2024 Avrupa Futbol Şampiyonası grup eleme maçlarında oynanan iki maçın birini kazanan, birinde de berabere kalan Türk Milli Takımı dün akşam UEFA Uluslar B Ligi'nde bir kez daha karşılaştığı Galler önünde yeni başarılardan çok yeni arayışlar içinde göründü.

Zaten bu seviyedeki takımlar bu aylarda oyunu agresif oynayamaz, ikili sıkıştırmalara karşılık veremez, alan savunması yapar, hızlı hücumlar ve ön alan baskılarında sıkıntı yaşar.

Sakat oyuncuların çokluğunda zorunlu değişikliklerle doğru kadroyu bulmaya çalışan Montella’nın açıkladığı 4-6 dizilişine takılanların aksine, dün akşam oyun formasyonu ve bu dizilişteki değişkenlikleri sahaya yansıtmaya çalışan bir takım vardı.

Maçın ilk yarım saatinde takım savunmasını ön planda tutup, ön alan baskısından çıkamadığı zamanlarda topu uzun kullanmaya çalışan Türkiye, Galler karşısında topa az sahip olduğu gibi genel olarak da kazandığı topu çabuk kaybetti.

Zaman zaman üçlü savunma ile oyunu akıcı oynamaya çalışan Türk Milli Takımı ikinci bölgede ve hücum bölgesinde çok adam bulundursa da topu rakip kale önüne taşımakta sıkıntı yaşadı.

Barış Alper Yılmaz’ın kırmızı kart görmesiyle eksik kalmasına rağmen futbolcuların sorumluluk paylaşımı bu eksikliği fazla hissettirmedi.

Hakan Çalhanoğlu’nun girişine kadar yokluğunu fazlasıyla hisseden Milli takımımız, ilk yarıda iki duran toptan, ikinci yarıda da doğru pas bağlantılarıyla sonuç üretecek pozisyonlar yakaladı.

Öncelikli olarak sürekli değişkenlik gösteren oyun formasyonuyla maç boyunca önemli pozisyonlar bulan Galler karşısında zaman zaman ikinci bölgede sıkıntı yaşansa da öncelikli olarak takım savunmasını doğru yapan bir Milli takım izledik.

Eksiklerinde dönmesiyle Montella’nın öğrencileri daha iyisini yapacak güç ve potansiyelde olduğunu gösterdi.