Azerbaycan'ın zaferi sonrasında geri alınan işgal altındaki bölgelerde hayat yavaş yavaş normale dönecek.
Ermenistan'ın, Dağlık Karabağ'ın etrafındaki 3 ilden daha çekilip bölgenin gerçek sahibi Azerbaycan'ın kontrolüne geçmesiyle yeni bir dönem başladı.
Azerbaycan ile Ermenistan arasında Rusya'nın ara buluculuğunda imzalanan ateşkes gereği Ermenistan güçleri, Ağdam, Kelbecer ve Laçın'dan çekilmesiyle Azerbaycan yaklaşık 29 yıl önce işgal edilen topraklarını kurtarmış oldu.
27 Eylül'de başlattığı askeri operasyonla Fuzuli, Cebrail, Zengilan, Gubadlı ve Şuşa illeriyle Hadrut kasabasını işgalden kurtaran Azerbaycan, Ermenistan'ı kabul etmek zorunda bıraktığı ateşkesle de 3 şehrin boşaltılmasıyla yıllardır devam eden işgali sona erdirdi.
Azerbaycan'ı bundan sonra neredeyse tamamı yıkık ve harabe durumdaki şehirlerin yeniden yapılacağı, bölgenin mayınlardan temizlenerek güvenli hale getirileceği, yıllardır ata yurtlarından ayrı kalan göçmenlerin geri döneceği bir dönem bekliyor.
1 milyon göçmen dönecek
İşgalden kurtarılan tüm bölgeler, devlet tarafından imar edilecek, şehirler, köyler, kasabalar yeniden kurulacak, yaklaşık 1 milyon göçmenin de dönmesiyle bölgede hayat yeniden canlanacak.
Hankendi, Hocalı, Ağdere ve Hocavend gibi bölgelerde yaşayan yaklaşık 65 bin Ermeni nüfusun güvenliğini şimdilik bölgede geçici görev yapan Rus askerleri sağlayacak.
Ermeni nüfusun, yine Rus askerlerin kontrolünde bulunan Laçın koridoru aracılığıyla Ermenistan'la bağlantısı sürecek.
Eşit haklara sahip yaşayabilirler
Azerbaycanlı yetkililer, Ermeni halkıyla sorunlarının olmadığını, bölgede barış ve huzurun hakim olması gerektiğini dile getiriyor.
Yetkililer, "işgalden önce Azerbaycan vatandaşı olan Dağlık Karabağ'daki Ermeni nüfusun yine aynı şekilde ve diğer Azerbaycan vatandaşlarıyla eşit haklara sahip olarak yaşayabilecekleri" yönünde çağrı yapıyor.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, son ulusa sesleniş konuşmalarında, "Eminim ki, Dağlık Karabağ'da yaşayan Ermeniler, bir gün onların tek yolunun Azerbaycan halkıyla yan yana, komşuluk ilişkisi içerisinde yaşamak olduğunu anlayacaklardır." ifadesini kullanmıştı.
Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov da Dağlık Karabağ sorununun çözümünde yeniden yapılanma, rehabilitasyon ve barış içinde bir arada yaşamanın yeniden sağlanması aşamasına girildiğini açıklamıştı.
Dağlık Karabağ sorunu
Dağlık Karabağ sorunu, Sovyetler Birliği'nin dağılma sürecinde Ermenilerin bu bölgelerde hak iddia etmesiyle başladı.
Ermeniler 1991'de Hankendi'yi, 1992'de Hocalı ve Şuşa'yı işgal etti. Daha sonra Laçın, Hocavend, Kelbecer ve Ağdere'yi de ele geçiren Ermeniler, 1993'te Ağdam'a girdi. Ağdam'ı Cebrayıl, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan illerinin işgali izledi.
Sadece işgalle yetinmeyen Ermeni güçler, sivil Azerbaycanlılara karşı acımasız bir tavır sergiledi.
İşgal sürecinde binlerce sivil Azerbaycanlı, Ermeni güçlerin gerçekleştirdiği mezalimin kurbanı oldu. Sadece Hocalı kasabasında 1 günde 613 sivil, Ermenilerce katledildi.
Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si işgal edilirken 1 milyona yakın insan yaşadıkları bölgeleri terk etmek zorunda kaldı.
Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığı ve Dağlık Karabağ sorununun barışçıl yollarla çözülmesini teşvik ve taraflar arasında aracılık etmek amacıyla 1992'de kurulan, eş başkanlığını Rusya, Fransa ve ABD'nin yürüttüğü AGİT Minsk Grubu aradan geçen 28 yılda sorunun çözümüne yönelik somut neticeler elde edemedi.
Azerbaycan ordusunun 27 Eylül'de başlattığı operasyonda 5 kent merkezi, 4 kasaba ve 286 köyün kurtarılması üzerine Ermenistan yenilgiyi kabul etmiş, işgal altındaki Ağdam, Laçın ve Kelbecer illerini de boşaltacağını taahhüt eden anlaşmaya imza atmıştı.
Ermenistan ordusu 20 Kasım'da Ağdam'dan, 25 Kasım'da Kelbecer'den, bugün ise Laçın'dan çekilmek zorunda kaldı.