Geçtiğimiz günlerde Monaco kulübünün Trabzonspor maçı için hazırladığı ve kentten kesitler sunduğu videoyu izledim. İşim gereği de kulübün sosyal medya hesaplarını uzun süredir takip ediyor ve fikir almak için de inceliyordum. Videonun yanı sıra Trabzonspor'u tanıtan uzun da bir yazı vardı internet sitesinde. Özellikle Avrupa maçlarında takımlar rakiplerini tanıtan bu tip yazılar yayınlarlar.
Ancak metinde o kadar detay vardı ki, Abdullah Avcı'nın kulübe geldiği günlerde içinde bulunduğu durumdan ufak analizlere kadar birçok konuda aydınlatıcı bilgiler...
Sosyal medya sayfalarındaki oyuncu değişiklikleri tasarımları, kulüp dijital TV'sinin röportajları, maçın başından sonuna kadar "Bir spor kulübü sayfası nasıl olabilir?" sorusuna güzel bir cevap niteliğindeydi. Tabii ki maçtan kasıt; şehre yolculuk, basın toplantıları ve sonrasını içeren bir bütün. Burada çok farklı olan bir durumu anlatmıyorum, Avrupa'da çoğu kulübün ve Türkiye'de de zaman zaman örneklerini gördüğümüz şeyler.
Hatta bir dönem Trabzonspor'un maç hikayeleri çok da keyifliydi.
Ben sadece kulüplerin bu konuda profesyonel çalışıp, konuyu ehil ellere bırakması konusunda daha seçici olmaları gerektiğinin altını çizmek istiyorum.