|
Öncü bir sanatçı: Bill Viola

Birçok kişi ilk etapta eleştirse de sanat her zaman teknolojik gelişmeleri yakından takip eder. Bugün klasik sayılan eserlerin de dönemin son teknolojik gelişmeleri kullanılarak ortaya çıktığını sanatla yakından ilgilenmeyenler bilmezler. Günümüzde dijital sanat, özellikle de yapay zekâ kullanılarak oluşturulan sanat eseri bir çok kişi tarafından temelden eleştirilirken bu hususun hep göz ardı edildiğini düşünüyorum. Sanat teknolojiyle iç içedir çünkü sanat yenilik peşindedir. Yeni olanı takip eder.

Bugün yaşadığımız dijital devrimin kökleri ve dijital sanat dediğimiz hareket 60'lı, 70'li yıllara kadar götürülebilir. Çünkü Batı’da bu tarihlerde bilgisayarlar yavaş yavaş yaygınlaşmaya başladı. Bunun farkına varan sanatçılar da bu alanın ilk örneklerini verdiler.

Sıklıkla eleştirilen bir başka husus da video sanatına yöneltildi. Resim varken bu tarz bir üretimin olmadığı iddia edildi. Bu akımın en önemli isimlerinden ve hatta kurucusu olarak Koreli Nam Jun Paik kabul edilir. Paik’in üretimlerini görüp hayran kalan isimlerden biri de Amerikalı Bill Viola’dır. 2019 yılında Borucan Contemporary’de kapsamlı bir solo sergisi açılan Bill Viola geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetti. Öncü bir sanatçıydı. Video sanatını bugün artık yeni medya sanatı dediğimiz alana taşınmasında büyü katkısı oldu. Viola’nın eserlerinde duygular, insan deneyimleri, doğaüstü ve bilinç altı gibi dünyanın her yerinde geçerli olabilen uluslararası konular sıklıkla yer alır. Viola eserlerinde yavaş çekim ve görüntü manipülasyonuna sıklıkla yer verir. Viola kariyeri boyunca Zen Budizmi, Hristiyan mistisizmi ve İslam tasavvufundan ilhamlar alarak eserler üretti. Benzer şekilde Ortaçağ ve rönesans sanatındaki bazı estetik yaklaşımları eserlerine aktardı. Bu dönemlerde dini resimler ya kamuya açık kilise veya şapeller için yapılıyordu ya da kişilere özel üretiliyordu. İşte Viola bu kişilere özel üretimin estetik yaklaşımını eserlerine aktardı. Eserlerinde dülaist bir yaklaşım benimsedi. Yani iyi varsa kötü de olmalı, şık varsa karanlık da olmalı, yaşam varsa ölüm de olmalı. Bu yaklaşımı eserlerinde baskın olarak görmek mümkündü. Bu bağlamda eserlerini kavramsal ve görsel olarak iki ana kategoride değerlendirmek de mümkün. Hatta bazı eserlerinde bu ikisinin birleşimi de yer almakta.

Yaşamı boyunca birçok ödül de kazanan sanatçı 73 yaşında birçok çığır açıcı esere imza attı. Bu eserlerle bugün üretim yapan birçok dijital sanatçıya ilham vermeye devam ediyor.

#Sanat
#Aktüel
#Samed Karagöz
2 ay önce
Öncü bir sanatçı: Bill Viola
Transfer kaosu
Bu oyun gelişir
Gannuşi’den Gazze’ye giden yolu kim kapatıyorsa?
Dünya bize gebe, biz hakikate…
“Ya kezzabi ya a’milil Amrikani / yallah irhal ya Sisi”