Bir eğlence merkezinde, 15 Temmuz günü 'laf atma' meselesi yüzünden iki grup arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine eğlence merkezinden çıkarılan 4 kişi, otomobille ayrıldı. Yaklaşık bir saat sonra geri dönen 4 kişi, eğlence merkezine av tüfeğiyle otomobilden ateş açtı. Bu sırada iş yeri kapısında görevli O.A., G.G. ve müşteri olarak bulunan Sibel Aktaş, çeşitli yerlerinden yaralandı. Olay yerinden kaçtıktan bir süre sonra yakalanan şüpheliler, yaralıların hayati tehlikesinin bulunmaması nedeniyle serbest bırakıldı.
- "Tek hatırladığım, benimle ilgilenenlere, 'Yaşayacak mıyım' diye sürekli soruyordum. Çünkü o anda vurulduğumu biliyordum. Vücudumda yüzeysel saçmalar olduğu, ayakta tedavi edilebileceğim söylendi. 2 saat sonra da taburcu edildim. Fakat o günden bu yana ben hala yatarak tedavi görüyorum. Nedeni ise vücudumda çok sayıda saçma olması. Aynı zamanda siyatik sinirlerim zarar görmüş. Yürümekte güçlük çekiyorum. Siyatik siniri 1 yıldan önce iyileşmezmiş. Başımda iki tane, sağ bacağımda 500'e yakın saçma var. Sol bacağımda ise 80 saçma olduğu tespit edildi. Sırtımdakilerle vücudumda 600'e yakın saçma var. Bu saçmalar alınamazmış, hepsi vücudumda kalacakmış. Saçmaların vücudumda kalmasından dolayı sürekli doktorların muayenesi ve gözetimi altında olmak zorundayım. Vücudumdaki saçmalar nedeniyle sürekli kurşun düzeyinin kontrol edilmesi gerekiyor. Doktorlar saçmaların yer değiştirebileceğini söylüyor. Hayatım boyunca sürekli kontrollerim olacak. Bu olay nedeniyle hayatım çok zor hale geldi, çalışamıyorum. Artık anneme muhtaç yaşıyorum."
Öncesinde özel hastanede hemşire olduğunu, bir süre sonra ayrıldığını, şimdi ise sosyal güvencesi olmadığını, çalışamadığı için maddi olarak da çok zor durumda kaldığını aktaran Aktaş, "Kullandığım ağrı kesiciler sadece ağrılarımı azaltıyor, geçmiyor. Bu ilaçlar karaciğerime ve böbreğime ağır hasar veriyor. 6 ay, bir yıl sürekli kullanmam gereken ilaçlar var. Şu an evde istirahat edip, fizik tedavi görüyorum. Sağlık güvencem olmadığı için Büyükşehir Belediyesi tarafından görevlendirilen hasta bakım servisinden haftada iki gün fizyoterapist geliyor. Bunun dışında evde yatarak tedavi görüyorum. Benim bir kızım var, orada ölebilirdim ve kızım annesiz kalabilirdi. Bu tür olaylar Türkiye'de çok sık yaşanıyor, artık yaşanmasın, masum insanların canı yanmasın" diye konuştu.
Anne Leyla Aktaş ise çok zor bir süreç yaşadıklarını belirterek, "Kızımı bu yaşta böyle görmek istemezdim. Bu olayın yaşandığı mekanın sahipleri bize hiç sahip çıkmadı. İki aydır kızım yatalak. Şu anda yürüyemiyor. Tedavi süreci devam ediyor, maddi ve manevi hiçbir destek yok. İlaçlarına yetişemiyorum. Tuvalet temizleyip kazandığım para ile ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalışıyorum. Evin kirasını ve temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorum. Kızıma sahip çıkmadılar" diye konuştu.