ABD'de, 8 Kasım 2016'daki başkanlık seçimlerini Rusya'nın siber saldırı yoluyla etkileyip etkilemediğine ilişkin tartışmalar sürüyor. Trump, bu konuda istihbarat yetkililerinden ilk kez brifing aldı.
Toplantının ardından yaptığı yazılı açıklamada, "verimli ve yapıcı bir görüşme olduğunu" aktaran Trump, Rusya'nın seçimlere herhangi bir etkisinin olmadığına inandığını vurguladı.
Birçok ülkenin ABD'nin bilgisayar altyapısına sızmaya çalıştığını belirten Trump, "Ancak seçim sonuçlarına kesinlikle bir etkisi olmamıştır. Oy kullanma makinelerine de herhangi bir şekilde müdahale olmamıştır." ifadelerini kullandı.
Son raporda hedef Putin
Trump'ın istihbarat yetkilileriyle görüşmesinden birkaç saat sonra kamuoyuna açıklanan son istihbarat raporunda ise ABD'li yetkililer, açık bir şekilde Moskova yönetimini hedef aldı.
"Son ABD Seçimlerinde Rus Eylemlerini ve Niyetlerini Değerlendirme Arka Planı: Analitik Süreç ve Siber Saldırı Nitelemesi" başlıklı 25 sayfalık raporda, Putin'in siber saldırı emrini bizzat verdiği ve amacın da Demokrat başkan adayı Hillary Clinton'a zarar vermek olduğu öne sürüldü.
Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA), Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) koordinasyonunda hazırlanan raporda, "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 2016 ABD başkanlık seçimlerini etkileme emri verdiğini değerlendiriyoruz. Rusya'nın amacı ABD'nin demokratik sürecine olan kamu inancını sarsmak, Clinton'ı kötülemek ve onun muhtemel başkanlık şansına zarar vermekti." ifadelerine yer verildi.
İlk kez geçen temmuz ayında Demokrat Parti tarafından gündeme getirilen "Rusya bağlantılı siber saldırı" iddiaları kamuoyunda uzunca süre tartışılmıştı. ABD İç Güvenlik Bakanlığı ile Ulusal İstihbarat Direktörlüğü, Demokrat Parti kurumlarının ve seçim kampanyalarının siber saldırıya uğramasıyla ilgili olarak 7 Ekim 2016'da Rusya'yı resmen suçlayan bir açıklama yapmıştı.
ABD Başkanı Barack Obama, konuyla ilgili soruşturmanın 20 Ocak'a kadar tamamlanması talimatını vermiş, Trump da iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve "kendi başarısına gölge düşürülmeye çalışıldığını" savunmuştu.