2030'un güçlüleri
Price Waterhouse Coopers2030 yılında dünyadaki en güçlü ekonomilerin hangileri olacağına dair tahminlerini yayımladı. “Uzun vadeli görünüm: Küresel ekonomik düzen 2050 yılında nasıl değişecek?” adlı rapor pek çok ülkeyi satın alma gücü paritesine göre GSYİH bazında sıralıyor. Satın alma gücü paritesi, ekonomistler tarafından belli bir zaman diliminde ülkelerin ekonomik verimlilik ve yaşam standartlarını belirlemek amacıyla kullanılıyor. PwC’nin bulgularına göre 113 yıllık sürede bazı ülkeler her zamanki pozisyonlarını korusalar da, 2030 yılında inişe ya da tırmanışa geçecek pek çok ülke var. Biz de sizin için Ekonomi Bakanlığı'nın verilerine dayanarak bu ülkelerin ekonomik performansını derledik.
İlk sırada Çin
Çin'den 38,008 milyar dolarlık Gayri Safi Yurt İçi Hasıla bekleniyor. Merkezi planlamadan ayrıldığı 1978 yılından bu yana Çin, yılda ortalama yüzde 10 oranında büyüyor. Özellikle ülkenin doğu kıyıları hissedilir ölçüde bir gelişme gösteriyor. Ancak ekonomik büyümenin hızı istikrarlı değil. Tüketim eğilimi artmakta, fiyatlar yükselmekte, yabancı yatırımlar ve şehirde kişi başına düşen gelir artıyor. Bazı gözlemciler Çin’in resmi olarak açıklanandan çok daha hızlı büyüdüğünü öne sürüyor. Reform döneminde ekonomik büyüme kıyı bölgelerinde çok daha hızlı gerçekleşmiştir. 1980’li yıllar ve 1990’ların başında Guangdong eyaleti genel olarak İnci Nehri Deltası, en hızlı büyüyen bölge oldu.
Guangzhou’nun başkenti olduğu Guangdong Eyaleti ise fakir ve arka planda kalmış bir tarım bölgesiyken, Shenzen küçük bir balıkçı kasabası olarak biliniyor. Dönemin ÇHC Devlet Başkanı Deng Xiaoping’in “Açık Kapı Politikası” reformları ile bu bölgedeki sosyoekonomik koşullar bir anda değişti. Çin anakarasının ticarete açılması ve Hong Kong’da maaşların yükselmesiyle, Hong Kong’taki pek çok imalatçı, ucuz işçilik, düşük arazi kirası ve işletme maliyetlerinden yararlanmak için Guangzhou ve çevresine akın etmeye başladı. Böylece emek yoğun sektörlerdeki faaliyetler Çin anakarasında yapılırken yönetim, tasarım, AR-GE, kalite kontrol ve finans gibi yüksek katma değerli faaliyetler Hong Kong’da sürdürülmeye devam etti. Lojistik üsleri, havaalanları ve metrolar bu bölgenin megapolleşmesine olumlu katkıda bulunmuştur.
Belirleyici ülke ABD
ABD'den 2030'da 23,475 milyar dolarlık Gayri Safi Yurt İçi Hasıla bekleniyor. ABD, 320 milyonu aşan nüfusu ve 17 trilyon doları aşan GSYİH’si ile dünyanın en önemli pazarlarından biri. Ülke, dünyanın en büyük ithalatçısı olma özelliğinin dışında, dünyanın en büyük doğrudan yabancı sermaye kaynağı konumu ile hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin yöneldiği bir hedef pazardır. ABD ekonomisi, dünya ekonomisini birebir etkileme gücüne sahip olması nedeniyle de dünyada önemli ve belirleyici bir ekonomi. 2017 döneminde ekonominin ortalama yüzde 2,2 büyüyeceği tahmin edilmektedir.
2013 ve 2014 yıllarında işsizlik oranı sırasıyla yüzde 7,4 ve yüzde 6,2’dir. 2015 yılında gerçekleşen işsizlik oranı ise yüzde 5,3’tür. Tüketici fiyat enflasyonu 2013 ve 2014 yıllarında sırasıyla yüzde 1,5 ve yüzde 1,6’dır. 2015 yılında ise tüketici fiyat enflasyonu yüzde 0,1’e düşmüştür.
