İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün El-İsaviyye beldesinde yaşayan Filistinli Dari ailesi, evlerine baskın düzenleyen İsrail polisi ve istihbarat teşkilatı mensuplarının şiddetli işkencesine maruz kaldıklarını açıkladı.
Dari ailesi fertleri, önceki gün şafak vakti gerçekleşen baskında İsrail güçlerinin kendilerine elektroşok tabancasıyla elektrik verdiğini, tekme ve tokatlarla darbederek ağır hakaretlerde bulunduklarını aktardı.
Baba Mervan Dari ve 13 yaşındaki oğlu Mehd Dari, Vadi Hilve Bilgi Merkezine giderek olayla ilgili yazılı bilgi verdi.
Tüm aileye işkence uyguladılar
Baskında gözaltına alınan ve 13 saat sonra serbest bırakılan oğul Mehd, yazılı ifadesinde olayı şöyle anlattı:
"İsrail polisi gece evimize geldi ve kapıyı kırarak yatak odamıza girdiler. Bizi uykudan uyandırıp ayağımızdan elektrik verdiler. Bizi polis aracına götürdüler. Babamı darbettiler. Annem ve kız kardeşlerimin önünde babama ağır küfürler ettiler. Amcalarım da dahil evde bulunan herkese saldırıp darbettiler."
Polis aracında ve Kudüs'ün batısındaki sorgu merkezi El-Mekubiyye'de sorgulama sırasında darbedildiklerini dile getiren Dari. "Ellerimizi arkadan bağladıktan sonra saat 03.00 ile 06.00 arasında abim ile beni dizlerimizin üstüne oturttular. Yere düştüğümüzde de bizi tekmelediler. Bize insan gibi davranmadılar." ifadelerine yer verdi.
Dari, polislerin baskında herkesi gözlerini kapatarak darbettiğini, buna itiraz eden tüm aile fertlerine karşı elektroşok tabancası kullandığını ve asılsız suçlamalarda bulunduğunu ifade etti.
Baba Mervan Dari ise "Başıma elektroşok tabancasıyla vurulması sonucu yaralandım. O sırada oğlumun yerde baygın bir şekilde yattığını gördüm. Diğer çocuğu da yerde görünce ona yardım etmeye çalıştım, ancak polislerden biri ağzıma vurdu ve birçok dişim kırıldı." ifadesini kullandı.
Başından ve ağzından kan geldiği sırada İsrailli bir istihbarat görevlisinin kendisine ve ailesine karşı ağır hakaretlerde bulunduğunu, küfürler savurduğunu belirten Dari, İsrail polisinin, kardeşine ve önlerine çıkan herkese saldırdığını aktardı.
İsrail hemen her gün İsaviyye'ye baskın düzenliyor
İsaviyye Beldesini Savunma Komitesi Üyesi Muhammed Ebu el-Hıms da yaptığı açıklamada, İsrail polisinin 2018'den beri İsaviyye'ye neredeyse her gün baskın düzenlediğini ve baskın sırasında Filistinlileri darbederek gözaltına aldığını ve mülklerine zarar verdiğini söyledi.
Ebu el-Hıms, "Baskınların başladığı 2018'den bu yana 1 kişi şehit oldu, aralarında gözlerini İsrail güçlerinin saldırısında kaybedenlerin de bulunduğu 250 kişi yaralandı ve 1450 kişi gözaltına alındı." dedi.
Baskınların gece ve şafak vakti düzenlendiğini, kadın ve çocuklar da dahil halkın korkutulduğunu ve şiddet uygulandığını kaydeden Ebu el-Hıms, İsrail polisinin, özellikle yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yaşandığı bir dönemde sağlığa zararını düşünmeden Filistinlilerin evlerine kasıtlı olarak göz yaşartıcı gaz bombası attığına işaret etti.
"İşgal yetkilileri İsaviyye'yi küçük Gazze gibi görüyor." diyen Ebu el-Hıms, Dari ailesine yönelik saldırının, İsaviyye'de hemen her gün yaşanan bir olay haline geldiğini sözlerine ekledi.
Filistin Dışişleri Bakanlığından kınama
Öte yandan, Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail polisinin Dari ailesine yönelik işkencesini kınadı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, İsrail, işgal altındaki Filistin topraklarını Filistinli olan her şeye karşı nefret ve ırkçılık kültürünü yayma, enerji boşaltma ve eğitim sahasına dönüştürmekle suçlandı.
Açıklamada, "insanlığa karşı işlenen suç ve savaş suçu seviyesine ulaşan" bu ihlallerden tamamen ve doğrudan İsrail yönetimi sorumlu tutuldu.
İsrail polisinden yalanlama
Haaretz gazetesinin haberine göre, İsrail polisi ise Dari ailesinin anlattıklarının gerçeği yansıtmadığını, tamamen yanlışlarla dolu olduğunu savundu.
Polis, olay yerine mahkeme kararıyla 2 kardeşi havai fişek ve molotofkokteyli atma hadiselerine karıştıkları gerekçesiyle gözaltına almak üzere gidildiğini ifade etti.
İsrail polisi, Filistinli ailenin evine düzenlediği baskında Mehd (13) ve Muhammed Dari (18) kardeşleri gözaltına alarak 12 saat boyunca Batı Kudüs'teki bir karakolda tutmuştu.