Çin'de ortaya çıkarak Avrupa merkezli bir salgına dönüşen koronavirüsle ilgili şüphesiz alınan en önemli tedbir evde kalmak ve gerekli olmadıkça dışarı çıkmamak oldu.
Okulların tatil edilmesi ve birçok iş yerinin kapanmasının ardından milyonlarca kişi evlerinde salgın tehlikesinin bitmesini beklemeye başladı.
Özellikle salgınla mücadele kapsamında, temizliğe daha fazla dikkat edilmesi ve insanların evlerde daha fazla zaman geçirmesi ile birlikte birçok ilde su, enerji ve gıda tüketiminde artış yaşandı.
Konuyla ilgili yenisafak.com'un sorularını yanıtlayan Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül, koronavirüsle tedbirler çerçevesinde küresel ekonomide bir durgunluk yaşandığının altını çizerek, israf konusunda bu dönemde daha fazla tedbir alınması gerektiğini belirtiyor.
"SU ZENGİNİ BİR ÜLKE DEĞİLİZ"
Türkiye'nin su ve enerji zengini bir ülke olmadığını vurgulayan Akgül, "Koronavirüsle mücadele kapsamında elbette hijyen tedbirlerine dikkat etmemiz gerekiyor ancak bunu yaparken su israf etmemeliyiz. 20 saniyede elimizi yıkarken, 2 litre su tüketiyoruz. Devlet Su İşleri'nin yapmış olduğu değerlendirmelerde, gerekli tedbirler alınmazsa 2030 yılında su ile ilgili ciddi sorunlarla karşılaşacağını görüyoruz. Sadece su için değil, enerji açısından da aynı şey söz konusu. Evde kullandığımız enerjinin yaklaşık yüzde 25'ini israf ediyoruz. Onların da verimli şekilde kullanılması gerekiyor" diye konuştu.
Koronavirüsü nedeniyle ekonomik durgunluğun yaşandığını hatırlatan Akgül, "En fazla dikkat etmemiz gereken bir dönemdeyiz." vurgusunu yaptı.
"İSRAFA KARŞI SEFERBERLİK İLAN EDEBİLİRİZ"
Koronavirüs paniği ile insanların evlerine gıda stokladığını belirten Akgül, bu durumun israfı beraberinde getirebileceğini vurguladı: