İşgalci İsrail'in hedefinde olan üst düzey Hizbullah liderleri, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta, örgütün kalesi olan şiilerin yoğun yaşadığı Dahiye'den çıkarak başka kesimlerin yoğunlukta yaşadığı bölgelerde saklanıyor. Bu durum, yalnızca şii mahalleleri değil Beyrut'taki Sünni, Hristiyan ve hatt Türk mahallelerini bile İsrail'in hedefi haline getiriyor. Geçtiğimiz gün kuzeyde 1 yıllık savaşın ardından ilk kez bir Hristiyan bölgesi (Aitou) vuruldu. En az 18 sivil yaşamını yitirdi. Saldırının hedefinde Hizbullah üst düzey yöneticisi olduğu ifade edildi. 10 Ekim’de Beyrut merkeze savaş uçaklarıyla gerçekleşen saldırı da yine Sünnilerin ve Türklerin yoğun yaşadığı bölgeye oldu. Güvenliklerinden endişe eden Türk vatandaşları, durumlarını Yeni Şafak’a anlattı.
ÖLSEK DE BERABER ÖLECEĞİZ
10 Ekim’de Beyrut’ta bombalanan ve en az 22 sivilin hayatını kaybettiği saldırı da hem Sünnilerin hem Şiilerin yaşadığı Basta El Fawka bölgesinde 20 yıldan uzun süredir Mesude Yüksel, artık Lübnan’da hiçbir yerin güvenli olmadığını hissettiklerini belirtti. Yüksel, “Ne yapacağız, nereye gideceğiz bilmiyorum. Ben aslında tahliye ile Türkiye’ye gitmek istemiştim ama eşim burada kalalım diyor. Burası Sünni mahallesi ama burayı da vurdular, belki yine vuracaklar. Ailem var Türkiye'de. Gidebilirim. Çocuklarım gitmiyorlar, eşim gitmiyor. Burada kalacağız. Ölsek de beraber öleyeceğiz” diye konuştu. Saldırıda evi hasar gören Türk vatandaşı Halid el-Zeyn ise “Biz çok savaş gördük. İsrail çok defa saldırdı bize ama bu başka. Böyle savaş görmedim hayatımda. Dünyada yasak ne varsa yapıyorlar. Masumları vuruyorlar. Bunlarda vicdan yok, insanlık yok. Yani Gazze'de bir yıldır yapıyorlar. Burayı Gazze gibi yapacaklar” ifadelerini kullandı.