|
Hem ŞİÖ hem NATO nasıl oluyor?..

Aslına bakarsanız 3’üncüsü de var; Türk Devletleri Teşkilatı…

Hatta sayarsanız 4’üncüsü de; Avrupa Birliği…

Beş.. BRICS…

Ortadoğu, Balkanlar, Hazar, Afrika’nın yerleşik uluslararası organizasyonlarına katılımı saymıyorum bile…

NATO’nun 75’inci yıl dönümüne giderken, Erdoğan-Putin’le, hatta, Aliyev-Xi Jinping’le toka fotoğrafları veriyorsa.. Bir kaç gün sonra benzer fotoğrafları Biden’la ve Almanya, İngiltere, Fransa gibi NATO ülkelerinin liderleriyle vereceğiniz de cepteyken…

Hatta hatta; NATO’nun yayınlayacağı ortak bildiride, olur da Rusya ve Çin’i ısıracak ifadeler yazılır, altında da imzanız olursa…

Ve dahi, çok kutupluluğun taraflarından herhangi biri çıkıp, “Ankara, Ankara, güzel Ankara, bu nasıl oluyor” diye size hesap sormaya bile cesaret edemezse.. Siz de ‘nasıl oluyor’ diye merak etmez misiniz?..

***

ŞİÖ zirvesinden gelen Türkiye kareleri 4 Temmuz’a denk geldi. Amerika’nın en önemli milli tarihine, Bağımsızlık Günü’ne. Özellikle seçilmiş bir tarih değil tabi, tesadüf ama..
‘Bu nasıl oluyor’ sorusunun sembolik yanıtı biraz burada saklı

Bir çok ülke, Batı’yla ilişkilerinin karabasanları nedeniyle çıkış/kaçış yolları aramaya başladı. Türkiye özelinde bir sebep de işte o 4 Temmuzlar’dan birinde gerçekleşen “Çuval Vakasıydı”…

Bu ve benzeri onlarca ağır vaka yüzünden ‘Stratejik Muğlaklık Çağı’na girdi Ankara…


‘YÜKSEKTEKİLER AŞAĞI DÜŞSÜN’…

Uluslararası anlaşmalara atılan kendi ıslak imzalarını, mevcut kurulu düzeni iğfal ederek çiğneyenlerin ‘ittifaklarına’, bildiğimiz anlamıyla sadakat şart değil artık…

‘Güç, dediğinizi ifa edebilme iradesidir’. Artık bunu yapmaktan acizseniz, askeri gücünüz de ancak bebekler soykırıma uğrasın diye uçak gemilerinizi İsrail kıyılarına göndermekse, en deve dişi medya organları Başkanlığınızı ‘yürüteçlere asılmış başkanlık forsları’ ile ‘kapaklıyorsa’, sürekli kazıkladığınız ‘müttefikleriniz’ de adaleti kendi yöntemleriyle sağlarlar…

Sadece ABD’den bahsetmiyoruz…

NATO zirvesine katılacak İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkeler için de geçerli bunlar…

Bu ülkelerde yapılan/yapılacak seçimlere, giden ve gelenlere baktığınızda Batı’nın liderlik kalitesinin ne denli pespayeleştiğini görebilirsiniz. Sadece İngiltere’nin son beş Başbakanı’na bakın, politik mirasları sıfırdır! Adlarını bile hatırlamayacağız.
Çünkü adlarını hatırladığımız seleflerinin mirası kandı…

Başkentler o denli vasatlaştı ki, yeni dünya düzenini ‘ayarlamak’ için başka güçlerin devrede olduğunu bile düşündürüyor artık…


‘ÇOK KUTUPLULUĞUN’ RESMÎ İLANI…

Şangay İşbirliği Örgütü zirvesinde gerçekleşen oturumlara, ikili, çoklu görüşmelerin açıklamalarına baktığınızda, nihayet sonuç bildirisini okuduğunuzda kesif Batı karşıtlığını görmemeniz mümkün değil…

