Türkiye ekonomik bir kalkışma ile karşı karşıya. Hiçbir ekonomik verinin olumsuz olmamasına rağmen, ekonomide yaşanan çalkantılar, Türkiye’ye karşı yapılan finansal saldırıyı gözler önüne seriyor. FÖTÖ’nün patronları ve içerdeki ortakları 24 Haziran seçimleri öncesi Türkiye’ye ekonomik saldırı başlattı. Türkiye ve dünyadaki ekonomik verilerin aksine müdahalelerle 24 haziran öncesi kriz yaratıp seçim sonuçlarını etkilemeye çalışıyorlar. Uzmanlar, bunun bir ekonomik darbe senaryosu olduğuna dikkat çekiyor.
KUR OYUNLARI
Ellerindeki yüklü döviz miktarı ile ülkelere yüksek faizle borç vererek ‘kan emen’, borç almayan ülkelerde ise Türkiye’de olduğu gibi döviz arzını kısarak yükselmesini sağlayan faiz lobisi Merkez Bankası’nın 7 Haziran’daki Para Politikası Kurulu’na odaklandı. Hükümetin seçim kararı almasıyla faiz lobisi de kur silahını çekti. Dün dolar kurunun 4,92’lere çıkarılmasını sağlayan faiz lobisinin bütün ülkelerde kendisi ile birlikte hareket eden ‘iç odakları’ olduğuna da dikkat çekiliyor. Bu kapsamda Merkez Bankası’nın 25 Nisan tarihinde 75 baz puanlık artışı yeterli bulmayan faiz lobisi, gözünü yeni artışlara dikti.
PARADAN PARA KAZANMAK İSTİYORLAR
Bir süredir devam eden spekülatif hareketleri ele almak üzere dün akşam saatlerinde toplanan Merkez Bankası’ndan lobilerin beklentisine paralel bir adım geldi. Dün akşam saatlerinde toplanan MB, faizi 3 baz puan birden artırarak yüzde 13.5’ten yüzde 16.5’e yükseltti.
Yetkililer ise Türkiye’nin IMF’ye olan borcun kapatılmasından sonra ‘paradan para kazanamayan’ faiz lobisi ile içerideki finans piyasalarının yöneticileriyle de işbirliği yaptığına dikkat çekiyor.
İÇERDEKİ İŞBİRLİKÇİLER MASONLAR
Türkiye’ye karşı ekonomik kalkışmanın arkasında FETÖ’cülerle, masonlar ilk sırada yer alıyor. Türkiye’nin İMF’e borcunu ödeyip bağımsız bir politika izlediği günden beri bu durumu içlerine sindiremeyen çevreler, Türkiye’ye diz çöktürmek için zarar etme pahasına her türlü ekonomik kumpası denemeye devam ediyor. Mason yapılara üye olmaları sayesinde finans çevrelerinin tepe yöneticiliğine getirilen bu kesimlerin görünürde döviz kurlarının düşmesinden yana olduğunu belirten yetkililer, “Bu kesimler bugün olduğu gibi döviz kurunun yüksek olduğu zaman diliminde Merkez Bankası’nı yeni bir faiz artışına zorluyor” tespiti yaptı.