Yatırımı, üretimi engelleyerek her kesimin üzerinde bir yük olan yüksek faiz oranlarına her fırsatta tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, alternatif finans modellerini önerdi. Türkiye'nin her alanda olduğu gibi ekonomide ve onun ayrılmaz bir parçası olan finans sisteminde sürekli ileriye gitmek, kendi modellerini oluşturmak zorunda olduğunu belirten Erdoğan, finansal sistemin mevcut yapısıyla görevini hakkıyla yerine getiremediğini söyledi. Erdoğan, üretimin ve refahın artışına katkı yapması gereken sistemin maalesef ekonominin tamamına hükmeden ve istikrarı tehdit eden bir konuma geldiğini söyledi. Erdoğan, “Önümüzdeki dönemde alternatif finans konusunda daha cesur ve kararlı adımlar atacak, ülkemizi bu alanda da hak ettiği yere getireceğiz” dedi.
FİNANSAL SİSTEM DÖNÜŞMELİ
Diğer tüm sektörlerin finans sektörünü beslediği bu sağlıksız yapının sürdürülemez olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Sosyal ve beşeri maliyetleri dikkate almadan, sadece daha fazla kazanma hırsıyla işleyen bu ekonomik sistemin çökmesi kaçınılmazdır. Dünyada gelir ve servet dağılımı gittikçe bozulurken, ülkelerin kendi içerisinde ve küresel ölçekte makas sürekli açılırken, oturup bu düzenin üzerimize yıkılmasını bekleyemeyiz. Küresel ekonomik ve finansal sistemin hiç vakit kaybedilmeden dönüştürülmesi, insan odaklı ve üretimin asli unsur olduğu bir yapının inşasına süratle geçilmesi gerekiyor. Alternatif finans, bu dönüşümün en önemli unsurlarından biridir. Faize dayalı sisteme karşı çıkmamızın sebebi, inancımızın buna cevaz vermemesinin yanında sistemin insani yükünün de ağırlaşmış olmasıdır."
DAHA KARARLI ADIMLAR ATILACAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geleceğin dünyasında faize dayalı bir sistemin yerini risk paylaşımının esas olduğu katılımcılığın aldığı yeni bir finansal mimariye bırakacağına inandığını söyledi. Alternatif finansal işlemlerin dünyada süratle yaygınlaştığını, benimsendiğini, derinlik kazandığını anlatan Erdoğan, “Risk paylaşımı yoluyla başka insanların üretimlerine katılımı esas alan yeni finans modellerini de tercih oranı giderek artıyor. Dün bunları söylediğimiz için bize saldıranlar, şimdi bu sistemi ciddi ciddi konuşuyor, tartışıyor, hatta çeşitli şekillerde uyguluyorlar. Türkiye'nin bu konuda geç kaldığını, geride kaldığını düşünüyorum. İnşallah önümüzdeki dönemde alternatif finans konusunda daha cesur ve kararlı adımlar atacak, ülkemizi bu alanda da hak ettiği yere getireceğiz” şeklinde konuştu.
BÖLGENİN ÇEKİM MERKEZİ OLACAK
İstanbul Finans Merkezi projesinin en geç 2022 yılı başında hayata geçirileceğine işaret eden Erdoğan, “Nasıl siyasi alanda bölgesel ve küresel düzeyde söz sahibiysek finans alanında da aynı şeyi inşallah başaracağız. İstanbul'u küresel bir finans merkezi yapma hedefimiz işte bunun için çok önemlidir. Çok geciktik" dedi. Tüm kurumları içinde barındıracak bu yapının özellikle bankacılık dışı alternatif finans alanlarının dünyadaki merkezi olmasını arzu ettiklerini söyleyen Erdoğan, "Son derece önem verdiğimiz bu projeyi bizzat Cumhurbaşkanlığı bünyesinde takip ediyoruz” dedi.
Erdoğan, ülkemizde katılım finansın hakettiği ve olması gereken yerin çok gerisinde olduğundan yakınarak, "Katılım finans kurumlarımızın payı toplam bankacılık varlıkları içinde %5'ler seviyesindedir. Bununla bir yere varmak mümkün değil. Bu oranı çok daha yükseğe çıkarmamız gerekiyor. Hedefimiz 2025 yılı itibariyle katılım finansın bankacılık varlıkları içindeki payının %15 seviyesine çıkmasıdır. Bunu başarmamız lazım" dedi.