En önemli meselemiz Gazze: Binlerce sivil katledilirken duramazdık

ABD öğrencilerin Filistin’e destek gösterileriyle sarsılırken Fransa’da da birçok üniversitede eylem var. Yeni Şafak’ın sorularını cevaplayan Sorbonne Üniversitesi öğrencisi Salim Talahmeh düzenledikleri gösterilere dair, “Bizim için onur meselesi. Gazze’de binlerce sivil katledilirken yerimizde duramazdık. Şu an daha önemli bir işimiz olduğunu düşünmüyorum” dedi.

Rabia Şenol
Fransa’da üniversite intifadası liderleri Yeni Şafak'a konuştu.

ABD'deki birçok üniversitede Gazze’de yaşanan soykırımın durdurulmasına yönelik başlatılan kampüs intifadaları, Fransa’daki üniversitelere de yayıldı. Polis, Fransa'nın en prestijli üniversitelerinden biri olan Sciences Po’da İsrail’i protesto eden öğrencilere müdahale etti. Öğrencilerin bir kısmı gözaltına alınırken bir kısmı güçlükle eylemlerine devam etti. Eğitime bir gün ara verilen Üniversite’de kampüsün bulunduğu sokaklar giriş-çıkışlara kapatıldı. Fransa’nın batısında bulunan Lyon Üniversitesi'nde de benzer durumlar yaşandı. Filistin’e destek eylemleri gerçekleştiren öğrenciler, sert polis müdahalesinin ardından açlık grevine başladıklarını açıkladı. Fransa’da farklı üniversitelerde Filistin’e destek eylemlerine katılan öğrenciler, yaptıkları her eylemin ve etkinliğin yetkililer tarafından engellendiğini belirtti. Yeni Şafak’a konuşan öğrenci liderleri, bütün bu engellemelere rağmen inandıkları yolda yürüyeceklerini belirtiyor.

Serap Doğansoy
Salim Talahmeh
Aslıhan Aktürk

ABD’DEKİ ÖĞRENCİLER MOTİVASYON KAYNAĞIMIZ

Fransa’daki üniversitelerde eylemleri koordine eden Lyon 3 Üniversitesi Uluslararası İlişkiler öğrencisi Aslıhan Aktürk (25), “7 Ekim’den bu yana Fransa’da yürüyüşler, protestolar düzenleniyor. Fakat üniversiteler bağlamında bu denli geniş eylemler ilk defa gerçekleşiyor. Benim üniversitem faşist bir üniversite olarak biliniyor, kampüste sürekli faşist eylemler oluyor ve yönetim hiçbir müdahalede bulunmuyor. Fakat söz konusu Gazze ile alakalı konferanslar olduğunda yönetim bütün konferanslarımızı son dakika iptal etti. Amerika'daki öğrenci eylemlerinin bize motivasyon kaynağı olduğu kesin" ifadelerini kullandı.

BİNALARA FİLİSTİN BAYRAKLARI ASILDI

Aktürk, öğrencilerin Filistin dayanışması için nasıl örgütlendiklerini de, "Geçen hafta Paris'te yaşanan olaylar, Lyon’daki öğrencileri teşvik etti. Polis sert bir şekilde öğrencilere baskı yaptığı halde Lyon öğrencileri geri durmadı. İlk öğrenci toplantımızı Sciences Po Lyon Üniversitesi'nde yaptık. Okul girişinde Gazze için eylemler yaptığımızda hem öğrencilerin hem de dışarıdan birçok kişinin katılımıyla karşılaştık. Ardından yaptığımız toplantılarda Sciences Po Üniversitesi’ni 2 Mayıs’ta işgal etme kararı alındı. Sabah erkenden okula gidip amfiyi işgal ettik. Binaya bayraklar asıldı. Güvenlik bizim okulun içine girdiğimizi anladığında okula öğrenci dışı kimseyi almamaya başladı, dışarıdan yardıma gelen insanları acil çıkış merdivenlerinden içeriye gizli bir şekilde aldık" sözleriyle aktardı.

TERÖRE DESTEKLE SUÇLANDILAR

"Bütün gün amfide Filistin’e destek için öğrencilerin nasıl etki oluşturabilecekleri, ne yapmamız gerektiği konuşuldu" diyen öğrenci lideri Aktürk, "Aynı günün akşamı Fransa'da Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri adayı Filistinli Rima Hassan ve Fransız Milletvekili Matilde Panot, bizlere motivasyon konuşması yaptı. Gazze’de yaşanan soykırımı kınadıkları için terörizm müdaafasından suçlanıp polis tarafından ifadeye çağrıldılar” diyerek uygulanan baskıyı dile getirdi.

