ICAHD başkanı Ramsden, İsrail’in, Gazze'deki yoğun saldırıları sonrası uluslararası toplumun takındığı tutumu değerlendirdi.
Ramsden, mevcut küresel düzen ve Batı desteğinin, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına "yeşil ışık yaktığına" işaret ederek, "Rusya'nın Ukrayna'ya girdiğini gördüğümüzde, özellikle Batılı ülkeler, Rusya'yı kınama yarışına girdi. Ancak, yıllar boyunca İsrail'i aynı tür ihlallerden dolayı kınama konusunda aceleci olmadılar." dedi.
Bu bağlamda, uluslararası toplumun "iki yüzlülük" içinde hareket ettiğini söyleyen Ramsden, hukukun üstünlüğü ilkesinin amacına uygun olarak tatbik edilmemesi nedeniyle artık hiçbir anlam taşımadığının altını çizdi.
Ramsden, gelinen noktayı "çok korkutucu" olarak tanımlarken Birleşmiş Milletler (BM) yapısında reform yapılması gerekliliğine dair ise "BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) bir sorun var." açıklamasında bulundu.
BMGK'de şu ana kadar, özellikle ABD vetosu nedeniyle, Gazze'de derhal ateşkes çağrısında bulunan hiçbir karar tasarısı kabul edilemedi.
"Netanyahu, Filistinlileri 'yok etmeyi' planlıyor"
ABD, İngiltere ve AB’nin İsrail'e "güçlü destek" bildirmesinin saldırılar noktasında "İsrail'e yeşil ışık yakmak" anlamına geldiğini vurgulayan Ramsden, Batılı ülkelerin desteğinin yanında mevcut küresel düzenin İsrail'in Filistinlilere yaptıklarını "devam ettirmesine" izin verdiğini de ifade etti.
İsrail'in uluslararası hukuku ihlal ettiğine dair sayısız karar çıkarıldığını hatırlatan Ramsden, ancak İsrail için söz konusu kararların hiçbir zaman bağlayıcılığının olmadığına dikkati çekti.
Ramsden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun geçen ay BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Filistin'e yer vermeyen bir İsrail haritasını sunduğunu aktararak Netanyahu'yu "Filistinlileri yok etmeyi planlamakla" suçladı.
Halihazırda yaşanan olayların "çatışma" olarak tanımlanmaması gerektiğini vurgulayan Ramsden, İsrail ile Filistin'in "eşit olmadığını" vurguladı.
Ramsden, "Güçlü bir taraf var, ezen var, ezilen var ve bu çok farklı. Eşit değiller. Yıllar geçtikçe dilimizi, söylemimizi değiştirdik, artık bu yerleşimci sömürgeciliği konuşuyoruz." dedi.
İsrail’in hastane saldırısı “asla kabul edilemez”
Ramsden, İsrail’in Gazze'deki el-Ehli Baptist Hastanesine düzenlediği saldırının, "yıkıcı" ve "asla kabul edilemez" olduğunu belirtti.
Hastanedeki patlamanın Gazze içinden atılan bir roket nedeniyle olma ihtimalini reddeden Ramsden, İsrail'in daha önce düzenlediği buna benzer saldırıların sorumluluğunu üstlenmekten kaçındığını ancak daha sonra kabul etmek zorunda kaldığını hatırlattı.
ABD vatandaşı Filistinli gazeteci Şirin Ebu Akile'nin öldürülmesini de örnek gösteren Ramsden, İsrail’in Şirin'in öldürülmesi suçunu önce Filistinlilere attığını sonrasında itiraf etmek durumunda kaldığını söyledi.
Ramsden, "Biliyorsunuz, iç sesimiz (Hastanenin bombalanmasını) bunun İsrail tarafından gerçekleştirildiğini söylüyor. Bunu yapabilecek kapasiteye sahip olduğunu biliyoruz." ifadelerini kullanarak, Filistinlilerin söz konusu yıkımı gerçekleştirecek kapasiteye sahip olduğuna ise inanmadığını belirtti.