|
Sahipsizlik düzeni ve sorumsuzluğun rantı

Cumhurbaşkanı Erdoğan dünkü grup toplantısında, sahipsiz köpeklerle ilgili yasal düzenlemeye karşı çıkanlara, altından kalkamayacakları şu çağrıyı yaptı: “Son 1 haftadır ortalığı ayağa kaldıran sanatçılar, dernekler ve medya mensuplarından başıboş sokak köpeklerini sahiplenmelerini bekliyorum.”

Neden altından kalkamayacaklarına açıklık getireceğim…

Önce Erdoğan’ın hakkını teslim edelim. Muhalefet bloğunun karşı çıkmasına ve AK Parti’deki “pasif direnişe” rağmen milletin sesine kulak veren lider iradesini bir kez daha gösterdi.

Kendisi de ifade etti: “Milletimiz bizden bu sorunu çözmemizi istiyor. Halkımız, sokakların güvenli hale gelmesini istiyor. Çocuklarımız, gönül rahatlığıyla okula gitmek, parkta oynamak istiyor.”

Halk yasal bir düzenleme istiyor mu?
İletişim Başkanlığı’nın geçtiğimiz ay yaptırdığı ve Türkiye genelinde 5 bin kişinin katıldığı ankete göre
vatandaşların yüzde 83,6’sı sokaklardaki başıboş köpekleri bir sorun olarak görüyor.
Muhalefete yakınlığı ile bilinen KONDA’da da içinde bulunduğumuz Temmuz ayında, toplumun sokak hayvanlarına bakışının araştırmasını yayınladı.
Katılımcıların yüzde 63’ü problem olduğu kanaatinde ancak “devlet ve yerel yönetimler, uyutmak gibi sert yöntemler kullanmadan çözüm üretmeli” görüşünde.
Yüzde 15’i ise “Hiçbir sokak hayvanına zarar vermeden bu sorunu çözmek imkansız, gerekli hallerde uyutulabilirler” diyor. Yani KONDA’nın anketine göre de sokaklardaki sahipsiz köpeklerin sorun olduğunu söyleyen ve çözülmesini isteyenler yüzde 78 oranında. Geri kalan yüzde 22 ise sokak hayvanlarının kimse için sorun olduğunu düşünmüyor.

Üçlü sağlama yapmış olmak için AREDA Survey’in 3 Haziran’da sonlanan ve 2 bin 275 kişinin katıldığı sokak hayvanları araştırmasından da veriler aktarayım. Bu ankette insana saldıran köpeklerle ilgili “barınaklara bırakılmalı” diyenler yüzde 42,4 oranında. “Uyutulmalı” diyenlerin oranı ise yüzde 25,7 çıkmış. İki veriyi toplarsak sahipsiz, başıboş ve saldırgan köpeklerin sokaklara dönmesini istemeyenler 68’i aşıyor.

Görüldüğü ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da vurguladığı gibi halkımız, sahipsiz köpeklerin cirit attığı sokakların güvenli hale gelmesini istiyor. Ancak üç ayrı araştırmaya göre yaklaşık yüzde 25’lik bir kitle başıboş köpeklerin sokakları teslim almasından rahatsız değil.

Neden acaba? Bu kesim hangi sokaklardan geçiyorlar mesela? Hangi semtlerde yaşıyorlar? Evden caddeye yürüyorlar mı? Çocukları sabahın seherinde mahalle okullarına gidiyorlar? Bilmiyoruz.

Peki, bu kesim sokaklardaki köpekleri gerçekten de seviyorlar, onların yaşam koşullarının iyi olmasını, sağlık taramalarının yapılmasını ve düzenli beslenmelerini arzuluyorlar mı?
Yanıt için yine anketlere dönelim. İletişim Başkanlığı’nın araştırmasına göre sahipsiz köpekleri ülkemiz için sorun görmeyen yüzde 16,4’lük kesime, “Sahipsiz bir sokak köpeğini sahiplenmeyi düşünür müydünüz?” sorusu da yöneltilmiş. Her dört kişiden üçüne tekabül eden
74,4’ü “hayır”
yanıtını vermiş. KONDA’nın anketinde de sahipsiz köpekleri sorun etmeyenler, ‘evcil hayvan besleyen’ ve ‘beslemeyen’ olarak analiz edilince; besleyenler 10 puan yüksek çıkmış.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Anadolu Ajansı’nın Editör Masası’nda TBMM’de görüşülen yasayla ilki soruları yanıtlarken, “sahipsizlik, sorumsuzluğu getirmektedir” dedi.

TBMM’yi basıp koridorlarında nümayiş çıkaran ve komisyonu çalışamaz hale getirmeye çalışanlar ile onların siyasi hamiliklerini yapan muhalefet tam olarak ne olmasını istiyor? Bakan Yumaklı’nın üç kelimelik sosyolojik tespiti asıl derdin ne olduğunu gösteriyor aslında.

Yasa karşıtları, “sözle” sahiplendikleri köpeklerin sorumlulukların almaktan kaçıyor ve birilerinin sorumluluk almasına da canhıraş karşı çıkıyorlar. Bu durumda dertleri ne olabilir? Mahallesindeki tek bir köpeği seven, kollayan, mamasını eksik etmeyenleri tenzih ederek; mevcut kaotik düzenin devam etmesinin peşindeler. Yeni Şafak günlerdir yazıyor. Dernekler, mama üreticileri ve veterinerler üçgeninde dönen büyük bir rant sistematiği var. Sokaklardaki başıboş köpekler, özellikle de hasta, yaralı ve bakıma muhtaç olanlar burada hem para toplama hem de düzenli mama tüketicileri rolündeler. Bakımları da barınaklarda yapılırsa, başıboşluktan inşa edilen “düzenleri” bozulacak.

Diğer yandan vatandaş da sahipsiz köpekleri en az yüzde 70 oranında sorun olarak görüyor ve yasa yapıcılarından çözüm bekliyor. Muhatap ise iktidar partisi ve ittifak ortakları. Yasa çıkmazsa ne olur peki? Çözüm isteyen, bekleyen, sokaklarda yürümekten korkan, çocuklarını evden bir başına dışarı çıkaramayan milyonlarca vatandaş, “sokaklardaki başıboş köpek sorununu çözmediniz” diyerek ilk seçimde tavrını sandığa yansıtır. Bunu ben değil anketler söylüyor. Geride kalan yerel seçimlerde AK Parti’yi ikinciliğe gerileten nedenler arasında sokakların başıboş köpeklere teslim edilmesi de var.

Bu durumda bir soru daha; çözümsüzlük kime yarar? Tabii ki yasanın çıkmasını istemeyen muhalefete. Dikkat ediyorsanız muhalefet bloku asla ve kat’â çözüm istemiyor. Bu anlayış düpedüz siyasi rantçılık değil de nedir?

#Başıboş Hayvan
#Toplum
#Ersin Çelik
1 ay önce
Sahipsizlik düzeni ve sorumsuzluğun rantı
Transfer kaosu
Bu oyun gelişir
Gannuşi’den Gazze’ye giden yolu kim kapatıyorsa?
Dünya bize gebe, biz hakikate…
“Ya kezzabi ya a’milil Amrikani / yallah irhal ya Sisi”