MEDYADAN GAZZE KARARTMASI

Soykırımın durdurulmasının siyasi ve ekonomik baskılar sonucunda gerçekleşeceğini belirten Aktürk, “7 aydır her hafta sonu eylem yaptığımız halde hiçbir haber ajansı, TV kanalı veya gazeteci bizimle ilgilenmedi, ama Paris’te ilk fakülte işgali gerçekleştiği anda bütün medyalar bu haberi ele aldı. Anlamış olduk ki soykırım pek umurlarında değildi. 2 öğrencinin okul işgal etmesi facia ötesinde gibi gösterildi, gece gündüz TV kanalları bunu konuştu, bizde Gazze konusunu gündeme getirip siyasetçilerin ve yetkililerin İsrail’e karşı etkili karar almalarını sağlamanın yolunun öğrencilerden geçebileceğini anladık. Fransa tarihine de bakıldığında en büyük sosyal değişimlerin üniversitedeki ayaklanmalarla gerçekleştiğini görüyoruz. Soykırımı durdurmanın tek yolu İsrail ile siyasi ve ekonomik bağlantıların tamamının kesilmesidir. Güney Afrika'daki Apartheid’in son bulma sebepleri ekonomik baskı ve boykottan ibaret olduğunu göz önünde bulundurup dünyaca boykot kampanyasını devam ettirip ülkemizdeki yetkililere İsrail ile silah alışverişini durdurmaları için baskı yapmamız gerekiyor. Bunun da sivil toplum dayanışmasıyla gerçekleşeceğine inanıyorum. Öğrenciler olarak baskılara devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

ONUR VE SEMBOL MESELESİ

7 Ekimden bu yana Gazze’de yaşanan soykırımın, dünyaya karşı bakış açısını ve çalışmalarını tamamen değiştirdiğini ifade eden Paris Sorbonne Üniversitesi’ndeki Hukuk öğrencisi Salim Talahmeh (24), Filistin’de yaşanan zulme tepkimizi göstermek için kendi bölgemizde ve üniversitemizde birçok eylemler düzenledik. Amacımız, katliamın ciddiyetini insanlara aktarmak ve onların harekete geçmesini teşvik etmekti. Bizim üniversitelerde gerçekleştirdiğimiz oturma eylemleri, bir onur ve sembol meselesidir. Gazze’de binlerce sivil katledilirken bizler burada yerimizde duramazdık. Şu an bu eylemleri gerçekleştirmekten daha önemli bir işimizin olduğunu düşünmüyorum. Filistin’de yaşanan insanlık dışı katliamlara herkes tepki göstermeli. Sosyal medyada her gün gördüğümüz videolar bizim sadece duygu durumlarımızı etkilememeli artık duygularımızı somut eylemlere dönüştürme vakti” dedi.

SOYKIRIMA ORTAKLAR

Üniversite yönetimlerinin eylemleri ve etkinlikleri yasaklamalarını akademik ifade özgürlüklerine yönelik saldırı olduğunu vurgulayan Jean Monnet Üniversitesi öğrencisi Serap Doğansoy (26) “Üniversitelerde bu konuya ilişkin yapmış olduğumuz her etkinlik engelleniyor. Gazze konferanslarımız ‘güvenlik gerekçesiyle’ rektörlük tarafından iptal ediliyor. Uluslararası Adalet Divanı'nın ciddi bir soykırım suçu riskiyle karşı karşıya kalındığını ve İsrail’in ‘Gazze'deki ve Gazze'ye yönelik askeri operasyonlarını derhal durdurması’ çağrısında bulunduğu bir dönemde, bu yasak akademik özgürlüklere bir başka saldırıdır. Üniversiteler bilginin üretildiği yerlerdir ve Orta Doğu'daki durum da dahil olmak üzere her konuda ifade özgürlüğünün olduğu yerler olmalıdır. Yönetimlerin eylem yapanların ifade özgürlüklerini kısıtlamaları, soykırıma ortak olduklarının göstergesi. Bu eylemler, bu işgal ve soykırımın bitmesi için dünya genelinde büyük yankı oluşturacak ve özgürlük olana kadar bu eylemler bitmeyecek. Yarın olduğunda tarih bu suçu işleyenlere ve susanlara hesap soracak” diye konuştu.

DÜNYA
Üniversite intifadası küreselleşiyor

DÜNYA
ABD'de üniversite protestoları: 1700 öğrenci tutuklandı

DÜNYA
Öğrencilerin 'zaferi': Üniversite intifadası sonuç vermeye başladı