Bu köşeyi takip edenler KİT’lerdeki yönetim kurulu saltanatı hakkında çok sayıda yazı yazdığımızı hatırlayacaklardır. Bu yazılarımızda özetle her alanda değişim ve dönüşüm olduğu gibi yönetim ve yönetim felsefesinin de değiştiğini ancak KİT’lerdeki yönetim felsefesinin değişmediğini ya da değiştirilmek istenmediğini belirtmiştik. Ancak, siz ne yazarsanız yazın sonuca çok fazla etki etmiyor. Biz KİT’lerdeki yönetim saltanatını eleştirirken zaman içerisinde saltanatın katlandığına şahit olduk. Ufukta tasarruf genelgesi gözükse de bu alana dokunulmayacağı anlaşılıyor.
Bu çerçevede 8/07/2017 tarihli ve 2017/T-7 sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile KİT’lerde yönetim kurulu başkanlarının yönetim kurulu üyelik ücretleri 2016 yılından geçerli olmak üzere iki katına çıkartılmıştı. Düzenleme 2016 yılından itibaren geçerli olacağı için 233 sayılı KHK gereği aynı zamanda yönetim kurulu başkanı olan genel müdürlere ciddi miktarda bir toplu ödeme yapılmıştı.
Biz bu köşede “KİT genel müdürleri Başbakanlık Müsteşarı’ndan daha fazla ücret alıyor” başlıklı yazımızla bu konuyu eleştirmiştik. Bu yazımızda bırakın KİT yönetim kurulu başkanlarının ücretlerinin iki katına çıkmasını ayrıca bunlara toplu ödeme de yapılacağını belirtmiştik. 14 Ekim 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan YPK değişikliğiyle işlemin yanlışlığı anlaşıldı ve bari toplu ödeme yapmayalım denildi. Yani iki ileri bir geri.
Değişiklikten önceki YPK Kararı'nın 1.1.2016 tarihinden itibaren geçerli olacağı için hem yönetim kurulu başkanları hem de yönetim ve denetim kurulu üyeleri toplu ücret alacaklardı. Ancak, yönetim kurulu başkanlarının alacakları toplu ücret (7 *2866) + (7*2952) + 3.682 = 40.124 +3.682 = 44.408 TL’ye tekabül ediyordu. Şimdi de pardon, yapılan ödeme biraz fazla olmuş denilerek geri istenecek.
Yeni karar gereğince önceki karara göre yapılan toplu ödeme geri alınacaktır. Şimdi de sorulması gereken soruyu soralım. Yapılan toplu ödeme nasıl geri alınacak?
Öncelikle yapılan toplu ödemenin geri istenmesi devlet ciddiyetiyle bağdaşmaz. Çünkü, kimse sizden resmi bir talepte bulunmadan YPK Kararı ile KİT yönetim kurulu başkanlarının aldıkları ücret bir çırpıda iki kat arttırıldı ve bu artış 1.1.2016 tarihinden itibaren yapıldı. Şimdi de ben her ne kadar 1.1.2016 tarihinden artış öngördümse de şimdi de 24 Temmuz 2017 tarihinden arttırmaya karar verdim deniliyor. Bu kişiler devlet ciddiyetine güvenerek aldıkları toplu ücretleri harcadılarsa şimdi bu paraları nasıl bulup da iade edecekler?
Ayrıca, bu ödemeler iade edilirken taksit yapılacak mı yoksa toptan mı istenecek? Kişilerin hatası olmadığı için faiz de istenemeyecek. Bir düzenleme yapılırken detaylı bir çalışma yapılmazsa bu tür açmazlara düşülür.
Daha öncede ifade ettiğimiz üzere, yeni düzenlemeyle KİT Genel Müdürlerinin ücreti Başbakanlık Müsteşarı’nın aldığı ücretin oldukça üzerine çıkarılmıştır. Yeni düzenleme ile görev ve ücret dengesi de ciddi oranda bozulmuştur. Bu nedenle, KİT’lerde uygulanan ücret sistemi hiyerarşik unvanlar arasındaki maaşları da önemli oranda etkilemekte ve ortaya garip bir durum çıkarmaktadır. Yani bakanlıkların ilgili kurumu olan KİT’ler bakanlıklardaki müsteşar yardımcılarına bağlanarak iş ve işlemlerini yürütmektedir. 666 sayılı KHK sonrasında dahi bırakın müsteşar yardımcısını, Başbakanlık Müsteşarı’ndan daha yüksek ücret alan KİT genel müdürleri ortaya çıkmıştır. Bu durum ise kamu kurumları arasındaki ücret dengesizliğini ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla yapılan değişiklik tamamen geri alınmalıdır ama geriye dönük olmadan yani değişikliğin yayımlandığı tarihten itibaren.
Kamudaki ücret garabetini örneklendirmek gerekirse bir bakanlıktaki müsteşar 2017 yılı Temmuz verilerine göre 9.838 TL, müsteşar yardımcısı ise 8.567 TL ücret alırken müsteşar yardımcısına bağlı olarak görev yapan bir KİT genel müdürüne müsteşar yardımcısından 7.364 TL daha fazla ücret ödenerek 15.931 TL ve üzeri ücret alabilmektedir. Bu durumun adil veya rasyonel olduğunu izah etmek mümkün değildir diye düşünüyoruz. Başbakanlık müsteşarının 2017 yılının ikinci 6 aylık net ücret ortalamasının 10.168 TL olduğu düşünüldüğünde ortaya çıkan garabet daha iyi anlaşılacaktır.