Almanya’daki Avrupa şampiyonası dün gece bizim adımıza dramatik bir şekilde sonuçlandı. Hala kendimize gelebilmiş değiliz ancak yeniden milli takım havasına kapılabildiğimiz için çok mutluyum. Bu şampiyona, Vincenzo Montella’nın basın toplantısında söylediği gibi, bize yeniden bir kimlik kazandırdı.

Bu şampiyona, benim hatıralarımda çok farklı yerlerde olacak. Neden mi? Çünkü bu takım milli duygulara dokundu. Bizleri alanlarda topladı, maçlarını izletti. Bir maç bitiminde yerden kalkamayacak kadar koştuklarına, efor sarf ettiklerini gördük. Mücadele ettiler. Türk gibi oynadılar. Ben uzun süre sonra kaybettiğimiz için ağlayan futbolcular gördüm. Ben bu turnuvadan cebime çok fazla şey koydum.

Evet, sonunda çeyrek finalde kaybettik. Ancak kaybettik diye yıkmaktan yana olmayacağım. Bazıları gibi ortalığı ateşe vermeyeceğim. Elindeki sosyal medya gücüyle milli takımın teknik direktörünü göndertmeye çalışanlara fırsat vermeyeceğim. Tuttukları kulüplerin hocaları hakkında “kitleleri kızar” diyerek seslerini çıkartamayanlar, “gruptan çıkamaz” denilen ancak çeyrek finale kadar yükselen milli takımın hocasına üst perdeden tepki gösteriyor. Futbolda kaybettikten sonra “şu olsaydı, böyle olsaydı” şeklinde yorum yapmak falcılıktan başka bir şey değil. Böyle yorumlarla futbol kitlesini zehirlemekten vazgeçin artık.

İngilizlerin milli takım yorumlarını takip ettim. Onları okudukça yarı finalde bizi beklediklerini de net bir şekilde hissettim. Maç sonunda milli takımımız ile ilgili öyle şeyler söylediler ki, bizde yazılanları görünce utandım. BBC’nin maç yazısında şöyle denmiş: “Turnuvanın en eğlenceli takımı dramatik bir şekilde elendi. Montella’nın oluşturduğu hava onları çeyrek finale kadar getirdi…”

Biz bu turnuvada fiziksel anlamda çok fazla soru işaretli oyuncuyla oynamak durumunda kaldık. Fenerbahçe’de tercih edilmeyen Samet, birinci sağ bek olmayan Mert, Juventus’ta ilk 11 oyuncusu olmayan Kenan, Madrid’de istediği süreleri alamayan Arda, Dortmund’da ilk 11 oyuncusu olmayan Salih… Belki de üst üste ilk defa milli takımda maçlara çıkan bu oyuncularla fiziksel açıdan çok iyi iş çıkarttık.

Şimdi hedef Dünya Kupası. Şimdi daha iyi olma zamanı. Yaşları ilerleyecek gençlerimiz, kazanacağı deneyimlerle bu turnuvaya önce katılıp sonra da harika işler çıkaracaklardır. Buna inanıyorum…