Putin, Uluslararası Valday Tartışma Kulübü'nün yıllık toplantısında, Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkileri değerlendirdi.
"İki yıl önce Erdoğan hakkında olumlu şeyler söylediniz. Düşünceleriniz değişti mi?" sorusunu yanıtlayan Putin, "Cumhurbaşkanı Erdoğan güçlü ve sağlam bir lider, Türk halkı, ekonomisi ve Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Bunu, Erdoğan'ın enerji, TürkAkım doğal gaz boru hattının inşası konularındaki pozisyonu doğruluyor." dedi.
Türkiye'de Avrupalı tüketiciler için gaz merkezinin oluşturulmasını teklif ettiklerine dikkati çeken Putin, "Türkiye'nin kendi çıkarları doğrultusunda bu teklifi kabul ettiğini" belirtti.
Turizm, inşaat, tarım sektörlerinde Rus ve Türk çıkarlarının örtüştüğünü söyleyen Putin, "Bu nedenle, Erdoğan, kendine yük olunmasına ve üçüncü bir ülkenin çıkarları doğrultusunda hareket edilmesine izin vermiyor. Bizimle diyalog sürecinde de kendi çıkarlarını savunuyor. Türkiye ve Erdoğan, bu anlamda basit bir ortak değil. Kararların birçoğu, uzun ve basit olmayan müzakerelerde alınıyor. Her iki tarafın da anlaşma arzusu var ve anlaşabiliyoruz. Bu anlamda, Erdoğan tutarlı ve güvenilir ortak. Bu, onun en önemli özelliği." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan'ın ülkesinin çıkarlarını savunduğunu ve bu durumda Rusya'ya yönelik bir problem oluşturmadığını belirten Putin, şu şekilde devam etti:
"Erdoğan, hükümeti tarafından uygun görülen kararlar için mücadele ediyor. Biz de alınan kararların kendimiz için uygun olması için mücadele ediyoruz. En hassas konularda bile çözüm bulabiliyoruz: Suriye, güvenlik, ekonomi, altyapı. Şimdiye kadar bunu yapabildik. Eğer zor bir yoldan geçerek anlaşma sağlayabildiysek, bunun uygulanacağından emin olabiliriz. İlişkilerimizin en önemli özelliği, güvenirlik ve istikrardır."
Putin, Moskova'da Uluslararası Valday Tartışma Kulübünün düzenlediği oturuma katılarak gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Son günlerde kamuoyunda tartışılan nükleer savaşın başlayıp başlamayacağıyla ilgili soruya Putin, "Nükleer silah var olduğu sürece onu her zaman kullanma tehlikesi var. Bugünün nükleer tehditler ve nükleer silah kullanma olasılığı üzerindeki yaygaranın amacı ilkeldir." cevabını verdi.
Batılı ülkelerin; tarafsız, dost ülkelere, uluslararası toplumun katılımcılarına baskı girişimlerinin sonuçsuz kaldığını belirten Putin, Batı'nın dost ve tarafsız devletleri Rusya'ya karşı beraber durmaya ikna etmek için ek argümanlar aradığını ifade etti.
Batı'nın Rusya'yı "korkunç bir ülke" olarak gösterme çabaları olduğunu anlatan Putin, Kiev'in oluşturduğu "kirli bomba" hakkındaki özel servislerin verilerini kamuoyuna boşuna açıklamadıklarını söyledi.
Kirli bombanın nerede yapıldığını bile bildiklerini, Ukrayna'da mevcut teknolojilerin bunun yapılmasına imkan verdiğini dile getiren Putin, Toçka-U füzesine veya başka bir füzeye nükleer bomba yüklenip nükleer saldırıyla Rusya'nın suçlanacağını söyledi.
Putin, "Ukrayna'ya yönelik nükleer saldırı düzenlemeye ihtiyacımız yok. Bunun ne siyasi ne de askeri anlamı var." dedi.
BM Güvenlik Konseyi'nde reform önerisi
İnsanlığın, farklı görüşlere ve kimliklere duyulan saygı üzerine inşa edildiğini belirten Putin, "Çok kutuplu bir dünyada uzun vadeli etkileşim böyle bir ilkenin üzerine gelişebilir. Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin yapısının küresel çeşitliliği yansıtacak şekilde değiştirilmesini değerlendirmek gerekir." diye konuştu.
Asya, Afrika ve Latin Amerika'nın öneminin gelecekte daha da artacağını işaret eden Putin, Rusya'nın, komşu ülkelerin de daha fazla yer aldığı yapıları devreye almak için çalışmalarını artırmak istediğini söyledi.
Putin, söz konusu yapıların çok kutuplu dünyanın temelini oluşturduğunu belirtti.
"Dolar silah olarak kullanılıyor"
Putin, ulusal para birimleriyle ticaretin, söz konusu para birimlerini basan ülkelerin ekonomik gücüne de bağlı olduğunun altını çizerek "Bu tür ödemeler kesinlikle baskın hale gelecektir." dedi.
Dolardan "kurtulmanın" kolay olmadığını kaydeden Putin, "Çünkü Amerikalılar çok güçlü bir sistem yarattılar. Bu sistemden çıkmak oldukça zor ancak herkes geleceğini düşünüyor." yorumunda bulundu.