On Gün Önce: Bu sütunda, 5 Temmuz’da yayınlanan “Derin Cinayetlerdeki Kritik Eşikler” başlıklı yazımızı okumuşsunuzdur.
-Haliyle, oradan devam edebiliriz…
Donald Trump, cumartesi günü seçim mitinginde konuşurken uğradığı suikast girişiminde kulağından yaralandı; ölümden döndü.
***
Sarı Kovboy, silahlı saldırı sonrasında New York Post’a verdiği ilk röportajında şöyle dedi:
“Hastanedeki doktor, bana şimdiye kadar AR-15 silahıyla vurulduktan sonra hayatta kalan bir kimse görmediğini söyledi…
Ölmüş olmam gerekiyordu!
Yasadışı göçmenlerle ilgili bir tabloyu okumak için başımı hafifçe sağa çevirmemiş olsaydım ölecektim…”
***
20 yaşındaki suikastçı Thomas Matthew Crooks’un silahından çıkan kurşunlardan biri eski Başkan Trump’ı kulağından yaralamak suretiyle “hedefini ıskaladı!”
Bir başka kurşun ise izleyiciler arasındaki bir itfaiyecinin ölümüne neden oldu.
Burada en kritik husus…
Tetikçinin, Trump’ın kulağından isabet almasıyla “neredeyse aynı anda” vurularak öldürülmesidir!
***
Görüntüleri var:
Çatıda konuşlanmış görevli elemanlardan biri suikastçıya nişan almış vaziyette ve onu öldürmek için “Donald Trump’ın vurulmasını” bekliyor!
Bir başka keskin nişancı James Willis ise “Suikastçıyı önceden tespit ettiğini; en az üç dakika görüş alanı içinde kaldığı halde, Gizli Servis’in ona ateş etmek için izin vermediğini” öne sürdü.
***
-Sonra?
-Trump’ın isabet aldığı saniyede, suikastçı tak ortadan kaldırıldı!
***
Crooks’a bir tür “intihar saldırısı” görevi verildiği ve “konuşmaması için” öldürüldüğü anlaşılıyor.
Crooks’un sonu; bu yönüyle, 1963’teki Kennedy suikastının sanığı olan Oswald’ın başına gelen meşum finalle benzeşiyor.
Bu vesileyle, uzun yıllardır ve halen daha tekrarlanan meşhur büyük yanlışı düzeltelim!
Oswald, sadece bir yemdi…
Kesinlikle, JFK’i vuran kişi değildi!
Bu derin gerçek, ilk kez 1969’da “Clay Shaw Davası” sırasında Başsavcı Jim Garrison tarafından kanıtlanmıştır.
***
Suikast Komitesi, ona “en başından beri haberdar olmadığı bir katil zanlısı vazifesi” yazmıştı!
Bir sinemada tutuklandığında jetonu düştü; ama artık “çok geç” idi…
“Başkanı ben öldürmedim” dedikten iki gün sonrasında “daha fazla konuşmaması için” herkesin gözleri önünde öldürüldü, Oswald!
Donald Trump’a yönelik suikast girişimi, “önce yere kapaklanması, ardından da ayağa kalkıp meydan okuması” itibarıyla…
Şeklen, 1988’de Turgut Özal’ı hedef alan suikast teşebbüsüne benziyor.
***
Özal, bu suikastın arkasındaki güç odağını biliyordu ancak kamuoyuna açıklamamıştı!
Trump’ın da kendisini hedef alanları yani Derin ABD karargâhını bildiğine zerre kuşku yoktur.
***
Pennsylva-nia’daki işbu suikast teşebbüsü, hadisenin özü itibarıyla, aslında 6 Haziran 1968’deki Robert Francis Kennedy suikastına benziyor.
5 Temmuz 2024’deki yazımızda yer aldığı gibi; JFK’in kardeşi RFK, başkan seçilmesine kesin gözüyle bakıldığı bir süreçte…
Demokrat Parti’nin adaylığını elde ettikten sadece dakikalar sonra uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmişti.
***
FBI’ın Uzatmalı Başkanı Edgar Hoover’ın vaktiyle etrafındakilere itiraf ettiği üzere…
“Derin ABD, Beyaz Saray’da bir Kennedy daha görmek istemiyordu!”
Derin ABD’nin, Donald J. Trump’ı “Bir kez daha Beyaz Saray’da görmek istemediği” kanaatine varmak zor değildir.
***
Tetikçiyi “Bir nevi yalnız kurt, yani tek başına hareket eden suikastçı gibi” göstermek isteyen FBI’cıların aksine…
D.J Trump’ı öldürmeyi hedefleyen silahlı saldırı, profesyonel ve organize bir eylemdir.
Ezcümle: Derin bir suikast girişimidir.
***
Trump’ı ortadan kaldırmak suretiyle…
5 Kasım’daki ABD başkanlık seçiminin sonucu belirlenmek istendi!
***
Derin suikastlar, ABD’deki “Süper İleri Demokrasi!”nin “Yazılı Olmayan Kuralları” arasında yer alır.
ABD’yi yönetenler için, “Demokrasi” bir İllüzyon Gösterisi’nden ibarettir…
Haliyle -onlara göre- derin suikastlar da, işte bu minvaldeki “demokratik çözümlerin!” bir parçasıdır.
Özellikle şu ekran münazarasından sonra Ayaklı Mumya Biden’a karşı anketlerde farkı açmaya başlayan Sarı Kovboy Trump…
Suikastı da atlattıktan sonra, Beyaz Saray biletini cebine koydu!
***
Hakkındaki -tam 91 suçlama içeren- dört iddianamenin onun adaylığını engelleyeceğini düşünenler yanılmıştı.
“Yargı Kılıcı” eliyle yapılan engellemeler, kampanyasına olan bağışı patlattı; ona seçmen desteğini artırdı.
***
Ölümün kıyısından döndüğü suikast olayı, Trump’a hiç kuşkusuz “tam bir mağduriyet” elbisesi giydirdi.
Suikast sonrası, Biden’ın sahtekârlık eseri konuşmalarının bir kıymeti yok; Trump’a olan seçmen alakası iyice patladı!
D.J Trump’a yönelik suikast teşebbüsü…
-ABD’nin doludizgin iç savaşa gittiğinin en güncel göstergesidir!
***
Cumhuriyetçi Parti’den Kongre üyesi Mike Kelly, suikast teşebbüsünün ardından ne dedi:
“Üçüncü Dünya ülkesi gibiyiz: Ülkemizin adı da artık Amerika Bölünmüş Eyaletleridir!”
