MAİS Genel Müdürü Berk Çağdaş, elektrikli Dacia Spring basın tanıtım toplantısının gerçekleştirildiği Muğla’da, otomotiv sektöründeki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Ticaret Baknalığı’nın aldığı önlemlerin etkisini göstermeye başladığını ifade eden Çağdaş, haksız kazancın önüne geçildiğini vurguladı.
İKİNCİ EL OTODA VERGİ KAYBI VAR
Özellikle ikinci el piyasasındaki fiyat dengesizliklerinin hem haksız kazanca hem de vergi kaybına yol açtığını kaydeden Çağdaş, “Bunun için bir takım girişimlerimiz oldu. Çünkü bu haksız kazanç bir anlamda. Çok ciddi de bir vergi kaybıydı. “Bu sebeple Ticaret Bakanlığı’nın son dönemde almış olduğu tedbirler işe yaradı. İkinci el piyasasının rehabilite edilmesi lazım ve ikinci el araç ticareti yapanların çok ciddi ve dikkatli şekilde gözden geçirilmesi lazım” açıklamasını yaptı.
SATIN ALMALARIN %45’İ SPEKÜLATİF
Otomotiv pazarında ocak-haziran döneminde özellikle spekülatif talebin öne çıktığını dile getiren MAİS Genel Müdürü, “Ekonomik beklentiler, kurların yükselmesi, daha da yükselecek olması, faizlerin artması, tüketici kredilerinin oldukça kullanması zor hale gelmesi gibi beklentilerimiz zaten vardı. Yani ekonomik istikrar programının uygulanması birtakım tabii zorlukları da beraberinde getiriyor. İlk 6 aya bakıldığında satışların yüzde 40-45’inin spekülatif amaçlı alımlardan kaynaklı olduğunu net olarak ben kendi markamız için söyleyebilirim. Pazarda da çok değişik olduğunu açıkçası düşünmüyorum” diye konuştu.
Talep hızını kaybetti
Berk Çağdaş, yılın ikinci yarısı için daha dengeli bir pazar beklediklerini ifade ederek, şunları söyledi: “İlk altı ayda yaklaşık 556 bin araç satıldı. ‘Acaba 2023’te bir milyonu geçer mi?’ diyenler var. Ben buna katılmıyorum. Otomotiv sektöründe belirli bir mevsimsellik döngüleri vardır. Yılın ikinci yarısında özellikle eylülden sonra spekülatif hareketler çok etkili olmayacaktır diye düşünüyorum. Talepte gerileme, bir beklemeye geçiş, normal talebin önünde bir arz, yani bir miktar stok oluşmaya başlaması durumu, bayilerde de distribütörlerde yaşanacaktır. Dolayısıyla ben ikinci yarı yılda birinci yarı yıl gibi bir talep fazlasının olacağını zannetmiyorum.”