İsrail düşmanı İran'ın sponsoru Yahudi aile

İran medyası, Tahran'ın Batı ile nükleer konusunda anlaşmaya varmasıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan yayınları artırdı. Batı ile nükleer müzakereler konusunda anlaşmaya vardıktan sonra Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik medya saldırısını artıran İran'ın, P5+1 ülkeleri ile imzaladığı nükleer anlaşma için Rockefeller Vakfı'nın finansörlük yaptığı ortaya çıktı.

Yeni Şafak

Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Ogan, "İran, 2000'li yıllarda hızlanan bir şekilde hem bölgesel hem de küresel ölçekte bir medya yapılanmasına ağırlık verdi. Özellikle rejimin bekçisi sayılan Devrim Muhafızları'nın kontrolünde bir medya ve basın ağı oluşturan İran'ın bu araçlarla algı operasyonu yürüttüğünü görüyoruz" açıklamasında bulundu.

İran'a sert ambargoların uygulandığı zor dönemlerinde Türkiye'nin bütün uluslararası baskılara rağmen destek verdiğini hatırlatan ve buna karşılık İran medyasının Erdoğan'ı hedef almasını nankörlük olarak Star'a değerlendiren Ogan, "Türkiye, Brezilya ile beraber İran'ın nükleer çalışmalarını bir bölgesel plan çerçevesinde küresel sisteme entegre etme imkanı sunmuştu. İran'a uygulanan ambargolara rağmen Halkbank İran'da şubesini kapatmadı ve İran'a adeta bir nefes borusu oldu. Bunun faturasını Erdoğan 17-25 Aralık dosyasıyla ödedi. İran'a dönük uluslararası ambargo kırıldığı için o dosyalar geldi. 17-25 Aralık dosyalarının en temel sebebi budur. Bu açıdan, İran, Erdoğan'a ve Türkiye'ye karşı çok büyük bir nankörlük yapmıştır" ifadelerini kullandı.

İRAN NANKÖRLÜK YAPIYOR

Ayhan Ogan, İran'ın bölgede güçlü ve istikrarlı bir Türkiye görmek istemediğini, küresel güçlerle anlaşmanın da Tahran yönetimi güdümündeki İran medyasına Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saldırı konusunda cesaret verdiğini söyledi.

İRAN ESAD'A KARŞI PKK'YI KULLANIYOR

Türkiye'ye yönelik İran aleyhtarlığının bir diğer nedeni de Suriye rejimi. Uzmanlara göre, İran, Türkiye'nin Suriye rejimine yönelik politikaları nedeniyle hem hasmane bir tutum içerisine giriyor hem de terör örgütü PKK'ya destek vererek Türkiye'yi zor durumda bırakmaya çalışıyor. Batı'nın İran konusunda sessiz kalmasının konjonktürel olduğunu söyleyen uzmanlar, "Ortadoğu'da Batı için dört önemli aktör var, bunlar Türkiye, İran, Mısır ve Suudi Arabistan. Mısır'da seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Mursi'nin devrilip yerine darbeci Sisi'nin geçmesiyle buradaki güç ortadan kalktı. Erdoğan liderliğindeki Türkiye ise bölgede Sünni halk üzerinde oluşturduğu etki nedeni ile en büyük güç olma yolunda. Bunun farkında olan Batı, Türkiye gücüne karşı Şii İran'a daha aktif bir rol biçerek bölgede bir denge politikası güdüyor" yorumunda bulundu.

İSRAİL DÜŞMANI İRAN'IN SPONSORU YAHUDİ AİLE ÇIKTI

Batı ile nükleer müzakereler konusunda anlaşmaya vardıktan sonra Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik medya saldırısını artıran İran'ın, P5+1 ülkeleri ile imzaladığı nükleer anlaşma için Rockefeller Vakfı'nın finansörlük yaptığı ortaya çıktı.

Vakfın İran ile nükleer müzakereler kapsamında 2003 yılından bu yana büyük bir para desteği verdiği belirtildi. Tahran yönetiminin birçok komplo teorisine konu olan Rockefeller'la girdiği ilişki İran'ın bölgede uyguladığı politikaları bölge halkları nezdinde sorgulanır hale getirdi.

ROCKEFELLER ZARİF'LE GÖRÜŞTÜ

2 Temmuz'da Peter Waldman imzasi ile Bloomberg'de yer alan "Rockefeller Vakfı'nın finanse ettiği sivil diplomasi İran anlaşmasının yolunu nasıl açtı" başlıklı haberde, vakfın 11 Eylül saldırılarından sonra İran hakkında düşüncesinin nasıl değiştiğinden bahsediyor. Haberde, Rockefeller Vakfı'nın 2002'de İran'ın BM Temsilcisi şimdi ise Dışişleri Bakanı olan Cevad Zarif ile görüşmeler yaptığı ve vakfın İran–Batı nükleer müzakereleri için 4.3 milyon dolar harcadığı belirtiliyor.