|

Doğadan değil kendimizden kaçıyoruz

Şehir hayatını bahane edip doğadan uzaklaşıyoruz. Dr. Özgür Bolat, bu konuya farklı bir pencereden bakıyor. Bolat, doğada iç sesimizi duymaya başladığımızı ve kendimizle barışık değilsek bu sesten korkup doğadan kaçtığımızı söylüyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 18/02/2018 Sunday
Güncelleme: 05:49 - 18/02/2018 Sunday
Yeni Şafak
Dr. Özgür Bolat, insanın doğanın önemini bildiği halde ondan uzaklaşmasına farklı bir pencereden bakıyor.
Dr. Özgür Bolat, insanın doğanın önemini bildiği halde ondan uzaklaşmasına farklı bir pencereden bakıyor.

Tohumlar fidana/ Fidanlar ağaca/ Ağaçlar ormana/ Dönmeli yurdumda/ Yuvadır kuşlara/ Örtüdür toprağa/ Can verir doğaya/ Ormanlar yurdumda/ Birtek dal kırmadan/ Ormansız kalmadan/ Her insan bir fidan/ Dikmeli yurdumda ilkokuldayken birçoğunun doğa ile ilişkisi bu çocuk şarkısıyla başlamıştı. O çocuklar büyüdü, büyüdükçe de doğadan uzaklaştı. Bazı nedenler çevresel ve sosyal iken bazı nedenler bireysel oldu. TEMA Vakfı gönüllüsü eğitim bilimci yazar Dr. Özgür Bolat, insanın doğanın önemini bildiği halde ondan uzaklaşmasına farklı bir pencereden bakıyor ve "Bunu sadece kapitalizmle açıklayamayız. Sonuçta bir seçim yapıyoruz. Doğaya çıkınca her şey sessizleşiyor ve iç sesinizi duymaya başlıyorsunuz. Eğer utanç ve değersizlik duygularınız varsa duyduğunuz iç ses sizi korkutmaya başlıyor ve iç sesten kaçmak için doğadan uzaklaşıyorsunuz" diyor.


SEROTONİN LAZIM

Doğaya çıkmanın bilişsel kapasiteyi, motivasyonu ve yaratıcılığı artırdığını kaydeden Bolat, sözlerine şöyle devam ediyor: "Nature dergisinde okumuştum. Bir grup yatan hastaya doğa manzaralı oda veriyorlar. Bir gruba da normal bahçe. Doğaya bakanlar daha erken taburcu oluyor. Doğada ders yapıldığında çocukların konsantrasyonu daha çok artıyor. Öğretmen daha az uyarıyor. İstanbul'da kaç tane yeşillik alan var diye evimin çatısına çıkıp baktım. Yedi tane saydım. Beş tanesi mezarlık. İkisi park. Mezarlıklar da olmasa İstanbul tamamen beton olacak. Sigarayı bırakmak, spora başlamak, eşinizle aranızı düzeltmek gibi konularda motivasyona ihtiyacınız varsa doğaya çıkmanız yeterli. Çünkü size serotonin lazım. O da doğada var."

EKOLOJİK OKURYAZARLIK

TEMA Vakfı, yirmi yılı aşkın süredir Doğa Eğitim Programları düzenliyor. TEMA Vakfı Eğitim Bölüm Başkanı Ali Değer Özbakır, "Eğitim programlarımızın amacı ekokolojik okuryazarlığını güçlendirmek. Ekolojik okuryazarlık sadece bir terim değil. İçinde doğayı tanımak, ona saygı göstermek, doğaya sorumlu davranışlar göstermek, bilgiye dayalı kararlar vermek yer alıyor. İnsan kendini doğanın üstünde değil onun bir parçası olarak görmeli" diyor.


TEMA ilk kez yer aldı

1993’ten bu yana TEMA Vakfı tarafından Türkçeye kazandırılan Dünyanın Durumu kitap serisi 2009’dan beri Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları iş birliği ile okuyucularla buluşuyor. Kitap bu yıl “Yeryüzü Eğitimi: Değişen Gezegende Eğitimi Yeniden Düşünmek” teması ile yayımlandı. TEMA ise eğitim çalışmalarıyla bu yıl ilk kez kitapta yer aldı. TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, Doğa Eğitim Programları’na dair şöyle konuşuyor: “Vakfımız Minik TEMA, Yavru TEMA, Ortaokul TEMA ve Lise TEMA olarak adlandırılan Doğa Eğitim Programları’nı, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile imzalanan iş birliği anlaşması çerçevesinde hayata geçiriyor. Programlar her yıl 81 ilde yüz bini aşkın çocukla uygulanıyor. Bugüne kadar uygulanan doğa eğitimleri ve farkındalık çalışmaları ile yaklaşık üç milyon çocuğa ulaştık."

#TEMA
#Vakıf
#Doğa
6 years ago