Afrika Stratejik Araştırmalar Merkezi (AFSAM) Başkanı Mustafa Efe, Doğu Akdeniz’de krizi tırmandıran Fransa’nın stratejisini değerlendirdi. Fransa’nın ’de yürüttüğü politikanın sadece bugünü kapsamadığına dikkat çeken Efe, “Tarihte de İpek ve Baharat yollarını kontrol etme ve bu yol üzerindeki zenginliklerin yağmalanması vardı” dedi. Napolyon’un bu maksatla 1799’da Akka’ya saldırdığını ve Cezzar Ahmet Paşa’dan ilk yenilgisini aldığını hatırlatan Efe, Fransa’nın, bu yenilgiden sonra Doğu’daki imparatorluk hayallerinin bittiğini kaydetti. Efe, şunları söyledi:
BU YÜZDEN AGRESİF
“Fransa, geçmişte Osmanlı ile karşı karşıya geldiği süreçle, şimdi Türkiye ile karşı karşıya geldiği sürecin aynı olmadığını biliyor. Türkiye’nin Osmanlı dönemindeki gibi zayıf bir durumda olmadığını çok iyi biliyor. Macron’un agresifliğinin arkasındaki sebep de bu. Fransa şu an geçmişte yaptığı gibi adımlar atamıyor. Uçak gemisi gönderiyor, Türkiye dalga geçiyor. Korkup geri adım atmasını bekliyorlar, atmıyor. Bugün de Macron, Libya, Lübnan ve Suriye başta olmak üzere Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da Napolyon gibi imparatorluk hayalleriyle dolaşıyor. Fakat o da Napolyon gibi mağlup olacak. Karşılarında Erdoğan var.”
ENERJİ KRİZİ KAPIDA
Fransa’nın, Afrika’da sıkıştığını belirten Efe, “Fransa’nın 30 nükleer santrali var. Bunların 19’u bilfiil çalışıyor ve uranyumu da Afrika’dan geliyor. Halen Afrika’yı yağmalamaya devam ediyor. Fransa ve Avrupa bir enerji krizi yaşayacak. Doğu Akdeniz’de yaşanan hiçbir şey tesadüf değil. Bu bölgede çıkartılacak doğalgazın Yunanistan üzerinden kurulacak hatla Avrupa’nın rahatlatılması planlanıyor. Fransız petrol şirketi Total üzerinden Akdeniz doğalgazına çökme planları yapan Fransa, bunun gittikçe zorlaştığını gördükçe saldırganlaşıyor. Avrupa, dünyada Türkiye’siz bir düzen kurulamayacağının farkında” dedi.
KONUMU TEHLİKEDE
Türkiye’nin son yıllarda yeni dünya düzenini talep ediyor olmasının Fransa’yı en çok rahatsız eden söylemlerden biri olduğunu belirten Efe, “Fransa, bu düzen değişikliğini istemiyor. Fransa, eğer yeni bir dünya düzeni kurulacak olursa, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi olarak II. Dünya Savaşı sonrasında kurulan bu yeni dünya düzenindeki konumunun elden gideceğini biliyor. Bundan dolayı da Türkiye, siyasi olarak sıkıştırılmak isteniyor. Türkiye’yi Anadolu topraklarına sıkıştırmaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.