Darbeler sarmalındaki Sudan

Sudan’daki son darbe ülkenin sömürge devrinden kalan yapısal sorunlarının devam ettiğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. 2019’daki askeri darbe sonucu Sudan’ı yöneten, askeri ve sivil kanatlar arasında halihazırda yaşanan gerilim sebebiyle ülke hem siyasi olarak hem de ekonomik olarak yıpranmıştı. Gelinen noktada Sudan, sivil yönetime geçiş sürecinin gecikmesiyle yeni bir darbe girişimi ile karşı karşıya kaldı.

İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM

PROF. DR. SÜLEYMAN KIZILTOPRAK - MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ

Sudan Doğu Afrika’da Mısır ve Etiyopya ile sınırları olan Nil havzasının önemli bir ülkesidir. Afrika’daki en geniş yüzölçümüne sahip idi. Güney Sudan’ın ayrılmasından sonra Cezayir ve Kongo’dan sonra 1.886.068 km2 yüzölçümü ile dünyada 16. Sırada Afrika’da ise 3. sıradadır.

Sudan coğrafyasına hayat veren Nil nehri ülkenin ortasından geçerek Sudan’ı Doğu ve Batı diye ikiye ayırır. Ülkenin başkenti Hartum’da birleşen Mavi Nil ve Beyaz Nil Sudan’ın dış ilişkilerinden başlayarak ekonomik ve toplumsal hayatına damgasını vurur.

1881’de Muhammed Ahmed el-Mehdi önderliğinde sömürgeciliğe karşı başlatılan hareket uzun süre Sudan’ı kontrol altında tuttu. İngilizlerin komuta ettiği ordular defalarca yenilgiye uğratılsa da, Sudan 1899’da İngilizlerin kontrolüne girdi. O günden bugüne kolonyalizmden kaynaklanan sorunlarla baş etmeye çalışıyor.

Kolonyal miras

Sudan’da kurulan, İngiliz-Mısır Kondominyumu adı verilen idare boyunca Mısırlılar asker, İngilizler komutan olarak ülkeyi idare etti. 1920’lerde başlayıp 2.Dünya Savaşı’ndan sonra tekrar alevlenen bağımsızlık mücadelesi İsmail el-Ezheri önderliğinde kazanılarak 1 Ocak 1956’da bağımsız Sudan ilan edildi. 1956’dan 2019 Nisan’ına kadar büyük ölçüde İslami yönelimli hükümetleri destekleyen askeri rejimler ulusal siyasete hakim oldu.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2021/10/28/01/08/resized_79df8-4d3079615e07e08fe7174d579f658c58e56895d2.jpg

Sudan’ın bağımsızlığından sonra kolonyal mirasın sebep olduğu kaos halkın yakasını bırakmadı. Halkın arzu ettiği demokrasi sağlanamadı. 1956’dan 2021 yılına kadar altısı başarılı altısı başarısız toplam 12 askeri darbe ve darbe girişimi yaşandı. Sudan’ın bağımsızlık devrinde darbeyle iktidarı ele geçiren iki lider ülke siyasetine damgasını vurdu. Birincisi, Cafer Numeyri (1972-1986) 16 yıl iktidarda kalırken, ikincisi Ömer el-Beşir (1989-2019) 30 yıl iktidarda kaldı. Numeyri ve Beşir döneminde ülke tarihinin en büyük sorunları yaşandı.

Numeyri devrinde alınan siyasal kararlar ülkede iç savaş başlattı. Numeyri sosyalizmden kapitalizme ve oradan İslamcı siyasete yelken açarak ülkeyi bir kaosa sürükledi. Beşir döneminde ise izlenen din eksenli siyaset barış getirmedi. Ülke ikiye bölünerek Güney Sudan bağımsız oldu. Petrol kaynaklarının büyük bir kısmı güneyde kaldı. Ancak denize kıyısı olmayan Güney Sudan, petrolünü dünya pazarlarına ulaştırmak için Sudan’ın limanlarına ve karasal boru hatlarının geçişine izin vermesine muhtaç kaldı. Bölünme ne Sudan’a ne de Güney Sudan’a fayda sağlamadı.