Büyüyen Hindistan
Hindistan'dan 2030'da 19,511 milyardolarlık Gayri Safi Yurt İçi Hasıla bekleniyor. Hindistan’ın son ekonomik reformları başlattığı 1990’lı yılların başından itibaren ekonomik büyüme geçici olmaktan çıkmış ve önceki yıllardan daha yüksek bir büyüme oranı yakalandı. Reel büyüme 2003 yılından itibaren her yıl yüzde 8’in üzerinde gerçekleşmiş ve 2006 yılında yüzde 9,7 ile tepe noktasına ulaştı. Hindistan’ın yıllık reel büyüme verilerine bakıldığında ise, Hint ekonomisi 2015'te ve 2016'da yüzde 7,6 oranında büyüdü.
Dezavantajı büyüklüğü: Rusya
Rusya'dan 2030'da 4,736 milyar dolarlık Gayri Safi Yurt İçi Hasıla bekleniyor. Rusya Federasyonu, büyük bir ekonomik gücün temeli olan doğal kaynaklara ve insan gücüne sahip dünyadaki belli başlı ülkelerden biri konumunda. Rusya’nın sahip olduğu zengin doğal kaynak rezervleri ülke için büyük bir şans olmakla beraber ülke ekonomisi açısından bazı sakıncaları da beraberinde getiriyor. Ülkenin geniş yüzölçümü emek, doğal kaynaklar ve iş merkezleri arasında büyük mesafelere neden olduğu için ekonomik olarak bir dezavantaj oluşturuyor. Ülkedeki nehirlerin çoğunluğu doğu-batı yönünde değil, kuzey-güney yönünde akıyor. Bu nedenle denize ulaşım çok zor. Bu nedenlerle ülkedeki taşımacılık maliyetleri uluslararası ortalama maliyetlerin yaklaşık 3 katı kadar yüksek. Merkezi planlama ve sahip olduğu zengin kaynaklar nedeni ile Rusya’da sanayi sektörü ağır sanayi yönünde gelişti. Yakıt, enerji ve metalürji üretimi toplam sınai üretimin yüzde 35’ten fazlasını oluşturuyor.
Beşinci büyük ekonomi: İngiltere
İngiltere'den 2030'da 3,638 milyar dolarlık Gayri Safi Yurt İçi Hasıla bekleniyor. İngiltere, 2016 yılı IMF verilerine göre AB içinde Almanya'nın ardından ikinci ve dünyada beşinci en büyük ekonomidir.
1992’den beri sürekli büyüyen İngiliz ekonomisinde 1997-2004 yılları arasında özel tüketim GSYİH’da yaşanan büyümeden daha yüksek oranda arttı. Bu da hane halkı borçlarının artmasına neden oldu. IMF verilerine göre kişi başına düşen GSYİH 2016 yılında reel fiyatlarla 40.000, satınalma gücü paritesine göre ise 42.500 dolar düzeyinde olduğu tahmin ediliyor.
Güçlenen ülke: Türkiye
Türkiye'den 2030'da 2,996 milyar dolarlık Gayri Safi Yurt İçi Hasıla bekleniyor. Türkiye, rekabet kurallarının işlediği, özel sektörün ekonomide öncü, kamunun ise düzenleyici rol oynadığı, liberal dış ticaret politikasının uygulandığı, mal ve hizmetlerin bireyler ve kurumlar arasında engelsiz olarak el değiştirebildiği bir serbest piyasa ekonomisidir. Türkiye’de son yıllarda ekonomideki yapısal reformlara büyük önem veriliyor. Geçtiğimiz dönemde özelleştirme süreci hızlandırılmış, kamu maliyesine düzen getirilmiş, ayrıca mali piyasalardan başlamak üzere tarım, sosyal güvenlik, enerji ve iletişim gibi sektörlerde önemli reformlar gerçekleştirildi. Reformlar sayesinde ekonomik kurumların altyapısı güçlendirildi, özerk kurumlar oluşturulması suretiyle uluslararası piyasalarda meydana gelebilecek dalgalanmalara karşı ekonomi daha dayanıklı hale getirildi.
Küresel malî kriz nedeniyle birçok ülke ekonomisinin daralma gösterdiği bir dönemde Türk ekonomisi 2008 yılındaki ekonomik yavaşlamanın ve 2009 yılındaki küçülmenin ardından 2010 ve 2011 yıllarında sırasıyla yüzde 9,2 ve yüzde 8,5 oranında büyüme hızını yakaladı. 2002-2014 döneminde ortalama GSYH büyüme oranı yüzde 4,9, 2010-2014 yıllarınsa ise yüzde 5.4 olarak gerçekleşti. Orta Vadeli Programa (2016-2018) göre Türkiye’nin, 2017 ve 2018 yıllarında ise % 5 oranında büyüme hızını yakalaması bekleniyor.
