Suriye insan hakları ihlalinde ilk sırada

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2013 İnsan Hakları Raporu'nda, Suriye, 2013 yılında en kötü insan hakları ihlallerinin yaşandığı ülke olarak gösterilirken, Mısır ordusunun Rabia Meydanı'ndaki protestoları kanlı bastırması da "2013 yılında protestoları dağıtmadaki en şiddet içeren müdahale" olarak tanımlandı.

Aa
Suriye insan hakları ihlalinde ilk sırada

Raporun genel bakış bölümünde, son 12 ayda, "hükümetlerin sivil toplum ile toplanma ve dernek kurma özgürlüklerine yönelik devam eden baskıları", "basın ve ifade özgürlüğüne yönelik artan kısıtlamalar", "güvenlik güçlerinin görevlerini kötüye kullanmaktan sorumlu tutulmalarına dair açıklar", "işçi haklarının etkili korunmasındaki eksiklikler" ve "kırılgan grupların marjinalleştirilmesi" olmak üzere özellikle 5 alanda insan haklarına yönelik gelişmelerin yaşandığı kaydedildi.

Suriye rejiminin, 21 Ağustos 2013 tarihinde halkına karşı kimyasal silah kullanması anlatılarak başlanan raporda, bunun "on yıllardır yaşanan en ölümcül kimyasal silahlı saldırı" olduğu belirtildi. Raporda, Suriye, 2013 yılında en kötü insan hakları ihlallerinin yaşandığı ülke olarak gösterildi.

Bunun yanında, raporda, Bangladeş'te 8 katlı bir binanın çökmesi sonucu yaşanan trajedi, "son dönemlerde dünyada giyim endüstrisinde yaşanan en kötü trajedi" olarak tanımlanırken, "Mısır'da, Ağustos ayında güvenlik güçlerinin Rabia Meydanı'ndaki oturma eylemlerini bozmaya çalışırken yaklaşık 600-900 protestocuyu öldürmesinin de 2013 yılında protestoları dağıtmadaki en şiddet içeren müdahale" olduğu vurgulandı.

Libya'dan Tunus ve Yemen'e, hükümet ve halkların, hukukun üstünlüğüne dayanan demokratik kurumların inşası için çetin yollardan geçerek ilerlemeler sağladıkları bildirilen raporda, ancak bu ilerlemelerin kaçınılmaz olarak, Ortadoğu ve ötesinde, çoğulculuğun geri plana itilmesine yönelik talepler tarafından tehdit edildiği kaydedildi.

Raporda, "Ukrayna'daki Bağımsızlık Meydanı'ndan Türkiye'deki Gezi Parkı'na, dünya genelindeki yetkililer, barışçıl protestoları dağıtmak için çok sayıda insanın ciddi biçimde yaralanmasına neden olacak şekilde şiddete başvurdu" ifadesi kullanıldı.

Raporda ayrıca, Ukrayna'da çoğu aralık ayında 100'den fazla gazeteciye yönelik şiddet eyleminin gerçekleştiği belirtilerek, İçişleri Bakanlığı'nın çevik kuvvet polisi tarafından, "Euromaidan" gösterileri sırasında özellikle medya üyelerinin hedef alındığı vurgulandı.

Raporda, Çin internet üzerindeki baskısını artırmakla ve protestoları bastırmakla eleştirilirken, Rusya'nın da hükümeti eleştirenlere baskı uygulamaya devam ettiği bildirildi.

Özel olarak öne çıkan ülkeler...

Raporda, insan hakları ihlallerinin tedirgin edici boyutta olduğu ve ihlallerin ilerleme gösterdiği öne çıkan ülkelerle ilgili kısım da bulunuyor.

Raporda, Suriye'de devam eden iç savaş ve rejim güçlerinin çok sayıda insan haklarını ihlal etmesi nedeniyle, ülkedeki insan hakları durumunun kötüleştiğinin altı çiziliyor.

"Rejim düzenli olarak muhaliflerin kontrolü altındaki bölgelere saldırılar düzenledi" ifadesine yer verilen raporda, Esed güçlerinin protestoları bastırmak için rastgele ve ölümcül güç kullanmayı sürdürdüğü kaydedildi. Raporda, Esed rejiminin, sivillere yönelik sistematik saldırılar ve işkence uygulaması, sarin gazı kullanması, sivilleri yer değiştirmeye ve açlığa mahkum etmesinin "en korkunç insan hakları problemi" olduğu belirtildi.

Myanmar'da reformlara rağmen, aralarında azınlıklara yönelik hak ihlalleri, siyasi güdümlü tutuklamalar ve Müslümanlara yönelik şiddetin de yer aldığı insan hakları probleminin devamlılık gösterdiğine dikkat çekildi. Ülkede hükümetin Siyasi Tutukluları Gözden Geçirme Komitesi'ni kurduğuna, 330 tutukluyu serbest bıraktığına ama öte yandan da siyasi güdümlü tutuklamaları sürdürdüğüne işaret edildi. Arakan bölgesinde Müslümanların yaşadığı insanlık dramı ve insan hakları krizinin 2013'te en rahatsız eden durum olmayı sürdürdüğünün altı çizildi.

Ukrayna'da da yıl içerisinde birçok ciddi insan hakları problemlerinin yaşandığı belirtildi. Gazetecilere yönelik şiddette, hükümetin medya kuruluşlarını baskı altında tutma girişimlerinde artışın gözlendiğine dikkat çekilirken, Ekim 2012, Kasım 2013 seçimlerinin adalet ve şeffaflık noktasında uluslararası standartları karşılamadığına yer verildi.