Karayip ülkesi Küba, yabancı yatırım ve özel mülkiyet alanında düzenlemeler getiren yeni anayasasıyla son dönemde yatırımcıların dikkatini çekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Dünya Bankası ve Uluslararası Ticaret Merkezi verilerinden derlenen bilgilere göre, devlet kontrollü planlı ekonomiye sahip Küba'nın ekonomik büyüklüğü 96,8 milyar dolar seviyesinde bulunuyor.
Ülkenin ihracattan elde ettiği toplam gelir geçen yıl 1,7 milyar dolar olarak gerçekleşirken, ithalat harcamaları 5,9 milyar doları buldu, toplam dış ticaret hacmi de 7,6 milyar dolar olarak kaydedildi.
Türkiye ile Küba arasındaki dış ticaret hacmi son 5 yılda yüzde 55 artarak geçen yıl 43 milyon 974 bin 416 dolara ulaştı. Türkiye'nin geçen yıl Küba'ya ihracatı 32 milyon 381 bin 490 dolar olurken, bu ülkeden yapılan ithalat 11 milyon 592 bin 926 dolar olarak hesaplandı.
"TIBBİ ÜRÜNLERİ BİRLİKTE ÜRETEBİLİRİZ"
Küba'nın Ankara Büyükelçisi Nunez, Türkiye ve Küba arasındaki ticaret hacminin ülkelerin potansiyelinin altında kaldığını söyledi.
Türkiye'de Kübalı firmalar için kimya, tarım, inşaat ve sanayi gibi alanlarda fırsatlar olduğuna işaret eden Nunez, Küba'da da biyoteknoloji endüstrisinin geliştiğini, ülkenin tıbbi ürünler, özellikle kanser ve diyabet gibi hastalıkların tedavisinde yetkin olduğunu ve bu alanda ticaretin artırılabileceğini bildirdi. Nunez, "Türkiye'de kullanılabilecek tıbbi ürün çeşitliliğimiz var ve bunları Türkiye'de de birlikte üretebiliriz." dedi.
İki ülke arasındaki dış ticaret hacminde görülen artışta Küba'nın ihraç ettiği odun kömürünün de etkili olduğuna dikkati çeken Nunez, ülkenin önemli bir tropik meyve üreticisi olduğunu, bu ürünlerin de Türkiye'ye ihraç edilebileceğini dile getirdi. Nunez, turizm, enerji ve inşaat sektörlerinde iki ülkenin iş birliği yapabileceğini ifade etti.
TİCARETTE ÜÇÜNCÜ ÜLKE ENGELİ
Türkiye ve Küba arasındaki dış ticareti etkileyen önemli unsurlardan birinin üçüncü ülkeler aracılığıyla yapılan ticaret olduğunu vurgulayan Nunez, şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye'de üretilen bazı ürünler Küba'ya üçüncü ülkeler aracılığıyla geliyor. Bu ürünler Küba'ya Türkiye tarafından değil, üçüncü ülkelerce, genellikle Avrupa tarafından ihraç ediliyor. Bu, iki ülke arasındaki ticareti olumsuz etkiliyor çünkü üçüncü ülkeler ürünlere ayrıca kar ekliyor. Aynı şekilde Küba'da üretilen bazı ürünler de Türkiye'ye üçüncü ülkeler aracılığıyla ulaşıyor. Kendi ürettiğimiz ürünlerin ticaretini kendi girişimcilerimiz, şirketlerimiz ve iş insanlarımızca yapmalıyız."
LATİN AMERİKA'YA AÇILAN KAPI
Nunez, şubat ayında Küba'da yapılan referandumla kabul edilen yeni anayasanın en önemli unsurlarından birinin ekonomi alanında yapılan düzenlemeler olduğunu anımsatarak, "Yeni anayasa, ekonomik açıdan daha cazip fırsatlar sunarken, yabancı yatırımcıları daha çok koruyor." diye konuştu.
Küba'nın Mariel Özel Ekonomik Kalkınma Bölgesi'nde yatırımcılara özel teşvikler sağlandığına dikkati çeken Nunez, şunları kaydetti:
"Mariel Özel Ekonomik Kalkınma Bölgesi'nde üretilen ürünler hem Küba pazarına sunulabilir hem de Latin Amerika ülkelerine ihraç edilebilir. Birçok Latin Amerika ülkesiyle gümrük vergisi indirimleri gibi avantajlar sağlayan ticaret anlaşmalarımız var. Küba, Türk şirketleri için Latin Amerika'ya açılan bir kapı olabilir. Bu bölgede başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinden şirketler üretim yapıyor, Türkiye de burada faaliyet gösteren ülkelerden biri haline gelebilir."
Nunez, ABD'nin Küba'ya uyguladığı ekonomik ambargoya da değinerek, Trump yönetiminin engellemelerine rağmen yabancı yatırımcıların Küba'daki faaliyetlerini sürdürdüğünü ve ülkenin yabancı yatırımcıları desteklemeye devam edeceğini bildirdi.