Avrupa Birliği ülkeleri, iç savaş, çatışma, gıda krizi, yoksulluk nedeniyle ülkelerini zorlu koşullarda terk eden sığınmacılara karşı kıtanın karanlık Nazi dönemini hatırlatan uygulamalarına her gün bir yenisini ekliyor. Avrupa’ya ulaşmak için ölümü göze alan sığınmacılara karşı kıta ülkeleri zorla geri itme başta olmak üzere toplama kampları kurmaya kadar birçok yöntemi, uluslararası hukuku ve insan haklarını yok sayarak atmaya devam ediyor. Sadece son 1 ayda, Avrupa Birliği üyesi dört ülke, İspanya, Yunanistan, Fransa ve Danimarka, sığınmacıları hedef alan kararlarıyla tepkiyi üzerlerine çekti. Son olarak Danimarka Parlamentosu sığınmacıların yurt dışında inşa edilen kamplarda kabul edilmesini içeren skandal nitelikte yasayı onayladı. Bu yasayla sığınmacılar, Danimarka’nın anlaştığı Avrupa sınırları dışındaki bir ülkede kurulan “toplama kamplarında” tutulmasının önü açıldı.
IRKÇI VE AYRIMCI
SURİYE’YE GERİ GÖNDERECEK
Danimarka, iç savaştan Suriyeli göçmenlere oturma izni vermeyen ilk Avrupa ülkesi olmuştu.
FRANSA KAMPI DAĞITTI
İŞKENCE BARİYERİ
Sığınmacılara karşı Ege Denizi’nde uyguladığı zorla geri itme politikasıyla insan hakları kuruluşlarının tepkisini çeken Yunanistan’ın da Türkiye sınırına AB’nin 3 milyar avroluk desteğiyle, ses topları, çelik duvar, gece görüş sistemi ve hareket sensörleriyle donatılmış, 200 km’lik bir dijital “işkence” duvarı ördüğü ortaya çıkmıştı. Yunan askeri ve polisinin ülkeye geçmek isteyen sığınmacıları darp edip, para ve pasaportlarına el koyarak geri gönderdiği de biliniyor.