14 yılda yatırımlar 10 kat arttı

AK Parti’nin 14 yıllık iktidar dönemi ekonomiye altın çağ yaşattı. İçeriden ve dışarıdan hazırlanan tüm kötü senaryolara ve terör saldırılarına rağmen büyüme, enflasyon ve ihracatta rakamlar Türkiye lehine katlandı. Güven ve istikrarın simgesi olan doğrudan yabancı sermaye rakamları da 14 yılda 10 kat artarak 148,2 milyar dolara ulaştı.

Yeni Şafak Haber Merkezi

AK Parti'nin 14 yıllık iktidar dönemi, reformlar ve başarılarla dolu bir ekonomik patlama dönemi olarak kayıtlara geçti. Sözkonusu süreçte milyarlık dev yatırımlar birbiri ardına hayata geçirildi. Türk lirasından altı sıfırın silinmesi, istikrarlı ve hızlı büyüme, düşük enflâsyon, rekor seviyede ihracat ise bu döneme damga vuran ekonomik gelişmeler olarak dikkat çekti. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın, AK Parti iktidarları döneminde birçok alanda hayata geçirilen projelerin anlatıldığı “Huzur ve istikrar ile son 14 yılın icraatları” raporunda da ekonomide çizilen yol haritası ve elde edilen sonuçlar gözler önüne serildi. Güven ve istikrarın en önemli simgesi olarak kabul edilen doğrudan yabancı yatırım rakamları 2002 öncesinde Cumhuriyet tarihi boyunca toplam 15,1 milyar dolar iken, 2003-2015 döneminde yüzde 881 artışla, 148,2 milyar dolara yükseldi. Raporda, AK Parti iktidarları döneminde yaşanabilir çevre ve marka şehirler oluşturulduğuna da işaret edilerek, belediyelerin altyapı finansman sorunlarının düşük faizli uzun vadeli kredilerle çözüldüğü belirtildi. Türkiye bu dönemde enerji konusunda da hayati adımlar attı. Nükleer enerji konusunda somut adımlar atıldı.

Hedef dünyada ilk 10

Raporda, Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi olarak değerleri ile barışık ve huzur içinde yaşayan bir ülke olmasının birincil gaye olduğuna da yer verildi. Bu hedeften asla taviz verilmeyeceğine vurgu yapılan açıklamada, Türkiye'nin önünün açık olduğu dile getirildi. Nitekim dünya ekonomisi her geçen gün küçülüyor. Küresel merkez bankalarının körüklediği negatif faiz varlıklarının büyüklüğü dünya çapında 13,4 trilyon dolara ulaştı. Yeniden artı faizlere geçilmesiyle oluşan balonun bomba gibi patlamasından endişe ediliyor.

DIŞARININ OYUNU TUTMADI

Ekonomileri küçülen, işsizlik sorunuyla karşı karşıya kalan ve kaynakları azalıp borç sarmalına giren büyük ülkelerin, kendilerine yeni kaynak oluşturmak ve onlar için çalışacak yeni insanlar üzerine kurguladıkları oyunlar da artık sonuç vermiyor. Buna en güzel örnek Türkiye. FETÖ terör örgütünü kullanarak Türkiye'yi kötü ekonomilerini düzeltmek için önemli bir basamak olarak görenler, halkın milli iradesi ve güçlü siyasi iktidar karşısında hayal kırıklığına uğradı.

Yatırımlar 'dev'leşti

Savunma sanayisinde yüzde 24 civarında olan yerlilik oranı 14 yılda yüzde 55'lerin üzerine çıktı. ASELSAN ve TAI şirketlerimiz dünyanın en büyük 100 savunma sanayi şirketi arasında yerini aldı.

http://image.piri.net/resim/imagecrop/2016/08/16/12/40/resized_1cac0-ce5da37eerdogan1.jpg

Ulaştırma, denizcilik ve haberleşme alanında da atılımlar gerçekleştirildi. Otoyollar, bölünmüş yollar, hava limanları, hızlı tren hatları, limanlar, tersaneler, akıllı iletişim sistemleri 14 yıllık döneminde hayata geçirildi. Türkiye'de ilk kez yüksek hızlı tren ağı da bu dönemde hayata geçirildi. 2009'da hizmete başlayan Ankara merkezli çekirdek yüksek hızlı tren projelerini, 2009'da Ankara-Eskişehir, 2011'de Ankara-Konya, 2013'te Konya-Eskişehir ve 2014'te Ankara-İstanbul ile Konya-İstanbul takip etti. Yeni yatırımlarla Türkiye YHT işletmeciliğinde dünyada sekizinci, Avrupa'da altıncı sıraya yerleşti. Bunların yanı sıra Ankara-Sivas ve Ankara-İzmir YHT hatları ile Bursa-Bilecik ve Konya-Karaman hızlı tren hatlarının inşa çalışmaları devam ediyor. Havalimanı sayıları da her geçen gün artıyor. 14 yıllık dönemde gıda, tarım ve hayvancılık alanında da büyük gelişmeler yaşandı. Bu dönemde tarımsal destekler artırıldı, tarımsal finansman kanalları genişletildi, kırsal kalkınma hamlesi başlatıldı ve gıda güvenliğine yönelik mevzuat düzenlemeleri yapıldı.

Ankara YHT Garı'nın % 95'i tamamlandı

2014'te inşasına başlanan ve yüzde 99,5'lik ilerleme sağlanan Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı'nda çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Sadece ulaşım istasyonu olarak değil, alışveriş, konaklama, toplantı merkezi ve buluşma noktası olarak planlanan gar, 178 bin metrekare kapalı alan ve 8 kattan oluşuyor. Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle inşa edilen Ankara YHT Garı, ilk etapta günlük 20 bin, ilerleyen zamanlarda ise günlük 50 bin yolcuya hizmet verecek. Yolcu taşıma ve hızlı tren işletmesi TCDD tarafından yürütülecek gar, hizmete girişinden itibaren 19 yıl 7 ay süre ile yüklenici firma tarafından işletilecek. İşletme süresi sonunda ise TCDD'ye devredilecek. Ulusal ve uluslararası standartlar dikkate alınarak inşa edilen Ankara YHT Garı, Ankaray, Başkentray, Batıkent, Sincan, Keçiören ve havalimanı metrolarıyla bağlantılı olacak.

Özel sektör büyüdü

14 yıllık sürede sadece alt yapı yatırımları değil özel sektör yatırımları da hızlandı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji alanlarında KOBİ'lerin önü açıldı. Ar-Ge ve yenilik alanına ayrılan kaynaklar yükseltildi. Sanayi bölgelerindeki işletmelere kredi desteği verildi. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı tek çatı altında toplandı. 2002 yılında 184 lira olan net asgari ücret, 2016'da bin 300 liraya çıkarıldı. Türkiye'de 2002-2015 döneminde sağlık harcamaları 6 kattan fazla artırıldı. 2002 yılında dünyada turist sayısında 17'inci sırada olan Türkiye, 2015'te 6'ncı sıraya yerleşti. 2002 yılında 129 olan Gümrük Müdürlüğü sayısı 2016'da 160'a çıkarıldı. 14 yıllık dönemde esnafın kullandığı kredi miktarı 100 katına çıktı ve kredi maliyetleri azaltıldı. Esnaf ve sanatkarlara sıfır faizli yeni kredi imkanları getirildi. Söz konusu dönemde Yeni Türk Ticaret Kanunu ve Merkezi Sicil Kayıt Sistemi Projesi hayata geçirildi ve şirket kuruluşları kolaylaştırıldı.