ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Brett McGurk, PYD'nin Münbiç'ten çekildiğini açıkladı. Son açıklama ABD'nin 'PYD çekiliyor' yönünde yaptığı üçüncü açıklama olurken, Yeni Şafak'ın Münbiç'te bulunan kaynaklardan edindiği bilgiler McGurk'u yalanlıyor. PYD'nin Münbiç'e ilk girdiği dönemde yakılan nüfus ve tapu kayıtları çekilme oyununun en önemli unsuru olarak dikkat çekti.
230 AİLE GETİRİLDİ
Münbiç'e son 4 aylık süreçte 3 mahalleye PYD'nin sözde kantonu Kamışlı'dan 230 aile getirildi. Münbiç sakinleri, DAEŞ sonrası ilçeye yerleşen bu ailelerin tamamının PYD milislerinin aileleri olduğunu belirterek, kendilerine ilçe nüfus kaydı çıkardığı ve savaş sebebi ile göçmen zorunda kalanların evlerine yerleştirildikleri bilgisini veriyor. Hadavna, Cezire yolu ve Doğu Mahallesi PYD'nin Münbiç'te yerleştiği 3 ana mahalle özelliği taşırken Esed yönetimi bu bölgelere yerleşen PYD'lilere sahte kimlik düzenleyerek Münbiçli statüsü kazandırıyor.Öte yandan ABD'li temsilci McGurk'un, PYD'nin tüm yönetimi Suriye Demokratik Güçlerine (SDG) devredeceği açıklamasına rağmen Suriye'de bu isimle herhangi bir müstakil yapı bulunmuyor. PYD'nin atadığı isimlerden müteşekkil paravan örgütün herhangi bir merkezi ve faaliyetinin bulunmaması da dikkat çekiyor. Ayn-el Arap'tan yönetilen SDG, ABD-PYD işbirliği ile terör örgütünün isgallerini meşrulaştırma adına üretilmiş hayali bir iddiadan ibaret. Yerel kaynaklar, PYD'nin hiçbir biçimde Münbiç' terk etmediğini, tam tersi olarak eğitim, vergi, yerel idare ve demografik dizayn konusunda her geçen gün etkisini artırdığını vurguluyor.
7 köy daha aldılar
ABD ile birlikte 'çekilme' oyunu oynayan PYD, tam tersine Münbiç-El Bab hattına işgale başladı. El Bab yönünde ilerleyişini sürdüren PKK/PYD Arime bölgesindeki Barsaya, Bugaz, Ulaşlı, Gandirliye, Sapveren, Kanlikuyu ve Kavuklu köyünü DEAŞ'tan teslim aldı.
Yine aynı açıklama
ABD Başkanı Barack Obama'nın DEAŞ'la Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk, Amerikan yönetiminin daha önce yaptığı açıklamalardan farklı olarak, terör örgütü PYD/PKK militanlarının Münbiç'te bulunduğunu kabul etti. McGurk, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Suriye'nin kuzeyinde Fırat Nehri'nin batı yakasında yer alan Münbiç ilçesindeki PYD/PKK varlığına değindi. PYD/PKK militanlarının burada yerel unsurlara “eğitim" verdiğini iddia eden McGurk, bu işin tamamlanmasından sonra tüm örgüt unsurlarının ilçeden ayrılarak Fırat Nehri'nin doğusuna döneceğini kaydetti. McGurk, PYD/PKK'nın silahlı kanadı YPG tarafından yerel unsurlara verilen eğitimin amacının, DEAŞ'tan kurtarılan ilçede güvenliği sağlamak olduğunu ifade etti. Obama'nın temsilcisi, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) de DEAŞ'ın Rakka'daki karargahını kuşatmak için ilerlemeye devam ettiği mesajını paylaştı. PYD/PKK, Suriye'de haraket alanını genişletmek için SDG adını kullanıyor. SDG çatısı altındaki militanların ve yöneticilerin tamamına yakını PYD/PKK'lılardan oluşuyor. ABD yönetimi daha önce yaptığı açıklamalarda ve Türkiye'ye bildirimlerinde, Münbiç'teki PYD/PKK unsurlarının ilçeden ayrılıp Fırat Nehri'nin doğusuna geçtiğini iddia etmişti.
Haşdi Şabi'den Tel Afer tahriki
Iran güdümündeki Şii Haşdi Şabi çetesi dün akşam saatlerinde tehlikeli bir adım attı. Türkiye'nin kırmızı çizgi olarak gördüğü, Türkmen kenti Tel Afer'e yürüyen milisler Musul'un batısındaki Tel Afer'de havalimanını ele geçirdiğini duyurdu. Haşdi Şabi'den yapılan açıklamada, “DEAŞ ile girilen yoğun çatışmalar sonucu Telafer Havaalanı geri alındı" ifadesi kullanıldı. Haşdi Şabi komutanlarından Murtaza el-Hüseyin de birliklerin, Telafer istikametindeki El-Hamza, Telramec, Telsabun köylerini DEAŞ'tan aldığını söyledi. DEAŞ militanlarının, Haşdi Şabi'nin ilerleyişi sırasında kırılan ilk savunma hattının ardından ikincisini oluşturmak için Telafer'in güneyindeki Suban bölgesine çekildiğini dile getirdi. Başbakan Haydar el-İbadi, dün yaptığı açıklamada, Telafer'e orduya bağlı 92. ve 72. tugayla Telaferli Şii ve Sünni Türkmenlerden oluşan gücün gireceğini söylemişti. Ancak açıklamanın aksine kente Haşdi Şabi milisleri girdi.