|
Sosyal medya yanılmak ve yanıltmak için mi?...

8 Mart tarihinde New Sciencist dergisinde Chris Stokel-Walker imzasıyla bir makale yayınlandı. Stokel-Walker, 2006 -2017 arasında Tweet atan 3 milyon kişinin analizinden yola çıkarak yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, Twitter’da sahte haberlerin gerçeklerden 6 kat hızlı yayıldığının tespit edildiğinin altını çiziyor..



Massachusetts Institute of Technology’nin (MIT) medya laboratuvarında çalışan Soroush Vosoughi ve arkadaşları Twitter’de 126,000 mesajın yayılımını izlemişler.

Haklarında ‘şikâyet’ bulunan iddia ve mesajlar 6 bağımsız kuruluş tarafından denetlenmiş.

Araştırma sonuçlarına göre yalan mesajlar, gerçek olanlara kıyasla %70 oranında daha fazla retweet ediliyormuş. Fake (sahte) haberlerin ezici çoğunluğu siyasi konularda imiş… Bizde de durum bu konuda fena değil. “Trol”ler, oradan buradan araklanıp üretilmiş “Caption”lar falan…

MIT’deki araştırmacılar olayın ABD boyutunun resmini çekmişler… Bildiğimiz ve araştırmaların söylediğine göre sosyal medyanın Türkiye’deki durumu daha da içler acısı. Güven skalasında en alt sıralardalar.

Hele de şu tür haberler yayıldıkça, gittikçe daha da güven kaybediyorlar: Facebook, ABD Başkanı Donald Trump’ın seçim kampanyasında çalışan analitik firması Cambridge Analytica’nın izinsiz şekilde kullanıcı verilerine (50 milyon Facebook kullanıcısına) ulaştığını ve bu nedenle sosyal ağdan men edildiğini duyurmuş… Aferin Facebook’a da, sonunda algı ne? Şu olabilir mi meselâ: Facebook’ta dolap çevirmek ve haksız rekabet sağlamak olası…

Öte yandan sosyal medya ağları negatifi yaymak (kara propaganda) için fena değiller aslında. Ama olumlu iş hedeflerine ulaşmak hiç de kolay değil… 5-10 blogger, 3-5 fenomenle bitmiyor iş… Emek zahmet, uzun vadeli ve iletişimi 360 derece çevreleyen bir yaklaşım olmaksızın, sosyal medya ancak “Çiftlik Bank” gibi kısa vadeli ‘dümenlerde’ hedefe hizmet ediyor sanki.

Bir de yanılma durumu var ki, maazallah… Her seçim sürecinde, öncesinde sosyal medyaya bakıp “%65 ile iktidarız!” diye tencere tava çalıp, sonra da hüsrana uğrayıp karalar bağlayanlar da, somut ekran görüntüleri halinde gözümüzün önünden gitmiyor tabii ki.…

  • Dış temsilciliklerimiz nasıl harekete geçirilebilir...
  • Bayraktar, Tümosan gibi 268 millî ve yerli firmayı bünyesinde bulunduran savunma ve uzay sanayi kuruluşlarının biraraya geldikleri SAHA İstanbul (Savunma Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği) savunma ve uzay sanayiini daha da geliştirecek 57 konuda öneri listesi hazırlamış.
  • Özgüvenlerini “NATO’ya biz silah verelim!’ noktasına kadar taşıyan derneğin listesindeki öneriler arasında, millî ve yerli üretimle muhatap olan bürokratların performansının ölçülmesi, askeri ve ticari ataşelerin harekete geçirilmesi, sivil hava trafiği düzenlemelerinin İHA’lara uygun hale getirilmesi ve teşviklerin devletin öncelikleri ve ihtiyaçlara uygun firmalara verilmesi de yer alıyormuş…
  • Hemen aklıma Türkiye’nin algısı için sürekli kafa patlatan, didinen kişi ve kuruluşlar geldi… Oysa yurt dışında bulunan ciddî bir bürokrat ordusunun yan gelip yatmakta oldukları algısı var pek çok kesimde…
  • Dışişlerinin yurt dışındaki kadroları, basın ataşeleri, ticaret ataşeleri, Kültür Ve Turizm Bakanlığının temsilcilikleri, Diyanet İşlerine bağlı bürokratlar ve yarı STK durumunda olan kuruluşların görevlileri... Her birine ve tümüne birden bakıldığında hemen akla gelen soru şu: Bu kadrolar, hangi strateji, plan ve program çerçevesinde ülke iletişimine katma değer getiriyorlar ve performansları kim tarafından nasıl ölçülüp değerlendiriliyor?
  • Keşke SAHA’nın girişimine benzer bir çalışma bu arkadaşlar için de yapılabilse…
#Sosyal medya
#Facebbok
#Twitter
6 yıl önce
Sosyal medya yanılmak ve yanıltmak için mi?...
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit
İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî