Dün akşama gelene kadar ligde ancak bir maç oynayıp, Avrupa arenasında da büyük hayal kırıklığı yaşayan Trabzonspor’da gelişmeler hiç kuşku yok ki futbolcuları da olumsuz etkiledi.

Büyük hayallerle Trabzon’a gelip, Avrupa liglerinin dışında kalan, teknik adamı istifa edip belirsizlik içinde Eyüpspor maçına çıkan oyuncuların mental yorgunlukları her hallerinden belli oluyordu.

Kafilede yer almayan Trezeguet’nin yanı sıra kafilede olup kadroda olmayan Visca’nın yokluğuna bir de ısınırken sakatlanan Saviç eklenince hem kadroda hem de oyun formasyonunda eksiklik yaşayan Trabzonspor, yine vasatı aşamadı.

Ön alan baskısı yapıp, ikinci bölgede çok adamla temaslı oyunu oynamaya çalışan rakibi karşısında her ne kadar ikinci yarıda biraz canlanır gibi olduysa da ilk yarıda bıraktık vasatı, vasata bile yaklaşamadı.

Orsic ve Dragus ile kenarları kullanmaya çalışan Trabzonspor, ikinci bölgede Okay ve Lundstram ile savunma güvenliğini arttırırken ön alana destek amacıyla bölgeyi kullanan Cihan’ın yetersizliği, Enis’in önde yalnız kalması hücum organizasyonlarını da olumsuz etkiledi.

Oyundan çıkanda, oyuna girende aynı yılgınlık ve yorgunluk içinde göründü.

Oyuncuların yaşananlardan olumsuz etkilenmediğini yazsak haksızlık ederiz.

Yeni oluşan kadroyu oluşturan yeni oyuncuların son yaşananlardan etkilenmediğini yazarsak haksızlık etmiş oluruz.

İki aylık ezbere dayalı oyun formasyonundan iki günde kurtulup, sağlıklı bir oyun sergilemek zaten zor olurdu.

Oyunun boyunu uzatıp, tempoyu arttıramayan, rakip kale alanında çoğalamayan ve sadece takım savunmasını düşünen bu takımın bir an önce bu kimliğinden kurtularak camianın beklentilerine cevap vermesi gerekiyor.

Trabzonspor’un bu travmadan bir an önce çıkarak milli aradan sonra kendisi için ligi yeniden başlatmalı.