçlar ve tercihler hiçbir şeyin sonu da başlangıcı da değil. Çocuklarımızı bu konuda doğruya yönlendirirken özgür bırakıp üzerlerinde baskı kurmadan iletişim kurmalıyız” şeklinde söyledi.