IMF, Bahar 2018 Avrupa Bölgesel Ekonomik Görünüm Raporu'nu yayımladı. "Avrupa, Belirsiz Zamanlardaki Yükselmeyi Yönetmek" başlıklı raporda, IMF'nin, Türkiye'nin de aralarında yer aldığı Avrupa ülkelerine yönelik tespit ve öngörülerine yer verildi.
Avrupa'nın güçlü biçimde büyümeye devam ettiği belirtilen raporda, reel GSYH'nin iç talepten kaynaklı olarak 2017 yılında yüzde 2,8 arttığı anımsatıldı.
Raporda, Avrupa'da büyümenin 2018'de yüzde 2,6 ve 2019'da yüzde 2,2 seviyesinde gerçekleşeceği, Avro Bölgesi'nde 2018'de 2,4 ve 2019'da 2 oranında olacağı tahminine yer verildi.
Avrupa'da kredi artışının sürdüğü ve bankaların karlılığını yükselttiği vurgulanan raporda, hükümetlerin mali uyum ve yapısal reform çabalarının zayıf kaldığı kaydedildi. Raporda, iş gücü piyasalarında durgunluk yaşanması nedeniyle enflasyon ve ücret artışının çoğu gelişmiş ekonomide düşük seviyelerde kaldığı belirtildi.
Avrupa'daki olumlu ekonomik görünümün orta vadede bazı aşağı yönlü risklere maruz kalabileceğine işaret edilen raporda, en acil riskin, küresel finansal piyasalardaki beklenenin üzerinde değerlemelerden kaynaklandığı vurgulandı.
Raporda, Avrupa piyasalarının, finansal türbülansa karşı dayanıklı olmaya devam ettiği ve gelişmekte olan piyasa ekonomilerine sermaye akışını güçlü bir şekilde sürdürdüğü kaydedildi.
Hisse senedi fiyatlarındaki azalışların düşük büyüme ve enflasyonun habercisi olduğu belirtilen raporda, maliye politikalarına manevra alanı sağlanmasının önemli olduğu vurgulandı.
Türkiye ile ilgili beklentiler
IMF'nin yayımladığı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nda Türkiye'ye ilişkin yapılan değerlendirmede, büyümenin destekleyici politikalar sonucu 2018 ve 2019 için sırasıyla yüzde 0,9 ve yüzde 0,5 arttırıldığı belirtilerek, Türkiye ekonomisinin 2018'de yüzde 4,4, 2019'da yüzde 4 oranında büyüyeceği öngörüsüne yer verildi.
Türkiye'de cari işlemler açığının GSYH'nin yaklaşık yüzde 5'i seviyesinde seyrettiği belirtilen raporda, "İhracat, iyi performans göstermesine rağmen yüksek yakıt fiyatları ve güçlü iç talep, daha geniş bir cari açığa yol açmıştır." denildi.
Türkiye'de faizlerdeki artışın enflasyon beklentilerini sınırlandıramadığı vurgulanan raporda, piyasaların 2018'de daha sıkı para politikası beklentisinde olduğu kaydedildi.
Raporda, Türkiye'de, bankacılık sektörü gözetimi ve yönetimini güçlendirmeyi amaçlayan politikalar izlenmesi, reformların iş gücü piyasası esnekliğini artırmaya odaklanması gerektiği belirtildi.
Türkiye'de enflasyonun yüksek seviyede seyrettiğine işaret edilen raporda, enflasyonun 2018'de yüzde 11,4, 2019'da yüzde 10,5 oranında olacağı tahminine yer verildi.