Ünal Karaman’ın yaşadığı büyük acıya ortak olup, annesine Allah’tan rahmet kederli ailesine başsağlığı diledikten sonra her acıya rağmen hayatın devam ettiğinden yola çıkarak Trabzonspor’un skor ve oyun olarak büyük ümit verdiği maça dönelim.

Geçen sezonu iki kupayla kapatıp, ülkemizi Avrupa’da temsil etme hakkı yakalayan ev sahibi Akhisar, Avrupa’dan dönüşünün üzerinden 48 saat geçmeden çıktığı maçta yorgunluğunun dezavantajını Mustafa Yumlu’nun da sakatlanıp çıkmasıyla fazlasıyla yaşadı.

Her iki yarının ilk 10 dakikalarını etkili olsa da sonuç üretecek vuruşlar yapamadan tamamlayan ev sahibi ekip karşısında oyun üstünlüğünü elinde tutup, pas bağlantılarında isabet oranını yüksek olarak sağlayan Trabzonspor, özellikle kalabalık tuttuğu ikinci bölgede sağladığı bu üstünlüğü skora da yansıttı.

Özellikle Sosa’nın ofansta ve defansta takıma sağladığı katkı da yola çıkarsak Trabzonspor’un her pozisyonda fazla adamla mücadele etmesinde Sosa’nın katkısının fazla olduğunu söyleyebiliriz. Trabzonspor’un attığı ilk 2 gol her ne kadar duran toptan olsa da, Burak ile Rodellaga’nın sahada olması ev sahibi ekibin savunmadan fazla adamla çıkmasını engellediği gibi bloklar arasındaki pas bağlantılarını da engelledi. Hafif sakatlığı olmasına rağmen kadroda yer alan ve oyuna ikinci yarıda giren Seleznyov’un takımına pozitif olarak yansıması Trabzonspor’un oyun disiplinini bozmasını sağlayamadı.

Sonuç olarak; Alanya ve Göztepe mağlubiyetlerinden sonra Kasımpaşa maçında muhteşem dönüşle yeni bir başlangıç yapan Trabzonspor, bu oyunda ısrarcı olur ve geliştirirse, zirve yarışı içinde her zaman olur.

Dip not: Burak Yılmaz’ın koluna çarpan topta VAR’a baş vuran hakemin Abdülkadir’e yapılan faulde oralı bile olmaması VAR mı, YOK mu tartışmalarına da yeni bir boyut kazandırdı.