|

Beşîr: Müminleri Cennet ve Rahmetle Müjdeleyen

04:00 - 25/03/2024 Pazartesi
Güncelleme: 02:31 - 25/03/2024 Pazartesi
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.
Mehmet Nezir Gül

Allah Resulü (sav) öncesiyle sonrasıyla bir müjdedir.

Varlığı bizatihi bir müjdedir.

Gelmeden önce peygamberlerin müjdelediği mübarek insandır.

Gelince insanlara güzel mesajları, hakikat yolunu göstererek onlara hayırlı akıbetleri müjdelemiştir.

Müminleri Allah’ın (cc) rızasıyla müjdelemiştir.

Allah’a (cc) ve O’nun gönderdiği son din İslam’a inanan insanları cennetle müjdelemiştir.

Salih amel işleyenleri, itaat edenleri, ahirette çok büyük nimetlerle müjdelemiştir.

Cennetle, Cemâlullah’la müjdelemiştir.

Cennette; altlarından ırmaklar akan köşklerle, türlü türlü ağaçlar ve tadılmamış, görülmemiş meyvelerle, sarhoş etmeyen ve güzel kokular saçan içeceklerle, temiz yiyeceklerle, huri ve gılmanlarla, orada yapacakları güzel, yararlı söz ve sohbetlerle, ipek elbiseler ve kurulmuş tahtlarla, hâsılı gözün görmediği, kulağın işitmediği, elin dokunmadığı nice güzellikler ve nimetlerle müjdelemiştir.


Tüm Peygamberler Müjdecidir

Beşir özelliği sadece Peygamber Efendimiz’in (sav) değil aynı zamanda diğer tüm peygamberlerin de vasfıdır.

“İnsanlar bir tek ümmet idi. Sonra Allah (cc), müjdeleyici ve uyarıcı olarak peygamberleri gönderdi. İnsanlar arasında, anlaşmazlığa düştükleri hususlarda hüküm vermeleri için onlarla hak yolu gösteren kitapları da gönderdi.” (Bakara, 2/213, Hud, 11/2) Ve insanlar tarih boyunca uyarıcı ve müjdeleyici peygamberlerle muhatap kılınmıştır.

İnsanlar için hidayet kaynağı olarak gönderilen son ilahî kitap Kur’an-ı Kerim de bir müjdedir.

“Bu kitap müjdeleyici ve uyarıcıdır. Fakat onların çoğu yüz çevirdi. Artık dinlemezler.” (Fussilet, 41/4, Bakara, 2/97)


Müjde İnsanı

Müjdelemek, güler yüzlü olmak, güler yüzle karşılamak anlamına gelen “beşir” kelimesinin eş anlamlısı “mübeşşir”dir.

Mübeşşir de müjdeleyici anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim’de “Beşir” yedi ayette, “Mübeşşir” ise dokuz ayette geçmektedir. Bu iki kelime, çoğunlukla, zıt anlamlı “Nezir” veya “Münzir” ile geçmektedir. (Ahmet Önkal, “Beşir”, TDV İsl. Ans., c. 5)

Allah Resulü (sav) için Beşir isminin dışında şu isim/sıfatlar da kullanılmaktadır:

Mübeşşiru’l-Bâisin: Allah (cc) tarafından gönderilen peygamberleri haber veren, müjdeleyen.

Bişr: Müjde verici.

Büşra: Müjde, muştu.

Büşrâ İsa: İsa Peygamberin tekrar gelişini müjdeleyen.

Kur’an-ı Kerim’de Peygamber Efendimiz’in (sav) müjdeleyici vasfına işaret eden ayetlerden bazıları şunlardır:

“Biz Kur’an’ı hak olarak indirdik; o da hakkı getirdi. Seni de ancak müjdeleyici (mübeşşir) ve uyarıcı olarak gönderdik.” (İsra, 17/105)

“Biz seni müjdeleyici (beşir) ve uyarıcı olarak hak ile gönderdik. Her millet için mutlaka bir uyarıcı (peygamber) bulunmuştur.” (Fatır, 35/24)

“Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici (beşir) ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” (Sebe, 34/28, Bakara, 2/119)


Müminler de Müjdecidir

Kur’an-ı Kerim’de müjde ismi hem müminler hem de kâfirler için kullanılmaktadır.

Müminler, Allah yolunda oldukları, peygamberlere inanıp destek oldukları için cennetle müjdelenmiştir.

“Şüphesiz ki bu Kur’an en doğru yola iletir; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.” (İsra, 17/9, Kehf, 18/2)

“Yaptıkları şeyler başlarına gelirken zalimlerin, korkudan titrediklerini göreceksin. İman edip iyi işler yapanlar da cennet bahçelerindedirler. Rablerinin yanında onlara diledikleri her şey vardır. İşte büyük lütuf budur. İşte Allah’ın, iman eden ve iyi işler yapan kullarına müjdelediği nimet budur.” (Şura, 42/22/23, Tevbe, 9/112, Bakara, 2/223)

Kâfirler için sevindirici ve güzel bir haberden ziyade, azabın haber verilmesi anlamında bir müjde vardır. Onlar, Allah’ın dinine ve ayetlerine karşı geldikleri, peygamberlere ve Müslümanlara eziyet edip onlarla mücadele ettikleri için azapla müjdelenmişlerdir.

“Münafıklara, kendileri için acı bir azap olduğunu müjdele!” (Nisa, 4/138)

“Allah ve Resulü müşriklerden uzaktır. Eğer tevbe ederseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. Ve eğer yüz çevirirseniz bilin ki siz Allah’ı aciz bırakacak değilsiniz. (Ey Muhammed)! O kâfirlere elem verici bir azabı müjdele!” (Tevbe, 9/3)

“Böyleyken onlar acaba neden iman etmezler? Onlar kendilerine Kur’an okununca secde de etmezler. Aksine, kâfirler yalanlıyorlar. Hâlbuki Allah onların gizlediği şeyleri çok iyi bilir. (Resulüm!) Onlara acı azabı müjdele! İman edip sâlih amel işleyenler başkadır; onlar için arkası kesilmeyen bir mükâfat vardır.” (İnşikak, 84/20-25)


Müjde İnsanı Olalım

Allah Resulü (sav) yaşamı boyunca insanları ilahî müjdelere nail kılmak için çabalamıştır.

Tebliğ görevini en güzel ve kolaylaştırıcı bir yolla sürdürmüş, insanları kazanmaya çalışmıştır. Onun “Kolaylaştırın, zorlaştırmayın, müjdeleyin nefret ettirmeyin” (Sahih-i Buhari, K. Meğazi, 1673) düsturu tüm müminler için evrensel bir emir niteliğindedir.

Onun yolunda yürüyen müminler de insan ilişkilerinde hep kolaylaştırmayı esas almalıdırlar. İnsanları kazanmaya çalışan, yanlışlarından uzak tutmayı hedefleyen, nezaket ve yumuşaklıkla hareket eden bir tutum sergilemelidirler.

İnsanları müjde yağmuruna tutarak kazanmaya çalışan ve bunda da başarılı olan Allah Resulü’ne (sav) salât ve selam olsun.

#Aktüel
#Hz. Peygamber
#Hayat
#Mehmet Nezir Gül
1 ay önce