PKK, Kürtlerin akrebidir

2011-2014 yılları arasında IKBY’de yaptığım saha çalışmalarında gördüğüm ve örgütten ayrılan bazı kişilerin ifadelerine göre de örgütün esas görevi savaşmak değil, Kürtleri ideolojik olarak zehirlemektir. Bu örgüt çalışmalarının yüzde 90’ını oluşturmaktadır. Vardığım sonuca göre adeta beyin yıkama makinesi olan örgüt mankurtların da merkezi gibidir.

Arşiv

Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu

Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) bölgesinde yaklaşık 400 teröristin toplandığı terör örgütü PKK’nın Zap ağırlıklı dört kampına, üç gündür Pençe-Kilit operasyonu yapılmaktadır. Diyarbakır ve Hakkâri’de ise Eren operasyonu sürerken, PKK’nın çıkardığı düşünülen Hatay’daki orman yangını yeni söndürüldü. Bursa’da ise yol kenarında cezaevi çalışanlarını taşıyan servis aracına el yapımı patlayıcıyla saldırı düzenlenmiş ve ağır hasar alan otobüste bir memur şehit olmuş ve çok sayıda kişi yaralanmıştı. Eylem PKK eylemlerine çok benzemektedir.

KDP Başkanı Mesut Barzani, beş yıl önce PKK’ya hitaben şöyle dedi: “Sizin yüzünüzden beş bin köyümüz boşaltıldı. En az 500 bin kişi yerinden oldu. Buradan defolun”. Koruyucu ve muhalif denilerek PKK tarafından binlerce kişinin öldürüldüğü Türkiye’de, 22 bin köyün boşaltıldığı ve milyonlarca insanın İstanbul’a kadar göçtüğü düşünülürse, IKBY hafif zararla atlatmış görünüyor. Ancak yine nüfusun onda biri yerinden edilmiş demektir.

PKK KÜRTLERİ İDEOLOJİK OLARAK ZEHİRLİYOR

2011-2014 yılları arasında IKBY’de yaptığım saha çalışmalarında gördüğüm ve örgütten ayrılan bazı kişilerin ifadelerine göre de örgütün esas görevi savaşmak değil, Kürtleri ideolojik olarak zehirlemektir. Bu örgüt çalışmalarının yüzde 90’ını oluşturmaktadır. Vardığım sonuca göre adeta beyin yıkama makinesi olan örgüt mankurtların da merkezi gibidir.

Kız ve erkeklerin tıkıştırıldığı kamp ve mağaralarda, karşı çıkanlar ajan veya hain edilip derhal infaz ediliyor. Bugüne kadar binlerce kişi bu şekilde öldürülmüştür. 2004 yılında üst düzey komutanken örgütten ayrılan ve Peşmerge’ye katılan Nizamettin Taş’a göre PKK, Kürtlerin akrebidir. Ancak üç harflilerden (İsrail, İran, İngiltere) sürekli destek alan PKK’nın, sağ kolu ABD sol kolu ise Rusya’dır. Fakat bugün Rusya- Ukrayna savaşından ötürü örgütün kolları birbirine dolanmış durumdadır.

Taş ve ona bağlı kişiler, yani örgütün yüzde 90’lık ana kumanda kesimi 2004 yılında silahlarıyla beraber Erbil’e gelip Peşmerge güçlerine tabi olmuşlardı. Böylece 1984 yılında silahlı terör eylemlerine başlayan PKK esasen bitmişti ve 2007 yılına kadar eylem yapamadı. 2007 yılında Mustafa Karasu başkanlığında yeni bir örgüt kuruldu. Normalde, PYD’nin DSG olması gibi, bunların alfabenin geriye kalan 25 harfinin değişik kombinasyonunu kullanması gerekirdi ancak ne hikmetse (!) PKK markası devam etti. Ancak bu, Almanya merkezli yeni bir örgüttür ve sadece isim benzerliğinden söz edilebilir.

