Merih Demiral’a verilen cezanın daha çok motive ettiği Türklerin gövde gösterisine dönüştürdüğü Avrupa Şampiyonasına damga vuran Bizim Çocuklar dün gecede göründü ki bu turnuvalara katılmayı artık alışkanlık haline getirecek.

Her ne kadar savunmanın göbeğinde yaşanan aksaklıklar olsa da bu bölgede yaşanan sıkça değişiklikler yenilen ilk golde de göründüğü gibi adam paylaşımında sıkıntıyı da beraberinde getiriyor.

Salih’in ikinci yarıda tekmeye attığı kafa sanırım Bizim Çocukların ortaya koyduğu inancın sonucuydu.

Aslında daha birkaç haftaya kadar gelişimini tamamlamamış, birlikte oynama alışkanlığını tam anlamı ile edinememiş bir takımdan bahsediyoruz. Bu çocuklar öyle bir dönemden geçip bu noktaya geldi ki alkışlamamak mümkün değil.

Her iki yarının ilk çeyreğinde Hollanda’nın ön alan baskısını set savunması ile karşılayıp, geriden uzun toplarla Barış Alper ile rakibi geri koşturan taktik anlayışı, ikili sıkıştırmalarla ikinci bölgede kazanılan topları Hakan ve Arda ile doğru kullanarak oyunda genişliği sağlayınca hem etkinliği sağladı, hem de sonuç üretti. Maç boyunca fazla direnç gösteremeyen ikinci bölgede oyuncu değişikliklerinin daha erken yapılması belki A Milli Takımı biraz daha dirençli hale getirebilirdi ama yine de Bizim Çocukların canı sağ olsun.

Sonuç olarak Türk Milli Takımı taraftarıyla, oyun ve oyuncusuyla çeyrek finalde veda ettiği turnuvaya damga vurdu.

Hem de kendisi Almanya’da aklı seçimde olan bir başkanına rağmen…