Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, bir televizyon kanalında katıldığı programda, Doğu Akdeniz ve 10-11 Aralık'ta yapılacak AB Liderler Zirvesi'ne ilişkin açıklamalarda bulundu.
"Türk-Yunan anlaşmazlıklarını Türkiye-AB anlaşmazlığına dönüştürmeyi başardık." diyen Miçotakis, ekimdeki AB zirvesinin Türkiye'ye bir şans verdiğini ancak Türkiye'nin "bu olumlu gündemi kucaklamadığını" ileri sürdü.
Miçotakis, Türkiye'ye AB’den yaptırım kararı çıkmaması halinde başka konularda "veto" kartını kullanıp kullanmayacağı sorusuna ise "Avrupalıların çoğunluğu Atina'nın yanındadır. Müttefiklerimiz çoktur. Bunu başkaları da kullanabilir." yanıtını verdi.
Türkiye'nin gerginliği sürdürmesinin kendi yararına olmadığını savunan Miçotakis, Türkiye'nin Avrupa ile ilişkisini yeniden değerlendirmesi gerektiğini ileri sürdü.
"Türkiye ile konuşmaya hazırız"
Miçotakis, Atina'nın Ankara ile konuşmaya hazır olduğunu belirterek, "Bu çerçevede denizde gerginlik olmaması kaydıyla tek konumuz olan kıta sahanlığı ve deniz bölgelerinin belirlenmesini konuşmaya hazırız, çözüm bulamadığımız durumda ise Uluslararası Adalet Divanına gidelim, biz karara saygı göstereceğiz." diye konuştu.
Türkiye'nin gerginliğin giderilmesi yönünde belirli bir dönem içerisinde somut adımlar atması gerektiğini savunan Miçotakis, "Ancak Türkiye, AB zirvesinden sadece 10 gün önce Oruç Reis gemisini geri çekti." dedi.
Kıbrıs Rum yönetimi, AB'yi Türkiye'ye yaptırım uygulamaya zorlamak için Belarus'a yönelik yaptırımları 21 Eylül'de veto etmişti.
Türkiye ve KKTC, Doğu Akdeniz'deki haklarını savunuyor
Türkiye, Doğu Akdeniz'deki kendi kara suları ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) Türk Petrolleri Anonim Ortaklığına (TPAO) verdiği ruhsat sahalarında uluslararası hukuktan doğan hakları çerçevesinde araştırma ve sondaj faaliyetleri yürütüyor.
Libya ile yaptığı Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşması Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde de tescillenen Türkiye, deniz sahalarındaki doğal zenginliklerin kullanılmasında "adalet ve hakça paylaşım" ilkelerine vurgu yapıyor.
Kendi deniz yetki alanlarındaki meşru faaliyetleri nedeniyle Türkiye'yi "provokasyonla" suçlayan Yunan-Rum ikilisi ise haksız ve gayrimeşru taleplerini dayatmak için AB'yi öne sürüyor.