Petrolün payı büyük: Suudi Arabistan
Suudi Arabistan'dan 2030'da 2,755 milyar dolarlık Gayri Safi Yurt İçi Hasıla bekleniyor. Dünyanın en önemli petrol ekonomisi olan ve bugün sahip olduğu rezervler ile 90 yıl süre ile petrol gelirlerini sürdüreceği tahmin edilen Suudi Arabistan petrol fiyatlarının uluslararası piyasalarda gösterdiği iniş ve çıkışlardan doğrudan etkileniyor. Ham petrol üretimi yanında ekonomi içerisinde petrole dayalı sanayilerin ekonomi içerisindeki ağırlığı ve toplam ihracat ve kamu gelirlerinin yüzde 90’ının petrol ve ilgili sektörlerden oluşması nedeniyle Suudi Arabistan’ın ekonomik performansında petrol fiyatlarının önemli bir etkisi var.
2020 bekleniyor: Malezya
Malezya'dan 2030'da 1,506 milyar dolarlık Gayri Safi Yurt İçi Hasıla bekleniyor. Malezya’nın 2015 yılında milli geliri yüzde 5,5 oranında bir artış göstermiş, bu dönemde özel tüketim ise yüzde 7,0 arttı. 2015-19 döneminde ise hizmetler sektörünün yüzde 6,6 artması bekleniyor.
Malezya elektronik ürünler en önemli ihracat kalemi olmasına karşın, üretim ağırlıklı olarak ithal ara mallara bağımlı. 2020 yılında gelişmiş ülke statüsüne geçme hedefinde olan Malezya ihracattaki yerli katma değeri artırmayı hükümet politikası olarak uyguluyor. Malezya son yıllarda yüksek mal fiyatlarından fayda sağladı fakat bu yükseliş aynı zamanda Malezya’nın küresel daralmalara karşı hassas bir yapıda olmasına yol açtı.
Özelleştirmeyi önemsiyor: Polonya
Polonya'dan 2030'da 1,505 milyar dolarlık Gayri Safi Yurt İçi Hasıla bekleniyor. Polonya önemli ölçüdeki yüzölçümü, nüfus ve ekonomik potansiyeli ile orta büyüklükte bir Avrupa ülkesi. GSYİH’da son yıllardaki artış nedeniyle dünya ekonomisindeki önemi ve payı yükseliyor. Özelleştirme uygulamaları neticesinde, ülke Merkezi ve Doğu Avrupa Ülkeleri içerisinde en fazla doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına konu olan ülke durumunda.
Altın memleketi: Güney Afrika
Güney Afrika'dan 2030'da 1,148 milyar dolarlık Gayri Safi Yurt İçi Hasıla bekleniyor. Kişi başına düşen milli geliri 11 bin 700 dolar olan Güney Afrika'da işsizlik yüzde 25 oranında. Bu bölgenin başlıca ihraç malları Altın, platin, diğer metaller, madenler, tarım ürünleri, motorlu araçlar. Ticaret ortakları ise Çin, ABD, Japonya, Almanya ve İngiltere.
Dünyaya açılan kapı: Hollanda
Hollanda'dan 2030'da 1,080 milyar dolarlık Gayri Safi Yurt İçi Hasıla bekleniyor. Hollanda gelişmiş bir ekonomiye sahip. Avrupa ekonomisinde yüzyıllar boyunca çok önemli bir rol oynadı. Cari fiyatlarla GSYİH bakımından, dünyanın en büyük 17’nci ekonomisine sahip olup, kişi başına düşen milli gelir sıralamasında ise 14. sırada yer alıyor.
Yaklaşık 800 milyar dolarlık dış ticareti ve 50.000 Dolara yaklaşan kişi başına milli gelir düzeyi ile Hollanda AB’de ve dünyada en zengin pazarlardan biri. Ayrıca, Avrupa’daki stratejik konumu ve çok gelişmiş alt yapısı ile Avrupa’nın dağıtım ve lojistik merkezi konumunda olması ve ihracatının yaklaşık yüzde 46’nın re-eksporttan oluşması ve transit ticaretin de önemli ölçekte olması nedeniyle diğer Avrupa ülkelerine ve hatta dünyadaki diğer ülkelere açılan bir kapı konumunda.