‘Batı yok olsun’ mânasında alırsak yanılırız.
Adalet ve pay istiyorlar.
Bu da, şimdiye kadar Batı’nın el koyduğu ‘aslan payı’nın kesilmesi demek. Haraç kesenin ‘sakalına’ el atarsanız niza çıkması kesindir ve işte o dönemdeyiz…
“ŞİÖ, küresel barışı, güvenliği ve istikrarı güçlendirmenin yanı sıra
yeni bir demokratik, adil, siyasi ve ekonomik alanda uluslararası düzen inşa etme
koşullarını oluşturmadaki rolünün artırılması gerektiği konusunda mutabıktır”…
“ŞİÖ üyeleri,
siyasi ve sosyoekonomik kalkınma yollarını bağımsız ve demokratik olarak seçme hakkına
saygı gösterilmesi gerektiğine dikkat çeker. Devletlerin toprak bütünlüğü, içişlerine karışmama, güç kullanma tehdidinde bulunmama uluslararası ilişkilerin sürdürülebilir gelişiminin temelidir”…
“ŞİÖ üyesi devletler, bölgesel ve uluslararası gündeme ilişkin değerlendirmelerine dayanarak, daha temsili, demokratik, adil ve
çok kutuplu bir dünya düzeninin oluşturulmasına yönelik taahhütlerini teyit ederler”…

Daha ne desinler?


SİZ DE MUTABIK MISINIZ?

“NATO üyesi, Avrupa Birliği’nin yarım yüzyıllık adayı, ABD ve İngiliz müttefiki olan vatandaşlar olarak (!)”, bu paragraflarda tarif ve talep edilenlere bakışınız nedir?

Mutabıksanız, 75 yıldır devam eden Batı sözleşmeleriniz yine bakidir ama kağıt üzerinde kalır!

Türkiye’nin hem ŞİÖ/BRICS’e katılıp, hem NATO’nun doğum gününde mum üfleyebilmesinin sırrı bu kadardır işte…

Sahada netleştirelim; Rusya’nın Ukrayna’da zor kullanarak toprak edinimine Türkiye alenen karşıdır.
Peki, ABD/NATO sizden Rusya ile savaşmak üzere asker isterse gönderir misiniz?

Stratejik muğlaklık çağı, eşiği diyelim, en yalın haliyle budur işte…


AHVAL VE ŞERAİT İYİDİR…

‘Sıra dışı ve güncellenmiş orta boy ülke’ olarak Türkiye, seçim yapmak zorunda olmama avantajını, yeni dünya düzeninin sunduğu fırsat ve riskler mönüsü içinden kullanıyor…

Batı’yı en korkutan ve çok kutupluluk tartışmaları içinde Türkiye’de üzeri hiç açılmayan başlık da burada saklı;
Doğu’nun ‘başarma’ ihtimali!
.. Bu olasılık somutlaştıkça, Türkiye gibi ülkelerde ‘seçme’ arzusu daha yükselecek…
Ermenistan-Azerbaycan düğümünün çözülmesi gibi,
İran-S. Arabistan, Hindistan-Çin, Türkiye-Suriye
gibi içinden çıkılmaz/aşılamaz kapanların kırılması senaryoları hayat bulursa, eşik atlanmış ve “ne yapmalıyız” sorusu daha talepkâr olacak…
İki
, kümeleşmeler üzerinden gelişen tablolar, örneğin, Türkiye-Azerbaycan-Pakistan üçgeni veya daha hacimli olarak Türk Devletleri Teşkilatı gibi koz yükselten ilave öbekler de süreci hızlandıracaktır…
Üç
, ekonomi; Türkiye’nin çok önemsediği, Avrasya’nın tamamı, Rusya, Çin, sair ülkelerle kurduğu yeni/yükselen ticari bağlar, enerji ve yolları haritaları da-Irak’la olduğu gibi-katalizör etkisi yaratacaktır. Ki bu yolda büyük ilerlemeler var…

Haritamızın kerteriz noktası Türkiye’dir. Ahval ve şerait iyidir. Sancısı çok olur mu, olur. Ama yol seçmemiz gerekmiyor, çünkü yol yapabiliyoruz…

#politika
#NATO
#ŞİÖ
2 ay önce
Hem ŞİÖ hem NATO nasıl oluyor?..
Transfer kaosu
Bu oyun gelişir
Gannuşi’den Gazze’ye giden yolu kim kapatıyorsa?
Dünya bize gebe, biz hakikate…
“Ya kezzabi ya a’milil Amrikani / yallah irhal ya Sisi”