Ukrayna krizi Batı’nın mülteci politikasındaki ikiyüzlülüğü gözler önüne serdi. Rusya’nın işgali sonrası Ukraynalıların önemli bir bölümü Avrupa Birliği ülkelerine sığınmayı tercih etti. Bu ülkeler de kapılarını Ukraynalılara sonuna kadar açtı. Fakat bu durum hâlihazırda Avrupa’da mülteci olan Ortadoğulu, Afrikalı ve Afgan mültecileri çıkmaza sürükledi.
Almanya geçici barınaklardaki Suriyeli, Afgan ve Afrikalı aileleri çıkarmaya başladı. Danimarka ise Ukraynalı mültecilere yer açmak için “Suriye artık güvenli” diyerek yüzlerce Suriyeli mültecilerin oturma iznini geri çekti. Alman makamları Ukraynalı mültecilere yer açmak adına çok sayıda Suriyeli mülteci aileyi kaldıkları geçici barınaklardan çıkardı.
UYARMADAN SÜRGÜN
HAPİSHANEYE GÖNDERDİLER
Mülteci ayrımı dalgası Danimarka’da da kendini gösterdi. Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açmasından kısa bir süre sonra, Danimarka Göçmenlik Bürosu ülkedeki 98 belediyeden Ukraynalı mültecileri kabul etmelerini talep etti. Hükümet yetkilileri Ukraynalılara yer açmak için Suriye’nin bazı bölgelerinin güvenli olduğunu gerekçe gösterip yüzlerce Suriyeli mültecinin oturma iznini geri çekmeye başladı.
Ukraynalı mültecilere açık kapı politikasını uygulayan Danimarka hükümeti, oturma izinlerini iptal ettiği yüzlerce Suriyeli mülteciyi hapishanelerde bir suçlu gibi bekletiyor. Aynı zamanda Danimarka, Esad güçleri tarafından öldürülme veya tutuklanma riskiyle karşı karşıya kalan mültecilere sığınma hakkı vermeyen ilk Avrupa ülkesi.