ABD’de Afro-Amerikalı George Floyd’un ırkçı bir polis tarafından öldürülmesiyle başlayan ve onlarca şehre yayılan protesto, şiddet ve yağma dalgasında birinci hafta sona ererken başta başkent Washington olmak üzere birçok kentte kontrolü askeri birlikler sağlamaya başladı. ABD Başkanı Trump, ülkedeki şiddet olaylarına müdahale için ağır silahlı askerleri görevlendirdi. Trump, kent ve eyalet yönetimlerinin protestolar karşısında “gerekli” adımları atmayı reddetmeleri hâlinde de orduyu görevlendireceğini söyledi. Trump, ABD Kara Kuvvetleri’nin 101’inci Hava İndirme Bölüğü’nü şiddet taraftarı protestoculara karşı kullanılabileceğini söyledi. Başkent Washington’da şiddetlenen gösteri dalgası sonrasında ordu birlikleri şehirde kontrolü ele aldı.
İÇ TERÖR EYLEMLERİ
ABD Başkanı Donald Trump, ülkedeki şiddet olaylarına müdahale etmek için binlerce ağır silahlı askeri personeli ve güvenlik gücünü görevlendirdiğini duyurdu. Beyaz Saray’daki konuşmasında “Tüm bu olanlar, barışçıl protestolar değil, iç terör eylemleri, masum canların yok edilmesi. Masum bir insanın kanının dökülmesi insanlığa karşı utanç ve ‘Tanrı’ya karşı bir suçtur” ifadelerini kullanan Trump, “Mevcut tüm federal, sivil ve askeri kaynakları, yağmaları, yakıp yıkmaları bitirmek ve kanunlara uyan Amerikan halkının haklarını korumak için seferber ediyorum” açıklamasını yaptı.
DURUM ODASINDA TOPLANTI
ABD’de tüm kritik operasyonların yönetildiği Beyaz Saray içindeki Durum Odası’nda Trump, ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Genelkurmay Başkanı Mark Rilley ve Adalat Bakanı Bill Barr ile birlikte, eyalet valilileri, güvenlik birimi ve diğer ulusal güvenlik yetkilileri ile bir telekonferans gerçekleştirdi. Trump’ın toplantıda eyalet valilerini eylemler karşısında “aptallar” gibi durmakla itham ettiği iddia edildi.
SAVAŞ ALANI
Pazartesi günü Durum Odası’nda gerçekleşen toplantıda Savunma Bakanı Mark Esper’in ülke genelinde yaşanan olayları “savaş alanı” sözleriyle kıyasladığı ortaya çıktı. Washington Post’un yayınladığı görüşmeden sızan ses kayıtlarında Esper’in eyalet valilerine düzeni sağlamak için eylemleri kısa sürede kontrol altına almalarını istediği ve “savaş alanı” tabirini kullandığı belirlendi.
GENELKURMAY BAŞKANI SOKAKTA
Washington sokaklarını askerler kapattı, ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley başkent sokaklarına kamuflaj giyerek indi ve eylemcileri hedef alan bir konuşma yaptı. Başkent semalarında Black Hawk helikopterleri alçak uçuş gerçekleştirdi.
İNCİL’LE KİLİSEYE YÜRÜDÜ
Trump, Beyaz Saray’daki konuşmasının ardından yerleşkeden çıkarak Beyaz Saray’ın yakınındaki dün akşamki protestolarda kundaklanmaya çalışılan St. Johns Kilisesi’ne elinde tuttuğu İncil ile yürüdü. Kilisenin önünde kısa bir süre duran ve içeri girmeyen Trump, geniş güvenlik önlemleri altında Beyaz Saray’a döndü. Trump kiliseye yürümeden önce çevredeki göstericilerin, güvenlik güçlerinin plastik mermi, gaz ve ses bombası ile müdahalesi sonucu dağıtıldığı belirtildi.
SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI
George Floyd’un polis tarafından öldürülmesinin ardından düzenlenen protestolarda birinci hafta dolarken ülkedeki büyük kentlerin bazılarında, akşam saatlerinden itibaren sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Televizyonlara yansıyan görüntülerde, New York City ve Los Angeles kentlerinde alışveriş merkezi ve mağazaların yağmalandığı görüldü. New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, olayların tırmanması nedeniyle sokağa çıkma yasağının Salı günü saat 23.00’dan 20.00’a çekildiğini açıkladı.
OTOPSİ RAPORU AÇIKLANDI
ABD’nin Minnesota eyaletinde gözaltına alındığı sırada polisin şiddeti nedeniyle hayatını kaybeden siyahi George Floyd’un otopsi raporu bağımsız bir heyet tarafından hazırlandı. Uzmanlar Dr. Michael Baden ve Dr. Allecia Wilson tarafından yönetilen otopsi raporunda Floyd’un 25 Mayıs tarihindeki ölümü için “Boyun ve sırta uygulanan baskı boğulmaya neden oldu. Bu durum beyne kan akışının azalmasını sağladı. Cinayeti ortaya çıkardı” denildi. Floyd’un aile avukatı Ben Crump, maksimum güvenlikli cezaevine transfer edilen polis memurunun eyleminde kasıt olduğunu iddia etti. Bu nedenle birinci derece cinayetle suçlanmasını talep etti. Öte yandan eski boks şampiyonu Floyd Mayweather, ırkçı polis şiddeti sonucu öldürülen Afro-Amerikalı George Floyd’un tüm cenaze ve anma masraflarını ödeyeceğini açıkladı.