Geçen hafta Kayseri deplasmanından alınan galibiyet ve oyun da ikna etmemiş belli ki Fenerbahçe taraftarını. Tribünlerdeki boşluklar hala Fenerbahçe için şampiyonluğa oynayan takım görüntüsünü yansıtmıyor. Bir an şöyle düşünelim; maç saatinde Fenerbahçe’nin iki başkan adayının açık oturumu konulsa, sahadaki futbol mu daha çok seyirci toplar yoksa seçim münazarası mı?

Ha tek sorunu tribün mü Fenerbahçe’nin? Değil elbette... İlk yarıda taraftarını heyecanlandıracak tek pozisyon da demiyoruz, organize atağı yoktu Fenerbahçe’nin. Aykut Kocaman’ın artık “takıntı” boyutuna vardığı düşünülen “Valbuena bloğu” ilk yarıdaki etkisiz dahası heyecansız futbol ile kırıldı. Kalan zorlu maçları ve topladığı puanlarla “can derdindeki” Osmanlıspor ise Fenerbahçe’nin durgunluğunu kullanamadı ilk yarı boyunca. Hal böyle olunca ve ikinci yarıya Valbuena ile Fenerbahçe biraz hızlı başlayınca son yarım saate iki farklı mağlup girmek zorunda kaldı. İlginçtir, Valbuena girdikten sonra diğer kanat yani Şener ve Dirar çok çok daha hareketlendi. Bu bölümde Osmanlıspor’un kaybolan direncini ancak bir “kaza golü” geri getirebilirdi. Bunu zorlayacak birkaç pozisyon da buldular ancak bu kez Fenerbahçe savunması en azından golle sonuçlanacak vahimlikte bir hata yapmadı ve Fenerbahçe şampiyonluk için hala “çok zor ama imkansız değil” çizgisinde kalmayı başardı.