Bu bir gerçek ki Fenerbahçe yaz dönemine hareketlilik getirdi. Hem de Avrupa şampiyonası öncesinde dikkatler Milli takım üzerinde olduğu bir dönemde gündemi bir anda kendi üzerinde yoğunlaştırdı. Beşiktaş cephesinin laf olsun torba dolsun anlayışı ile hamle bile yapamadığı Mourinho gibi dünyaca ünlü bir teknik adamı Türkiye’ye getirmek küçümsenecek bir başarı değildir. Mourinho Türkiye’ye uyar mı, ya da Türkiye Mourinho’ya uyar mı bilmem ama bildiğim bir gerçek var ki Türkiye şampiyonluğu odaklı bir anlayışla Avrupa’da başarılı olma anlayışı çakışırsa bu yapılanma kartondan şatoya dönüşür.

Portekizli teknik adamın basın toplantısı her ne kadar saatler sürüp, kendisinin en uzun basın toplantısı olarak tarihe geçse de soruların gerçek anlamda cevaplarını lig başladıktan sonra alacağız.

Mourinho’yu bir kenara koyup dönelim kendi gündemimize.

Yaz dönemi dedik ya! Bu dönem başta transfer hareketliliği olmak üzere birli kirliliğinin en yoğun yaşandığı dönemdir. Ve bu dönemde kulüplerin planlaması, yapılanması ve sonrasında da organizasyonu zaman alır. Trabzonspor’da bu zaman diliminde tespit ettiği eksiklikleri giderme adına çalışmalarını sürdürüyor. Başkan Ertuğrul Doğan’ın sürdürebilir ekonomik yapıyı oluşturma çabasının gölgesinde transfer çalışmaları da sürdürülüyor. Kim gidecek, kim gelecek ikilemi içinde bu çalışmalar sezon hazırlıklarının başlamasına bir aydan az bir süre kala devam ediliyor.

Geride bıraktığımız sezondan yola çıkarsak, Trabzonspor’un tek uğraşı takım yapılandırması olmamalı. Bu yapılandırma içinde Papara Park’ta gözden geçirilmeli.

Zirveye oynayacak bir takım oluştururken, takımını zirveye oynatacak tribün dizaynı da mutlaka gözden geçirilmeli. Camianın bütünlüğü, tek hedefte toplanması ve kimin ne yaptığına bakmaksızın kendi doğrularıyla yol alması yadsınamayacak bir gerçektir.

Başarılı olmak için; Trabzonsporlu geçinenlerle, Trabzonspor’dan geçinenlerinde yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.

Bir başka gerçekse, Trabzonspor’un kendisine koyacağı hedef ve bu hedef doğrultusunda belirleyeceği yol haritasıdır.

Bu yol haritasının da şampiyonluğa çıkması için gerekli olan güçlü oyunu ancak güçlü oyuncular ve bu oyuncuların sadık kalacağı güçlü oyun formasyonuyla sağlayabilirsiniz.

Bu günler kimin ne yaptığı, kimi alıp sattığı, koyduğu hedefler ve iddialı söylemlere kulak tıkayarak camia bütünlüğünü sağlamak adına herkesin kulübüne sağ duyu ile yaklaşması gereken zamandan geçiliyor.

Camianın ortaya koyacağı kararlı tutum ve sahiplenme içgüdüsü ile yaratacağı sinerji yeni sezon öncesinde Trabzonspor’un ihtiyaç duyduğu tek gerçektir.