BARZANİ VE TALABANİ BÖLGELERİNDEN DESTEK

Bugün devam eden Pençe-Kilit operasyonuna Barzani kontrolündeki Zaho, Dohuk ve Erbil ile Talabani kontrolündeki Süleymaniye dahi destek veriyor. Talabani bölgesinde PKK ofisleri kapatıldığı gibi geçen yıl da halk bürolara saldırmıştı. IKBY askeri gücü olan Peşmerge ise Türkiye sınırındaki terör kamplarına Mehmetçikle beraber saldırıyor. Boşaltılan kamplara güvenlik adına yerleş(tiril)iyor. PKK geçen yıl Peşmerge güçlerine karşı en az 10 saldırı düzenledi ve çok sayıda kişi ölmüştü.

İnsan, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı ile Türkiye, Irak, Suriye ve İran arasında bazı yerleri kontrol eden PKK’nın bölgeye maliyeti en az 3 trilyon dolar olup bu zararın yarısı Türkiye’ye verilmiştir.

Türkiye ile IKBY petrol boru hattına sürekli zarar veren PKK, Süleymaniye-Dohuk arası yapılması planlanan doğal gaz boru hattına da karşı olduğunu belirtmiştir. Çünkü İran, geçen ay, hattın müteahhiti Şeyh Baz El Berzenci’nin evini vurmuş ve Sincar yani Şengal’de İran terör gurubu Haşdi Şabi’den maaşını alan PKK’nın Sincar kolu YBŞ’ye de hem Barzani’ye hem de Türkiye’ye saldırı görevi verilmiştir.

İslam’a ve Kürtlerin geleneksel değerlerine düşman olan PKK, neredeyse yarım asırdır Türkiye’yi oyalamıştır. Batı’nın mankurdu olup birinci görevi Müslüman Kürt halkından, Haçlılar adına Selahattin-i Eyyubi ve İdrisi Bitlisi’nin intikamını almaktır. Hınçak ve Taşnakların stratejisi üzerinde yürüyen PKK’nın son marifeti, Çukur Savaşı idi. Komünist modele göre sokakları örgütleyip evleri, odaları delerek, tünel modeliyle birbiriyle bağlayan örgütün, son ayaklanması Cizre’de bodrumda bitmişti.

Şu an boynuzun kulağı geçmesi gibi Fırat’ın doğusunu kontrol eden DSG esasen PKK’dır. ABD buraya 50 bin kişilik orduyu donatacak kadar silah verdi. Bu silahların önemli bir kısmı hava savunma ve zırh delme silahlarıdır. Zağros silahı Sur’da kullanıldı.

Kürtlerin ağırlıklı yaşadığı Rojava denilen Suriye’nin kuzey doğu bölgesinde DSG, Meşal Temo ve Bedro başta olmak üzere, Türkiye ve Irak’ta olduğu gibi binlerce kişiyi öldürerek işe başlamıştır. Şu an ise Suriye Kürt Ulusal Konseyi’ni (ENKS) ve Kürtleri boğmakta ve ABD liderliğinde Tayy ve Şammar Araplarına rüşvet vererek ve baskı kurarak ayakta durabilmektedir. Bu nedenle en az bir milyon Kürt ve Arap bölgeyi terk etmiştir. DSG’nin mimarı, eski ABD Başkanı Ortadoğu Danışmanı Brett McGurk aynı zamanda dünyanın en kötü anayasası olan Irak anayasasının da mimarıdır. Amaç sürekli sorun çıkması ve ABD’nin hakem olmasıdır.

Özetle, Peşmerge ve Mehmetçik ortaklaşa PKK’yı sınır kamplarından başlayarak, Kandil, Sincar, Karacak ve Suriye’ye kadar bölgeden çıkarmadıkça, bu bölgede kimseye huzur yok. Tarih buna şahittir. Biz bu işi PKK’nın başladığı Hilvan-Siverek hattında patozlarla hallettik ve 40 yıldır rahatız. Darısı Irak ve Suriye’ye olsun.