Sivil kanat zayıf kaldı

Sudan’da yaklaşık bir yıl süren protesto eylemleri, darbeyle gelen Ömer el-Beşir’i, 2019’da 30 yıllık iktidar koltuğundan indirdi. Sudan’da yeni bir darbeci hükümet devri başladı. Ortak bir sivil-askeri-yürütme organı olan “Sudan Egemenlik Konseyi” iktidarı ele aldı. Ülke bu konseyin Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan tarafından kurulan bir geçiş yönetimi ile idare edilmeye başlandı.

Sudan halkının arzusu demokrasi ve kaynakların yerinde kullanılarak ekonomik iyileştirmelerin sağlanmasıdır, bir darbeden kaçıp bir başka darbeye maruz kalmak değildir. 2019’daki darbe sonrasındaki iki yıllık geçiş sürecinde, halk bu yönde garantiler alana kadar meydanları boşaltmadı ama aradan iki yıl geçmesine rağmen siviller iktidarın zayıf halkası olmaktan ileri gidemedi. Bugün Sudan halkının yavaş ilerleyen geçiş sürecine tepkisine rağmen, ortaya çıkan darbe içindeki darbe oldukça dikkat çekicidir.Hükümet içindeki sivil kanadın tasfiyesi anlamına gelen bu gelişme umulur ki darbeler ülkesindeki kısır döngünün bir uzantısı olmaz ve El-Burhan tarafından söz verilen sivil yönetime geçiş süreci kesintiye uğramaz.

Darbe içindeki darbe

Sudan’daki son darbe ülkenin sömürge devrinden kalan yapısal sorunlarının devam ettiğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. 2019’daki askeri darbe sonucu Sudan’ı yöneten, askeri ve sivil kanatlar arasında halihazırda yaşanan gerilim sebebiyle ülke hem siyasi olarak hem de ekonomik olarak yıpranmıştı. Gelinen noktada sivil yönetime geçiş sürecinin gecikmesiyle yeni bir darbe girişimi ile karşı karşıya kaldı.

Her darbe teşebbüsünün orduyu daha fazla siyasetin içine iterek asli vazifelerinden uzaklaştırdığı görülüyor. Dışardan gelen saldırılarla mücadele etmesi gereken ordu bugün enerjisini kendi halkına karşı kullanıyor. Öte yandan, Sudan’da ekonomik tablo gittikçe kötüleşiyor. Dolar kuru Beşir döneminde 60 cüneyh iken 24 Ekim gecesi tasfiye edilen başbakan Abdullah Hamduk döneminde 500 cüneyh seviyelerine yükseldi.

Halk demokrasi için sokağa indi

Ekonomik iyileşme, demokrasi ve siyasal özgürlük vaadiyle el-Beşir iktidarını deviren Geçici Hükümet Konseyi üyelerinin seçimden kaçmak yerine demokratik süreci sürdürüp sandığı Sudan halkının önüne getirmeleri en iyi çıkar yol olarak görünmektedir. Geçici Hükümet’in, ülkenin her bölgesinde yükselen memnuniyetsizlik seslerine kulak vermek yerine dışardan alacağı ekonomik yardımları bekleyip, kendi aralarında iktidar kavgası yapması halkın moralini olumsuz yönde etkilemektedir. Bugün son yaşanan darbe teşebbüsüne karşı halk sokakta direnmeye devam etmektedir.

Halkın beklediği seçimler ve ekonomik sıkıntılarını düzeltecek politikalara dair planlar hakkında bilgi verilmezken, Geçici Hükümet’teki sivil kanadın tasfiyesi Sudan’daki en önemli kurum olan ordunun itibarını da tartışmaya açmaktadır. Son darbe ile sorumluluk El-Burhan’ın omuzlarındadır. Geçici Hükümet’in, Ömer el-Beşir devrinde iflas eden tek tipçi ve asimilasyoncu olarak suçlanan politikalardan uzak durması, ülkenin çözüm bekleyen siyasal ve sosyal sorunlarını kontrol etmeye yardım edecektir. Ama ekonomik sorunlar da acil çözüm bekliyor.

DÜNYA
Sudan’da bir tuhaf darbe girişimi

GÜNDEM
Dışişleri Bakanlığı'ndan Sudan'daki darbe girişimiyle ilgili açıklama: Derin endişeyle karşılıyoruz